Straits Times'ın haberine göre Andrews, Myanmar'ın ekonomisinin çöküşte ve ülkenin çatışmalara batmış durumda olduğunu, burada insani yardım ihtiyacının katlanarak arttığını belirtti.
Uluslararası toplumun, Myanmar ordusuna baskı yapmak için çok daha fazlasını yapabileceğine işaret eden Andrews, "Nereden bakarsanız bakın, ülkedeki koşullarda bir bozulma var. Gereken yerde insani yardım almanın zorlukları oldukça önemli." dedi.
Myanmar'a girmesine izin verilmeyen Andrews, ordunun tüm meşruiyetini kaybettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bölgedeki en büyük ordulardan biri; çok gelişmiş silahlara erişimleri var, bunları kullanımları ve gaddarlıkları konusunda hiçbir tereddütleri olmadığını gösterdi. Ama sonuç şu ki bu işe yaramayacak çünkü sahip oldukları tek şey bu. Ülkede meşruiyetleri yok. Muhalefet çok güçlü. Geniş, derin ve birden fazla nesli kapsıyor."
Myanmar'ın neredeyse askeri işgal altında olduğunu savunan Andrews, "Herhangi bir askeri işgalde olduğu gibi, sözde güçleri yalnızca silahları ve ordunun büyüklüğüdür. Ama bu aynı zamanda bir güvenlik açığıdır. Büyük bir orduyu korumak için para gerekir. Silah gerekir. Ülkede çok popüler olmadıkları düşünülürse bu tür bir askeri gücün sürdürülebilirliğinin sınırları var." diye konuştu.
Myanmar'daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu. Ordu, Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar 902 kişi hayatını kaybetti, binlerce gösterici gözaltına alındı.
Bu arada, Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşu, ülkede darbeden bu yana 1400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, 10 binin üzerinde kişinin gözaltına alındığını bildirdi.