"Bizim Vicdanımız Ne Söylüyorsa Biz Onu Yaparız, Hesabını da Millete Veririz"

İçişleri Bakanı Ala, Suriyeli sığınmacıların Türkiye vatandaşlığına alınması ile ilgili olarak, "Tespit ettiğimiz, yarar gördüğümüz, aileleri Türk vatandaşlığına daha hızlı bir şekilde alacağız." dedi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Tespit ettiğimiz, devletin birimleriyle beraber, alınmasında sakınca görmediğimiz, yarar gördüğümüz, hem kendi durumları itibarıyla hem Türkiye bakımından hem Suriye bakımından, aileleri Türk vatandaşlığına daha hızlı bir biçimde alacağız." dedi.

Ala, TBMM Genel Kurulunda gündem dışı söz alan CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım'ın, Suriye iç savaşı nedeniyle Türkiye'ye gelen mültecilerin yaşadığı sorunlara ilişkin konuşmasında dile getirdiği eleştirilere cevap vermek için Hükümet adına konuşma yaptı.

"Esed zulmünden kaçanların varacağı yer Türkiye olmuştur"

Suriye'deki ağır dramın ardından dünyanın, bir imtihanla daha baş başa olduğunu belirten Ala, geçmişte Srebrenitsa'da yaşanan durumun aynısının, bugün maalesef Suriye'de gerçekleştiğini dile getirdi.

Ala, "Oradan sıkıntı duymuş kardeşlerimizin Türkiye'ye doğru yönelmiş olmaları, Türkiye'nin gurur duyacağı bir husustur. Nasıl ki daha önce Irak'ta Saddam zulmünden kaçanların varacağı yer Türkiye olmuşsa şimdi de Esed zulmünden kaçanların varacağı yer Türkiye olmuştur." diye konuştu.

"Bu yardımları, bu kardeşlerimize yapacağız"

İçişleri Bakanı Ala, şöyle devam etti:

"Biz de bize yakışır biçimde kişi başına gelir dikkate alındığında dünyada birinci sırada olan bir yardım anlayışıyla bu kardeşlerimize ve dışarıdaki insanlara, mazlumlara yardım ettik, ediyoruz. Bugüne kadar 2 milyon 750 bin Suriyeli kardeşimiz Türkiye'ye gelmiştir. Bunların hepsi kayıt altındadır. Toplam 3 milyondur ama bu 3 milyonun bir kısmı Irak'tan gelenler, bir kısmı Afganistan'dan, Pakistan'dan, diğer ülkelerden gelenlerdir. 2 milyon 750 bin Suriyeli kardeşimiz vardır. Bugüne kadar yardım ettiğimiz miktar, BM hesaplama standardında 11 milyar dolar civarındadır. Dünyadan aldığımız ise 550 milyon dolar civarındadır. Dünyanın bu konuya bigane kalmasını her platformda dile getirdik. Bunun yanlış olduğunu her yerde gündeme getirdik. Oradaki otorite boşluğunu, kaotik ortamın terör örgütlerine yuva olabileceğini her platformda gündeme getirdik. Sonunda dünyada bunun ne kadar yanlış bir şey olduğu, zamanında inisiyatif alıp bir istikrarın sağlanmasının ne kadar elzem bir husus olduğunu kabullenmek zorunda kaldılar."

Bakan Ala, "Bizim Suriyeli kardeşlerimize yaptığımızın dünyadaki bütün ülkeler tarafından takdir edildiği açık bir gerçektir. Ama daha önemlisi milletimiz tarafından takdir edilmiş olmasıdır ve daha da önemlisi bizim inancımızın gereği olan muhacirlere ensar anlayışıyla yardım ediyor olmamızın bizim gönlümüzde oluşturduğu rahatlıktır. Biz bunu yaptık, yapacağız. Bu yardımları, bu kardeşlerimize yapacağız." ifadesini kullandı.

Bunun, Türkiye'nin ekonomisine büyük sıkıntı oluşturacağına ilişkin düşüncelerin dile getirildiğini anımsatan Ala, "Son dönemde, son çeyrekte açıklanan 4,8 büyümeyle, dünyada dışarıya yardım konusunda kişi başına gelir dikkate alındığında birinci sırada olan Türkiye, işte böyle davrandığı için dünyada en çok büyüyen 5 ülkeden birisi oldu. Şimdi, bunlar önemli göstergelerdir, hepimizin gurur duyacağı tablolardır." değerlendirmesinde bulundu.

