Hakan Albayrak’ın konuyla alakalı Karar’daki yazısı (01 Kasım 2019) şöyle:
Mustafa Yeneroğlu’nun İstifası
Mustafa Yeneroğlu PKK yahut FETÖ’yle mücadelenin yanında olduğu gibi PKK’lılık yahut FETÖ’cülük suçlamasıyla haksızlığa uğratılanların da yanındadır.
Mustafa Yeneroğlu CHP zihniyetinin karşısında olduğu gibi CHP’lileri linçe müstehak görenlerin de karşısındadır.
Mustafa Yeneroğlu Almanya’da Müslümanların haklarını savunduğu gibi Türkiye’de Hıristiyanların ve Yahudilerin haklarını da savunur.
Mustafa Yeneroğlu bu ülkenin birliğini-dirliğini gözetir ve Kürtlerin hak taleplerini baş tacı eder.
Mustafa Yeneroğlu Sünni’dir ve Alevilerin dertlerine derman arar.
Mustafa Yeneroğlu ‘muhafazakâr demokrat’tır ve kendisi için istediği hak ve özgürlükleri herkes için ister.
Dikkat buyurun, “ama”sız cümleler bunlar; “gibi” diyorum, “ve” diyorum, “ama” demiyorum; çünkü Mustafa Yeneroğlu’nun temel insan hak ve özgürlükleri konusundaki mücadelesinde “ama”ya yer yok.
Bizden-Onlardan ayrımına da yer yok.
Kayıtsız şartsız bir mücadele bu.
Tam da kuruluş günlerindeki AK Parti’nin ağzına layık.
***
O günler olsaydı Yeneroğlu’nu baş tacı ederdi AK Parti.
Şimdi kapıyı gösteriyor ona.
Ve Yeneroğlu ceketini alıp gidiyor.
Berhudar olsun.
Eğilmeden bükülmeden savundu özgürlük ve adaleti.
Hakkı her şeyden üstün tuttu; partisinden de.
Geldiği gibi tertemiz gidiyor.
AK Parti’nin Yeneroğlu’ndan nasibi buraya kadarmış.
***
Kimi AK Partiliye göre “Yeneroğlu partiden istifa ettiği gibi milletvekilliğinden de istifa etmeli”.
Niye?
Sahiden milletvekilliği yaptığı için mi?