BM'nin insani yardım ve ateşkes konusundaki ikiyüzlülüğü

İnsani yardım son derece siyasallaşmıştır ve silah ve mühimmat için ayrılan paradan daha az para ayrılmasının bir nedeni de budur.

Ramona Wadi'nin Middle East Monitor’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres bu hafta Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Yardımlar kurudukça, dehşetin kapıları yeniden açıldı. Gazze bir ölüm tarlası ve siviller sonsuz bir ölüm döngüsü içinde." Konuşmasının tamamında soykırım kelimesinden tek bir kez dahi bahsetmeyen Guterres, konuşmasının sonlarına doğru “Dünya Gazze'deki durumu anlatacak kelimeleri tüketiyor olabilir, ancak gerçeklerden asla kaçmayacağız” dedi.

Burada bir düzeltme yapılması gerekiyor. Dünyanın Gazze'deki durumu tanımlayacak kelimeleri tükenmiyor - şu an için “soykırım” yeterli - ve BM gerçekten de gerçeklerden kaçıyor.

Guterres'in açıklaması da bunun bir kanıtıdır, tıpkı bir yılı aşkın süredir İsrail'in güvenlik söylemine ve rehinelerle ilgili sözde endişelerine öncelik verirken, İsrail'in Gazze'deki Filistinli sivillerle birlikte onları da bombalaması gibi. Guterre: ”7 Ekim'de Hamas tarafından gerçekleştirilen menfur terör saldırılarından bu yana bazı gerçekler açıklığa kavuşmuştur.”

Ancak İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalamasıyla ilgili tek bir kelime bile etmedi.

Beklendiği gibi, uluslararası toplum sahadaki gerçeklerden ziyade kendi eğilimlerini takip ettiği için, Guterres ateşkes ve insani yardım söylemini utanmadan sürdürdü. BM Genel Sekreteri ateşkesin işe yaradığını, rehinelerin serbest bırakılmasına ve insani yardımların ulaştırılmasına olanak sağladığını söyledi. “Tüm bunlar ateşkesin bozulmasıyla sona erdi,” diye ekledi, İsrail'in suçunu denkleme dâhil etmeden. Ateşkes sadece “bozuldu”.

BM'nin insani yardım dağıtımını bir tür tarafsızlık olarak gösterme taktiği bu çaresizlik görüntüsünün uzun süre devam etmesini sağlamıştır. İnsani yardım son derece siyasallaşmıştır ve silah ve mühimmat için ayrılan paradan daha az para ayrılmasının bir nedeni de budur. Yozlaşmış iktidarın dümende kalmasının nedeni de budur; açlıktan ölen insanların beslenmeye ihtiyacı vardır ve insan hakları adına bunu beklemek zorunda bırakılırlar. Bu arada, özgürleşme, sömürgecilikten kurtulma ve özerklik politikaları sadece marjinalleştirilmekle kalmıyor, tamamen ortadan kaldırılıyor.

Neden mi? Çünkü uluslararası hukuk, zalimin ve suç ortaklarının talepleri etrafında dönmeye zorlanıyor.

Guterres bu konuda bir şeyler söylemeli. İktidar koridorlarından gelen bazı gerçekler, Gazze'nin insani yardım ve ateşkes adına neden terk edildiğini açıklığa kavuşturacaktır.

Gerçeğin yokluğunda Guterres, dünyanın Gazze'nin ihtiyaç duyduğu her şeyin insani yardımın ulaştırılmasıyla bağlantılı olduğuna ve ateşkesin sürdürülmesi halinde rehinelerin serbest bırakılabileceğine inanmasını sağlayacaktır. Ancak insani yardım artık sömürgeci şiddetin üstünü bile örtemez; Gazze Soykırımı görmezden gelinemeyecek kadar görünür. İsrail'in Filistinlileri Gazze'den tamamen yok etme ısrarı nedeniyle ateşkes görüşmeleri aylar sürüyor - daha fazla görüşme işgal devletine işi bitirmek için daha fazla zaman kazandırıyor - bu da ateşkesler ile rehinelerin serbest bırakılması arasındaki ilişkiyi çok aza indiriyor.

Guterres insani paradigmasını ilerletmek için İsrail'e uluslararası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerini hatırlattı ki elbette İsrail bunu görmezden gelecektir. Ancak yine de, bir sömürgeci girişime -İsrail'in işgalini sömürgecilik olarak tanımlamaktan kaçınmak için genellikle “işgalci bir güç” olarak tanımlandığı gibi- insani görevlerine dikkat etmesini hatırlatmak, BM'nin uluslararası hukuku işletiyormuş gibi yapma şeklidir.

Peki Guterres'in, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde, sömürgeci varlıkların soykırım yapma hakkına sahip olmasını sağlamak yerine, sömürgeleştirilen halkların uluslararası hukuk uyarınca sömürgecilikten kurtulma hakkına sahip olduğunu hatırlatmasına ne dersiniz?

* Ramona Wadi, bağımsız bir araştırmacı, serbest gazeteci, kitap eleştirmeni ve blog yazarıdır. Yazıları Filistin, Şili ve Latin Amerika ile ilgili çeşitli konuları kapsamaktadır.

Çeviri Haberleri