"3 milyon 750 bin insan arasından 500 kişi alacaklar "

Ala, şunları kaydetti:

"Biz Suriyeli kardeşlerimizle ilgili burada elimizden geleni ortaya koyarken, onların önemli bir kısmını yaptığımız çadır kentlerde, konteyner kentlerde bütün altyapısı yapılmış olarak misafir ederken, dışarıdan başka ülkelerin başbakanları, içişleri bakanları, göç bakanları geldiklerinde, hakikaten BM standardının da üstünde bir anlayışla bu hizmetleri gördüklerinde bize teşekkür ettiler ama biz onu çok önemsemiyoruz, kendilerinin de bir şeyler yapma duygularını depreştirmiş olmasından memnuniyet duyuyoruz çünkü onlar zamanında bu saikle hareket etselerdi, o kadar insan, Srebrenitsa'da değerli kardeşlerim şehit olmazdı. Orada, BM sorumlu olduğu bölgede yapıldı o katliam, o soykırım. Onun için, böyle küresel sorunlar söz konusu olduğunda gerçekten uluslararası iş birliğinin çok özel önemi vardır. Ama sizinle şunu paylaşmak istiyorum; İnanınız, BM Göçle İlgili Komiserinin önüne de aynı rakamları koydum. Diplomatik sorun olmasın diye şimdi tek tek isimlerini verecek değilim ülkelerin ama bizlerden Suriyeli göçmen talep eden bazı ülkelerin, bizden istedikleri listeye baktığımızda, inanınız yüzde 80'i, 90'ı 'yüksekokul mezunu, eğitimli insanlar' diyor. Yani, 500 kişi alacaklar 3 milyon 750 bin insan arasından… 

Beraberce, uluslararası platformlarda bu konuları elbette Türkiye'nin milletvekili olarak dışarıda, uluslararası ilişkilerimiz bakımından biliyorum ki Türkiye'nin dış politikasını çoğu kere savunuyoruz, savunmalıyız da. Yani, bu kadar bir facia olmuş, bu faciaya hiç kimse bigane kalamaz, vicdanı olan hiç kimse kalamaz. Dolayısıyla, ben olan hadiselerden bazı argümanlar sunuyorum. Bir ülke 600 kişilik liste yapmış, 600 kişinin içerisinde yüzde 75'i yüksekokul mezunu. Bize gelenlerin ise yüzde 1,5'u. Arkadaşlar, yüzde 5'e yakını da meslek sahibi. Şimdi, elbette, koydum BM Komiserinin önüne 'Bu izah edilebilir bir durum mudur?' diye. Verdiği cevap kesin, net, açık; 'Hayır, bu kesinlikle doğru değil'. Onun için propaganda yapıyorlardı 'Biz istiyoruz da bize vermiyorlar' diye, o da kesildi dikkat ederseniz."

"Biz bu konuda hesap kitap içerisinde değiliz"

İçişleri Bakanı Ala, "Biz bu konuda hesap kitap içerisinde değiliz. İnsanın söz konusu olduğu, vicdanın söz konusu olduğu, ahlakın söz konusu olduğu yerde matematik bir kenarda durur, ondan sonra insanlık gerçekten devreye girer. Burada yapılacak şey, bu kardeşlerimize, elimizden geldiğince yardım etmektir." dedi.

Suç oranının da Türkiye ortalamasının yarısından az olduğuna dikkati çeken Ala, "Yani, suç unsuru ortalaması oldukça düşüktür." açıklamasında bulundu.

"Ensar anlayışıyla bir çalışma içerisindeyiz"

Bakan Ala, şu bilgileri verdi:

"Şimdi biz ne yapıyoruz? Bu kardeşlerimize, elbette şu ana kadar da yaptıklarımız var ama bu aşamadan sonra da Suriye'deki gelişmeler dikkate alınarak, oradaki iyileşmenin zorluğu dikkate alınarak, zaman alacağı dikkate alınarak çifte vatandaşlık konusunda düzenlemeler yaptık, değişiklikleri de yaptık ve çalışmalara İçişleri Bakanlığı olarak, Türkiye'nin bütün o göçmenlerin olduğu bölgelerinde daha da hız verdik. Türkiye, dosya dosya ele alıyor. Her bir vatandaşın ailesiyle birlikte dosyası ele alınarak, herhangi bir suça bulaşmamış olan, Türkiye için bir tehlike, tereddüt olmayan, kendileri için de bizim için de yararlı olacak olan yani toplumsal entegrasyonda da bir sorun olmayan, bizim de ensar anlayışımızı yansıtacak biçimde… 

Yani, sizler, tabii, eleştirebilirsiniz, biz, o eleştirileri ayrı politikalar olarak değerlendiririz; siz olursanız iktidarda, hiç almayabilirsiniz, ayrı politikalar üretebilirsiniz veya başka politikalar geliştirebilirsiniz. Bunları değerlendirecek olan, elbette milletimizin kendisidir ama biz, bu çerçevede, bu ensar anlayışıyla, bunu da yansıtacak biçimde ve ölçekte bir çalışma içerisindeyiz. Tespit ettiğimiz, devletin birimleriyle beraber, alınmasında sakınca görmediğimiz, yarar gördüğümüz, hem kendi durumları itibarıyla hem Türkiye bakımından hem Suriye bakımından, aileleri Türk vatandaşlığına daha hızlı bir biçimde alacağız. Burada da zaten, daha önce, çalışmalar konusunda bir düzenleme yaptık."

