Birleşmiş Milletler'in son 10 yıldır Genel Sekreterliğini yürüten Ban Ki-mun 31 Aralık'ta görevden ayrılacak.
Güney Koreli diplomat ve siyasetçinin yönetimindeki BM, kuruluş amaçlarından uzak kalması ve özellikle Ortadoğu ve Afrika'da çatışmalar nedeniyle mağdur olan, ezilen ve zulüm gören sivil halkı hayal kırıklığına uğratması nedeniyle eleştiriliyor.
Ban Ki-mun'un ikinci beş yıllık döneminin tamamını kaplayan ve barışçıl protesto gösterilerinin kanlı bir şekilde bastırılmasıyla başlayan Suriye krizinde ölü sayısı BM rakamlarına göre 300 bini geçti. Bazı sivil toplum kuruluşlarına göre ise 500-600 bin civarında Suriyeli bu çatışmalarda hayatını kaybetti.
Suriye BM'nin etkisizliğinin göstergesi oldu
Uzun süren çözümsüzlük, ek olarak IŞİD benzeri örgütlerin devreye girmesiyle sorunun boyutları Suriye ve bölge sınırlarının çok ötesine taşarak küresel bir problem haline geldi.
BM Şartı'na göre Genel Sekreterin yetkileri sınırlı olsa da kurumsal kimliği temsil eden kişi olarak öne çıkması, genel sekreterlerden beklentiyi ve genel sekreterin tarih önündeki sorumluluğunu artırıyor.
Suriye, Irak, Yemen ve Güney Sudan'da yaşanan can kayıpları, Mısır’daki askeri darbe, Bangladeş’teki idamlar, çökme noktasına gelen ülkeler, 65 milyondan fazla kişinin evlerinden edilmesi, insani yardıma ihtiyacı olan nüfusun 125 milyonu aşması kuşkusuz Ban Ki-mun'un BM görevinin başarısızlık hanesine yazılacak.
Suriye'de yüzbinlerce insanın öldürülmesi ve ülkenin parçalanma noktasına gelmesi BM'nin etkisizliğinin bir göstergesi oldu. Ban, bu sürede Suriye özel temsilcisi olarak Kofi Annan, El-Ahdar el-İbrahimi ve Staffan de Mistura gibi 3 farklı isimle çalıştı ancak bu temsilciler ve BM diplomasisi Halep'e insani yardım götürülmesini bile temin edemedi.