HAKSÖZ-HABER
Filistin İslâmî Direniş Hareketi (Hamas) liderlerinden Dr. Mahmud Zehhar dün okuduğu Cuma hutbesinde Filistinli özgürleştirilmiş esirlerden olan Cafer Ivad'ın işgal zindanlarında gördüğü kötü muamelelerden dolayı maruz kaldığı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmesi üzerinde durdu.
Dr. Zehhar, bugün Gazze'nin Zeytun mahallesinde bulunan Tevvabin Camisi'nde okuduğu Cuma hutbesinde esir Cafer Ivad'ın işgal zindanlarında maruz kaldığı kötü muameleden ve insanlık dışı uygulamalardan dolayı maruz kaldığı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetmesinin işgal rejimi açısından bir utanç ve yüz karası olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
"Biz işgalcilerin esirlerine, sağlık hizmetlerinin ihmali ve tecrit gibi muamelelerde bulunmak suretiyle onların bizim esirlerimize yaptıklarının aynısını yapmıyoruz. Bu konuda onların daha önceki esirleri Gilad Shalit'e yaptığımız muamele en açık örnektir."
Mahmud Zehhar hutbesinde Filistin özerk yönetimini de özgürleştirilen esir Cafer Ivad'ın hayatını kaybetmesinden sorumlu tuttu. Zehhar, özerk yönetimin işgal rejimiyle güvenlik işbirliğini sürdürmesinden dolayı bu sorumluluğu yüklendiğini ifade etti. O yüzden özerk yönetime, işgal rejimiyle arasındaki güvenlik işbirliğine son vermesi çağrısını bir kez daha yineledi. Zehhar bu işbirliğinin, başta esirler meselesi olmak üzere Filistin davasıyla ilgili bütün meselelere olumsuz bir şekilde yansıdığına dikkat çekti.
***
Cafer Ivad: "Ben Her Gün Ölüme Gidiyorum"
Bu arada Filistin Enformasyon Merkezi, işgal zindanlarındaki kötü muameleden ve tedavisinin engellenmesinden dolayı sağlık durumu kötüleşen ve üç ay önce bu sebeple serbest bırakılmasının ardından Filistinlilere ait hastanede tedavi altına alınmasına rağmen kurtarılamayarak dün (10 Nisan Cuma) sabah şehit olan Cafer Ivad'ın daha önce hastaneden göndermiş olduğu bir uyarı açıklamasını yayınladı. Bu açıklama, Ivad'ın ölüme doğru gitmesinde işgal yönetiminin kasıtlı ve ısrarlı uygulamalarının büyük payının olmasının yanı sıra Filistin'deki hastane imkânlarıyla tedavisi artık imkânsız hale geldikten sonra daha iyi şartlarda tedavi görmesinin ihmal edilmesinin de önemli bir payı olduğunu gözler önüne seriyor.
Bugün sabah şehit olan eski esir Cafer İbrahim söz konusu açıklamasında şöyle diyor:
"Ben özgürleştirilmiş esir Cafer Ivad. Özerk yönetime, kurumlara ve oluşumlara Almanya'da tedavi görmem için nakil işleminin yapılması talebiyle çağrıda bulunuyorum. Talepte bulunmama rağmen şu ana kadar nakil işlemi için herhangi bir girişimde bulunulmadı. Ben özgürleştirilen esirlerdenim ve her gün bin kere ölüme doğru gidiyorum.
İşgal yönetimi İşel cezaevinde bana bir iğne vurdu. Ondan sonra bedensel fonksiyonlarımı kaybetmeye başladım. Konuşamaz, yemek yiyemez, yürüyemez hale geldim. Organlarımda zayıflamalar başladı. Şeker ortaya çıktı ve crohn hastalığı (bağışıklık kaybı) baş gösterdi.
Şimdi ağrı kesicilerle yaşıyorum. İşgal yönetiminin zindanlarından çıkarıldığımda tedavimin tamamen onun üzerine olacağı bana bildirilmişti. Fakat iş ciddileşince kimse beni tanımadı."