Efkan Ala, "Biz, işsiz gencimize de esnafımıza da, çiftçimize de, üniversite mezunu insanımıza da, kişilere de herkese, en iyi şartlarda bir Türkiye sunmanın gayreti içerisindeyiz. Nasıl ki sefil bir durumdan, 2 bin 500 dolarlardan 10 bin dolarlara getirdiysek 25 bin dolarlara da biz çıkaracağız. Hiç merak etmeyin." ifadesini kullandı.

"Bizim vicdanımız ne söylüyorsa biz onu yaparız, hesabını da millete veririz"

Bakan Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz Suriyeli kardeşlerimizin en iyi şekilde eğitim almasını sağlayacak ve kendi ülkelerinde düzen kurulduktan sonra da arzu edenlerin elbette topraklarına dönebileceği bir anlayışla, politikayla bu meseleyi yönetiyoruz. Elbette vatandaş olan kardeşlerimizi, kendi vatandaşlarına, yani Suriyeli olup da Türkiye'de şu anda kamplarda ya da şehirlerde, varoşlarda ya da başka yerlerde yaşayan insanlara eğitim, sağlık hizmeti ve sosyal hizmet sunabilecek olanlarını Türkiye'den başka ülkelerin almasını engelleyecek bir politikayla da yapıyoruz bunu. Yani başka ülkeler gerçekten vicdanları kanatacak biçimde alıyorlar, geliyorlar... Sadece burada diğer kardeşlerimize çünkü onlar o dili biliyorlar, onların dilinden anlıyorlar, hal dilinden anlıyorlar, lisanından anlıyorlar. 

Elbette onlara yardım edecek, onlara yardım ederken bizim de işimizi kolaylaştıracak insanları bir an önce nasıl yurtdışına götürürümün çabası içerisinde oluyorlar. Bütün bunlar da söylediğimiz şeyler de Türkiye'nin bu konudaki yaklaşımını, argümanları dile getirme bakımındandır. Yoksa hiç bunlar olmasa bile bizim vicdanımız ne söylüyorsa biz onu yaparız, hesabını da millete veririz. Millete zaten hesabı iyi verdiğimiz için o da sandıkta bize güvenini her geçen gün artırarak tazeledi ve Türkiye'de bu politikaların uygulanmasına fırsat verdi."

"Türkiye'deki Ahıska Türkleri de vatandaşlık alacak"

Milletvekillerine de bu konudaki destekleri için teşekkür eden Ala, "Çünkü, bu grup da bu siyasetin arkasında böyle durmasa, gerçekten, Türkiye'yi başka yerlere çevirmeye çalışanlar emellerine ulaşabilirler ama onlar da asla ulaşamıyorlar." diye konuştu.

Bakan Ala, şunları söyledi:

"Çünkü, biz tarihimizden aldığımız sorumluluğu bugün milletimizin bize verdiği imkanlarla buluşturup hem milletimizin her ferdinin problemini çözmek için politikalar üretiyoruz hem de milletimizin gönlünün coğrafyasının sınırlarına kadar ulaşıp orada mazlum kim varsa onun yardımına koşuyoruz. O mazlumlara kim zulmediyorsa onu da Birleşmiş Milletlerin Meclisinde telin ediyoruz, Avrupa Birliğinin ortasında telin ediyoruz. Bu politikamızı da büyük bir onurla savunuyoruz ve hiç de tereddüt göstermiyoruz. Bunun liderliğini Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapıyor, milletten yüzde 52 oy aldı. Bunun uygulamasını bizler yapıyoruz, politikasını bizler oluşturuyoruz, yasalarını, politikasını beraber kararlaştırıyoruz, biz de yüzde 49,5 oy aldık. 2002'den beri de bu anlayış iktidardadır. Allah'ın izniyle bu istikamet üzeri olalım, biz bu istikametten ayrılmayalım, 2019'da da 2023'te de bu anlayış iş başında olacaktır. Çünkü doğrunun millet de yanındadır, Allah da yanındadır."

İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın konuşması üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "2 milyon 700 Suriyeli kayıt içinde diyorsunuz ya külliyen yalan. Ahıska Türkleri 70 yıldır yalvarıyor ama bunların sesini duymayıp şimdi yeni, taze 3 milyon seçmen hayalleriyle birtakım hesaplara giriyorsunuz." dedi.

Yeniden söz alan Ala, Türkiye'de yaşayan Ahıska Türklerinin de vatandaşlığa alınacağını, bunun çalışmasını da yaptıklarını belirterek, "Bana 'yalan söylüyorsunuz' diyerek en büyük yalanı siz söylediniz. Ben devletin resmi rakamlarını söylüyorum. Şimdi siz buna inanmıyor da başka devletten başka kayıttan mı alıyorsunuz? Eğer böyle değilse bana 'yalancı' diyen siz bir yalancısınız." diye konuştu.

AA

Gündem Haberleri

Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerini kolaylaştıracak yeni adımlar devrede
Şanlıurfa’da cinsel sapkınlık programı tepki çekti
AK Parti'de yeni İstanbul İl Başkanı belli oldu
“Şam fehedildiyse Kudüs'ün de fethi yakındır"
Muğla'da Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans helikopter düştü: 4 ölü