Biz, mazlûmlardan yana olmayı inadına sürdürmeliyiz!

Selahattin Eş Çakırgil bugünkü köşesinde, muhacirlere dönük ırkçılığı ele alıyor. Gündem ve sosyal hayatta kendisini ırkçı nefret diline hapsedenlerin tavrına karşı durulması gerektiğini hatırlatan Çakırgil: "İnadına mazlûmlardan yana olmalıyız" diyor.

Üniversitede okuyan bir genç, evvelki akşam şöyle diyordu:  

Marmaray’ metrosunda, Kartal-Pendik taraflarındayken, tipik bir ‘laik-sosyetik kadın’, yanımda oturan ve -Suriye’li olduğunu düşündüğüm bir anne ve çocuğuna- küstahça, ‘Sizin  oturma hakkınız yok, kalkın oradan!.’ diye zorbaca emredince, o yavru ve annesi, yüzlerinde beliren acı tebessüm ve  eziklik duygusuyla, hemen kalkacak oldular ve ben çocuğun elinden tutup, ‘Oturun! Kalkmayın..’ deyince, o kadın da sonra oradan uzaklaştı..’

Evet, bir genç kardeşin bizzat yaşadığı bir sahne..

*

Dün akşam üzeri, 19.00 civarı, Fatih Câmii’nin yakınında, Fevzipaşa Caddesi üzerindeki otobüs durağında 40-50 kadar yolcu, belediye otobüsü bekliyor.. O saatlerde bu kadar yığılma tabiîdir. Çünkü, farklı yerlere gidecekler için, oradan 6-7 hattın otobüsleri geçiyor..

Genç bir sosyetik kız, orta yaşlı iki hanımın, ‘Beklemekten ayaklarımıza kara su indi..’ şeklindeki yakınmalarına hemen cevabı yapıştırıyor:  ‘Açtılar kapıları, aldılar bu kadar göçmeni.. Olacağı buydu..’

Yazının devamı...

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası