Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları uzmanları, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin kuşatmasındaki Doğu Guta'da mahsur kalan 435 hastanın acilen tahliye edilmesi için çağrıda bulundu.
BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Hilal Elver ve BM'nin Sağlık Konusundaki Özel Raportörü Dainius Puras yaptıkları ortak yazılı açıklamada, uluslararası hukuk çerçevesinde Esed rejiminin Doğu Guta'daki hasta ve yaralıların tedavi edilmesi ve yaşamsal insani malzemelerin bölgeye güvenli şekilde ulaştırılmasında yükümlülüğü olduğu anımsatıldı.
Açıklamada, rejimin vakit geçirmeden tıbbi tahliyelere izin vermesi gerektiği ve bölgeye tıbbi malzemeler ile temel gıdaların sevkiyatının yapılabilmesi için güvenli ve sürdürülebilir erişimi sağlamakla yükümlü olduğunun altı çizildi.
Doğu Guta'da yüz binlerce sivilin yıllardır kuşatma altında yaşadığına dikkat çekilen açıklamada, 5 yaş altı çocuklar da dahil 435 hastanın acilen tıbbi tahliyesinin yapılması gerektiği vurgulandı.
BİNDEN FAZLA ÇOCUK ÖLÜM RİSKİNDE
Esed rejiminin ve destekçilerinin 5 yıldır ablukada tuttuğu Doğu Guta bölgesinde, yaklaşık 400 bin sivil yoksulluk, açlık ve zor şartlar altında hayat mücadelesi veriyor.
Doğu Guta'daki Duma ilçesindeki sağlık merkezinden alınan bilgiye göre, 14 aylık Mutasim Arbaş isimli bir bebek, yeterli beslenemediği ve tedavi edilemediği için dün akşam saatlerinde hayatını kaybetmişti.
Sabah saatlerinde Hammuriye beldesinden yaşı bilinmeyen Üsame Teysir Hassun isimli genç de aynı nedenlerle hayatını kaybetmişti.
Rejimin 7 aydır sıklaştırdığı abluka yüzünden bölgeye kaçak yollarla sokulabilen temel gıda ürünleri ve ilaçların girişi durdu.
Sivil yerel meclislerin verilerine göre, Doğu Guta'da binden fazla çocuk, besin ve ilaç eksikliği nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın Danışmanı Jan Egeland, dünkü açıklamasında, Doğu Guta'ya erişim izinlerinin olmadığını belirterek, yüzlerce hastanın acil tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyduğunu, 7 sivilin tahliye edilmediği için yaşamını yitirdiğini söylemişti.
Egeland, bu hastalardan 18'i çocuk olmak üzere 29'unun hayati riski bulunduğuna dikkati çekmişti.