HAKSÖZ HABER
Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan gerginlik ülkenin gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Melih Bulu’nun rektör olarak atanması üzerine başlayan tartışmalar Haksöz Haber’de de daha önce karşıt yaklaşımlardan bağımsız bir şekilde ele alınmıştı.
Türkiye’de çok tartışılan konulardan birisi ‘kutuplaşma’ söylemidir. Zaman zaman muhalefet ve iktidar bu argümanı kullanıyor. Ancak devletin var oluş kodları hep ıskalanıyor. Devleti, iktidar ile sınırlandıran bakış ise zaten olaya oldukça sığ bir yerden yaklaşıyor.
Boğaziçi tartışmaları bu bağlamda verimli okumalara yol açabilir. Herkes kendi politik konumuna argüman sağlayacak hususlara odaklanmış durumda. Ancak meselenin bundan daha fazla katmana sahip olduğu, siyasi tartışmaların tarihsel ve toplumsal bir bağlamı olduğu unutulmamalı.
Bu noktada sol-Kemalist çevrelerin tutarsızlığı ayyuka çıktı. Boğaziçi’nde yaşananlar son olarak çok sayıda göstericinin gözaltına alınması ile gündemde ilk sıradaki yerini koruyor. Gözaltına alınanların şiddete uğradığı iddiaları da araştırılması ve cevaplandırılması gereken konular arasında ancak bir başka husus var ki onu kimse konuşmuyor!
Boğaziçi Üniversitesi’nde Müslüman öğrenciler hedef gösteriliyor, fişleniyor, okuldan uzaklaştırılmaları için baskı uygulanıyor! Fişlenen öğrencilerin, ders içeriği paylaşmak için kurulan sosyal medya gruplarından çeşitli hakaretlerle çıkarıldığı ifade edildi. Söz konusu fişleme listelerinin protesto eylemlerinde başı çeken Boğaziçi Direniş grubunca organize edildiği görülüyor. Hazırlanan bir başka fişleme listesinde öğrencilerin sarı ile işaretlendiği yanına ise acil notu düşüldüğü belirtiliyor. Bu listenin okul içinde mobbing uygulamak, okul kulüplerinde doğrudan tavır almak için oluşturulduğu da iddialar arasında. Bizim ‘hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır’ olan medyamız ise yaşananları sadece tek bir zaviyeden ele almaya kararlı.
Cumhuriyet, Birgün, T24, OdaTv, Sözcü vb. yayın organları fişleme rezaletini görmemiş, duymamış ve bilmiyor olsa gerek ki iddia olarak dile getirmeyi bile gereksiz bulmuşlar. Öğrenciler 28 Şubat’ı hatırlatan bir şekilde çarşaf listelerle fişleniyor medya ise üç maymunu oynuyor! Kimse birbirine artık ‘kutuplaşma’ siyaseti satmasın. İnandırıcılığı kalmadığı gibi oldukça komik kaçıyor!