Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen ve ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edilen Mukadder Alakuş’un başvurusunda karar verdi.
ByLock yüklediği ve Bank Asya hesabına para yatırdığı gerekçesiyle Alakuş’a ceza verilmesinin ‘Suç ve Cezaların Kanuniliği’ ilkesine aykırı olduğuna hükmeden komitenin kararı, Türkçeye çevrildikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne sunulacak ve Alakuş’un tahliyesi talep edilecek.
BM İnsan Hakları Komitesi Alakuş kararında ayrıca ‘Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı’ ile ‘Adil Yargılanma Hakkı’nın da ihlal edildiğini bildirdi.
'KOMİTE 'YAPILDIĞI ZAMAN SUÇ TEŞKİL ETMİYORSA SONRADAN CEZA VEREMEZSİNİZ' DEDİ'
BM’ye yapılan başvuru sürecini yürüten insan hakları hukukçusu Kurtuluş Baştimar, kararı Duvar'dan Serkan Alan'a değerlendirdi. Komite’nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bu zamana kadar girmediği alanda son derece önemli bir karar verdiğini söyleyen Baştimar şunları kaydetti:
“BM kararında, ‘ByLock kullanmak, Bank Asya’ya para yatırmak terör örgütü üyeliği kapsamında değerlendirilmesi suç ve cezada kanunilik ilkesinin bir ihlalidir’ dedi. Çünkü o dönem Türk Ceza Kanunu’nun 314’üncü maddede ByLock indirmek ve Bank Asya’ya para yatırma fiilleri öngörülebilir ve açık bir şekilde terör örgütü üyelik suçlamasının tanımı kapsamında gösterilmemiş. Kararda ‘Yapıldığı zaman suç teşkil etmeyen fiillerden dolayı siz bir kişiyi daha sonrasında suç olarak kabul edip cezalandıramazsınız’ denildi. BM kararının en önemli maddesi buydu.”
'AYM’NİN ETKİLİ BİR İÇ HUKUK YOLU OLMADIĞI İSPATLANDI'
Alakuş’un BM’ye yaptığı başvuruya karşılık Türkiye hükümeti de savunma göndermişti. Hükümet, başvurucu Alakuş’un henüz Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvurunun sonuçlanmadığını, iç hukuk yollarının tüketilmediğini gerekçe göstererek, başvurunun usulden reddini talep etti.
İnsan hakları hukukçusu Baştimar, hükümetin bu savunmasını “çürüttüklerini” belirterek şunları kaydetti:
“Komiteye Anayasa Mahkemesi’nin geçmişte verdiği kararlara rağmen yerel mahkemelerce uygulanmadığı örnekleri hatırlattık. Biz Anayasa Mahkemesi’nin etkili bir iç hukuk yolu olmadığını ispatladık. BM İnsan Hakları Komitesi, ‘Mukadder Alakuş başvurusunda Anayasa Mahkemesi tüketilmesi zorunlu olan etkili bir iç hukuk yolu değildir’ diyerek bir karar verdi.”
'TÜRKİYE’NİN 180 GÜNÜ VAR'
Komitenin kararının bağlayıcı olduğunu, ‘Uluslararası Siyasal ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin ilgili maddelerine dayanarak ihlal kararı verildiğini belirten Baştimar, “Bu da anayasamıza göre bağlayıcı bir insan hakları sözleşmesi” dedi ve kararın uygulamasına dair sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’ye bu ihlallerin giderilmesiyle ilgili 180 gün süre verildi. Hükümetin, bu ihlallerin giderip rapor hazırlayıp Birleşmiş Milletler’e göndermesi gerekiyor. İhlaller giderilip rapor hazırlanmazsa bu ihlaller giderilinceye kadar dava açık kalacak. Raportörler görevlendirilip bu davayı yerinde izlemesi ve ihlaller giderilinceye kadar hükümetle görüşmeleri devam edecek. Ama önceki başka kararlarda gereğinin yapıldığını gördük. Bunun da aynısı olacağı kanaatindeyiz.“
'BU KARAR AİHM’İN KARARLARINI DA ETKİLEYECEK'
OHAL döneminde yayımlanan KHK’lerle ihraç edilenlerin ve ceza alanların çok sayıdaki dosya AİHM henüz karar vermedi. Komitenin bu kararının AİHM’i etkileyeceğini savunan Baştimar, bunun gerekçesini ise şu sözlerle açıkladı:
“AİHM bölgesel mahkeme olduğu için bazı toplara girmekten kaçıyor. Biz de başından beri bu toplardan kaçmaması gerektiğini göstermeye çalışıyoruz. AİHM’in önündeki dosyalarda BM’nin Mukadder Alakuş kararına atıfta bulunarak ihlal hükmü vermesi çok yüksek ihtimal. AİHM’in içtihatını incelediğimizde birçok kararında BM kararlarına atıfta bulunarak sonuca vardığını görüyoruz. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi çerçevesinde BM’nin bu kararı AİHM’in kararlarını da etkileyecek.
'BYLOCK İNDİRMENİN TEK BAŞINA DELİL SAYILAMAYACAĞINI GÖRDÜK'
Türkiye’de bazı yerel mahkemelerin ve Yargıtay’ın bazı kararlarında 'ByLock kullanımı'nın ve 'Bank Asya’ya para yatırma'nın tek başına örgüt üyeliği için yeterli olmadığına dönük kararları kayda geçmişti. BM gibi uluslararası mahkemelerin aldığı kararların önemli olduğunu ve kamuoyuna mâl olduğunu belirten Baştimar, “Komitenin kararını hukukçular alıp yerel mahkemelerde savunma yaparken kullanabilecekler. Mukadder Alakuş kararında şunu da gördük. ByLock’u indirmek ve kullanmak tek başına delil sayılamaz. İçeriğinin de yazışmalarının da incelenmesi gerekiyor. Bunlar birbirini besleyen ve iç hukukta da etki edecek kararlar” diye konuştu.
'ÇOK GÜÇLÜ BİR KARAR DAHA BEKLİYORUZ'
Bu zamana dek BM İnsan Hakları Komitesi’ne 10’a yakın başvuru yaptıklarını, Alakuş kararının ardından diğer başvuru sonuçlarını da beklediklerini ifade eden Baştimar, “Biz bundan sonra da çok güçlü bir karar daha bekliyoruz. OHAL Komisyonu’yla başlayıp Anayasa Mahkemesi’ne kadar var olan AİHM’in Türkiye’de kurdurduğu bu iç hukuk sistemini tümden etkisiz sayacak bir karar olacak” dedi.