Sinan Ön / Haksöz Haber
“İstişare ile ulaştığımız eksik kararın, tek başımıza aldığımız en mükemmel karardan daha hayırlı olduğuna inanıyoruz.” Özgür-der Genel Başkanı Rıdvan Kaya abimiz böyle diyordu 16. istişare toplantısı sonrasında.
İstişare kavramı islam literatürünün gündelik dile en fazla sirayet eden kavramlarından biridir. Ancak pratiğe uygulanması konusunda son derece kısır bir dönemi yaşadığı söylenebilir. Rabbimiz onu mü’minlerin sıfatlarından biri sayarak önemini ortaya koymuş olmasına rağmen!
Bu temel prensibe Kur’an iki yerde doğrudan temas etmektedir. Bunlar; “onların işleri aralarında istişare iledir.” (şura/38) ile “iş hususunda onlarla istişare et.” (al-i İmran/159) ayetleridir. Ayetlerden ilki müslümanların tamamını kapsarken diğeri peygamber (as) şahsında ümmetin işlerine talip olanlara işaret eder.
Kavramın sözlük anlamı; danışıp, işaret almak yani rey almak, bir mesele hakkında görüş sormak anlamlarına geldiği gibi “arı kovanından bal almak” tabirinin de karşılığıdır. Şura kavramı ise istişarenin yapıldığı toplantıya ve istişare eden topluluğa işaret etmektedir.