Toplantının ardından Yeni Zelanda'nın BM Daimi Temsilcisi Gerard van Bohemen, gazetecilere yaptığı açıklamada, özellikle Madaya'da yaşanan açlık nedeniyle “büyük endişe” duyduklarını anlattı.
Madaya'ya ilk konvoyun ulaştığını belirten Bohemen, “Suriye'deki tüm taraflara, insanî yardım konvoylarının bütün bölgelere ulaşmasını sağlama çağrısı yapıyoruz. İnsanî yardım girişine izin verilmesi politik sorunlara rehin edilemez.” dedi.
“400 Kişinin Tahliye Edilmesi Gerekiyor”
İspanya'nın BM Daimi Temsilcisi Roman Oyarzun Marchesi de toplantıda BM Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Stephen O'Brien'ın üyelere Madaya'daki duruma ilişkin brifing verdiğini söyledi.
O'Brien'ın kritik durumdaki 400 kişinin tıbbî müdahale ihtiyacı nedeniyle kentten tahliye edilmesi gerektiğini ve bunun için Esed rejimi ile görüştüklerini kendilerine aktardığını belirten Marchesi, bu insanların bu gece tahliye edilmemesi hâlinde yarın durumlarının daha da “dramatik” olacağını öğrendiklerini kaydetti.
Aç bırakmanın bir araç olarak kullanıldığını da dile getiren Marchesi, “İnsanları aç bırakmak için kentleri kuşatmak savaş suçudur. Biz buna rıza gösteremeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Esed Rejiminin Gaddarlığının Göstergesi”
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power da yaptığı yazılı açıklamada, Madaya'ya bugün ulaştırılan yardımın ihtiyacın çok altında olduğunu belirterek, 400 kişinin de ölümün eşiğinde olduğunu ve tedavi için tahliyelerinin gerektiğini vurguladı.
“Madaya'daki insanî kriz, Esed rejiminin Suriye'de uyguladığı gaddarlığının bir göstergesi” yorumunu yapan Power, rejimin defalarca insanî yardım geçişlerine izin vereceğini beyan etmesine rağmen yardımları sürekli engellediğini bildirdi. Rejimin sivilleri aç bırakmak için yardımları engellediğine işaret eden Power, Esed destekçilerinin, bu uygulamalarla rejimin meşruiyetini kaybettiğini anlamaları gerektiğini belirtti.
AA