“Doğan’a da niye taktın böyle” diye soracak olanlar çıkabilir.. Bu soruyu cevaplamadan önce, şu soruya bir karşılık vermek gerekir: “Doğan niye mütedeyyin insanlara taktı?”
Evet; Doğan niye gazetelerinde “Okulda namaz” başlıkları attı?
Ne olurdu yani, Bağcılar Lisesi’ndeki öğrenciler, Doğan Grubu’nun yazdığı yalan haberdeki gibi ders saatinde değil, teneffüste dört rekat namaz kılsaydılar.. Kılmaya devam edebilseydiler?..
Ne olurdu?..
Niçin; en tabiî hakları olan ibadetlerini ifa eden o öğrencilerin resimlerini manşetten yayınlayarak, büyük bir suç işlemişler gibi kamuoyuna takdim ettiler?..
Doğan Medyası, lisenin bodrum katındaki o odada kılınan namazı niye engellemek istedi?
Sadece Bağcılar mı?
Hayır..
Doğan Grubu gazeteleri, “Çatıda namaz” başlığını niye attı?
Ne olurdu, Adana’daki bir lisede, öğrenciler kendilerine sürekli tahsis edilmeyen terasta, vakti geçmek üzere olan namazı, kazaya bırakmadan kılsaydılar..
Ne olurdu yani?
Cumhuriyet mi yıkılır, Anayasal düzen mi dinamitlenmiş olurdu?
Niye takmıştı Doğan, bu ülkenin mütedeyyin çocuklarına?
Niye takmıştı ki, “Lisede türban” başlıkları attı gazeteleri..
Ne olurdu, İmam Hatip Lisesi’nde okuyan kızlarımız, Kur’an-ı Kerim dersinde yönetmelikteki açık imkân gereği takabildiği başörtüyü, sonraki tefsir dersinde de takabilseydi..
Ne olurdu?
Niçin Doğan Grubu gazeteleri, egemen güçlerin hoşuna gitmek için, mütedeyyin insanları hedef haline getiren o başlıkları attı?
Ne istedi Doğan ve onun şürekâsı, bu ülkenin menfaatinden başka bir isteği olmayan, muhafazakâr insanlarımızdan..
Kendisi gazetelerinin birinci ve son sayfalarına bayan resimlerini çıplak şekilde basarken, halkın çok büyük bir çoğunluğunun kullandığı başörtüden ne istiyordu?..
Ne istiyordu ki “411 el, kaosa kalktı” başlığını atabildiler?
Enflasyonun doludizgin gittiği bir dönemde iktidara gelen ve havuz sistemi ile ekonominin gidişatını tersyüz eden Refah-Yol iktidarı döneminde, “Erbakan Hoca boncuk boncuk terledi” başlığını niye attı Doğan gazeteleri?..
Bu ülkenin vefakâr çocuklarının, alın terleri ile geldikleri makamlarda oturmasından niye rahatsız olmuştu Doğan medyası?..
İmam Hatip Liseli gençlerden ne istiyordu ki; onların katsayı mağduriyetlerini, yazarlarıyla, haberleriyle normal bir düzenleme gibi gösterdi?..
“Gerekirse silah kullanırız” şeklindeki manşetleri, ismi açıklanmayan üst düzey bir generalin ağzından atarak, ülkesi için canını verecek insanları baskı altına alırken, gerçek amacı ne idi Doğan medyasının?..
Evet; Doğan, bu ülkenin gerçek çocuklarına, gerçek halkına niye takmıştı?!
İşte bu soruyu cevaplandırmak gerekir önce..
Doğan, bu soruya ne cevap verir bilemiyorum.
Ama ben kendi kanaatimi açıklayayım..
Doğan, bu haberleri yaptıkça, kendisinin kolay yoldan zengin olmasının önü açılıyordu.. Hesapları incelenmiyor, yaptığı usûlsüzlükler görmezden geliniyor, o mütedeyyin insanları karaladıkça, teşvikler alıyor, krediler çıkartıyordu.. Sadece kredi değil, bankaları toptan alıyordu..
100 trilyona aldığı şirketi, birkaç sene sonra 1 katrilyona satabiliyordu..
İşte bunun için, mütedeyyin insanlara kafayı takmıştı Doğan.. O takıntısını sürdürdükçe, “devletin tüm imkânları” da ona akıyordu..
Bazı aklıevveller, “Hah işte yakaladım” diyerek sevinip şu soruyu da bize sormasın: “Doğan, mütedeyyin insanlar aleyhine yayınlar yaptı diye bu cezalar kesildi değil mi? Bunu kabul ediyorsun değil mi?”
Hayır; mütedeyyin insanlar aleyhine yayınlar yaptığı için, Doğan cezalandırılıyor değil.
Doğan; mütedeyyin insanları karalayarak örtbas ettiği suçları, şimdi (mütedeyyin insanları karalamak para etmediği için) günyüzüne çıkıyor da onun için cezaları yiyor..
Sular geri çekiliyor ve Doğan’ın ayıpları, birer ikişer gözler önüne seriliyor..
O suçlar zaten işlenmişti. Ama cezası verilmiyordu.. Şimdi, işlenen suçların cezaları veriliyor..
Olay bu kadar basit..
VAKİT