Biz Kimsenin Özel Hayatına Müdahale Etmedik

Başbakan Erdoğan, "11 yıldır başbakanım 4,5 yıl belediye başkanlığım var. Biz kimsenin özel hayatına bugüne kadar müdahale etmiş değiliz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Halkımızın özel yaşamı, özel hayatı bizim teminatımız altındadır. Meşru hayat vardır, gayrimeşru hayat vardır. Bu noktada da ülkemizde üzerimize düşen görevler vardır. O görevler de yasalarla bellidir. Yasalar bize hangi görevi verirse o görevler çerçevesinde adımlarımızı atarız" dedi.

Erdoğan, Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen ile düzenlediği ortak basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin AB'ye girmesi neden önemli, sürecin önündeki engeller nasıl aşılabilir?" sorusu üzerine, AB'nin geçmişte aslında demir çelik birliği olarak başladığını söyledi. 

Daha sonra alanın biraz daha genişlediğini ve Avrupa Ekonomik Topluluğu olduğunu anlatan Erdoğan, "Ardından Avrupa Topluluğu, Avrupa Birliği haline geldi. Yani olay ekonomik olarak başlamışken en son geldiği nokta siyasi, sosyal, birçok alanı kapsayan bir birlik haline dönüşmüştür" diye konuştu.

Türkiye'nin AB'ye girme noktasındaki teşebbüsünü 50 yıl önce gerçekleştirdiğini dile getiren Erdoğan, "Burada İngiltere hangi düşünceyle girmeyi arzu ettiyse, Fransa hangi düşünceyle girmeyi arzu ettiyse, Almanya hangi düşünceyle arzu ettiyse, tüm Baltık ülkeleri hangi düşünceyle buraya girmeyi arzu ettiyse Türkiye'de o düşünceyle Avrupa Birliği içinde yer almayı arzu etmiştir" ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, "Demokratikleşme paketini açıkladınız, çözüm süreci bir yandan devam ediyor. Hem paketin hem çözüm sürecinin bundan sonra açılacak olası fasıllara ve Türkiye'nin AB'ye üyeliğine etkisi nasıl olur?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Özellikle demokratikleşme paketiyle ilgili iki ana başlığı var. Bir, işin yürütme alanına ait olan kısım, idareyle ilgili olan kısım, bunları zaten süratle şu anda uygulamaya koymuş bulunuyoruz. İkincisi yasama organıyla ilgili süreçtir yani yasal düzenleme gerektiren süreçtir. Şu anda onun da altyapı çalışmaları bitmek üzere ve bir an önce Parlamento'ya sevk edeceğiz ve Parlamento'da da bunların görüşülmesine başlayacağız."

"Mustafa Sarıgül CHP'ye katıldı. Henüz CHP tarafından İstanbul'a aday gösterilmedi ama çok iddialı sözleri var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu Erdoğan, "Sorunuza cevap vermeyi gereksiz buluyorum. Onu bırakalım da Ana Muhalefetin Genel Başkanı söylesin. Daha yeni partinin üyesi olmuş bir zat" şeklinde cevapladı.

Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de bazı kesimlerin son günlerde artan bir rahatsızlığı var. Öyle bir iddia var ki siz ve Hükümetiniz insanların özel hayatına daha fazla müdahale ediyorsunuz, hatta hayat tarzına müdahale etmek üzeresiniz. Son örnek, kız erkek öğrencilerin oturma koşulları. Böyle bir müdahaleye neden gerek görüyorsunuz?" sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Birileri herhalde özel olarak görevlendirmiş öyle anlıyorum. Çünkü 11 yıldır başbakanım, 4,5 yıl belediye başkanlığım var, biz kimsenin özel hayatına bugüne kadar müdahale etmiş değiliz. Eğer birilerinin özel hayatına müdahale etmiş bir iktidar olmuş olsaydık, Türkiye'de iki kişiden bir kişinin oyunu almazdık. Bu konuda bizim en büyük teminatımız halkımızdır. Üç dönemdir oyları arta arta yükselen bir iktidar olarak şu anda geldiğimiz nokta bunun teminatıdır. Halkımızın özel yaşamı, özel hayatı bizim teminatımız altındadır. Meşru hayat vardır gayrimeşru hayat vardır. Bu noktada da tabii ki ülkemizde bizim üzerimize düşen görevler vardır. Bu görevler de yasalarla bellidir. Yasalar bize hangi görevi verirse o görevler çerçevesi içerisinde adımlarımızı atarız."

AB ile yeni faslın açılması

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik süreciyle ilgili olarak da "Bildiğiniz gibi 22. fasıl resmen görüşmelere açıldı. Şimdi yoğun bir şekilde 23. ve 24. fasılların açılması en önemli gayretimiz olacaktır. Ben Finlandiya hükümetinin bu dönemde de gereken desteği vereceğinden şüphe etmiyorum" dedi.

Suriyeli sığınmacılara verilen destek

Başbakan Erdoğan, Suriyeli sığınmacılara verilen destekle ilgili olarak ise şunları söyledi:

"Bu konuda yaptığımız harcama şu ana kadar 2 milyar doları bulmuştur. Dünyanın bize desteği ise 135 milyon dolardır. Bunun 50 milyon doları Suudi Arabistan'dandır. 25 milyon doları BM'den, kalanı değişik ülkelerden. Bütün bunlara rağmen açık kapı politikasıyla oradan sığınacak olanlara elimizden gelen desteği, insani görevimiz olarak kabul ediyoruz, vermeye devam edeceğiz."

AA

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı