HAKSÖZ HABER
Pandemi sürecinin getirdiği yükler ekonomi ve eğitim başta olmak üzere her alanda varlığını hissettiriyor. Uzaktan eğitimin zorlukları mekan ve teknolojik alt yapı imkanlarını zorlarken başka alternatiflere yönelme ihtiyacını ortaya çıkartıyor. Pandemi öncesinde de Anadolu’nun bazı şehirleri için geçerli olan mekan ve teknoloji yetersizliği çeşitli dayanışma örnekleri ile aşılıyor.
Örneğin geçtiğimiz günlerde basına yansıyan bir olay da, Muş’un Varto ilçesindeki Hz. Ömer Camisi’nin imamı Ertuğrul Kertil, evinde interneti olmayan öğrencilerin uzaktan eğitime katılabilmesi için camiyi sınıfa çevirdi. Sosyal medyada epey gündem olan imam Kertil’in bu eylemi örnek bir davranış olarak gösterilmişti.
Bu noktada Kuran kursları ve camiler pandemi sürecinde artan bir şekilde ihtiyaca uygun şekilde kullanıldı. Türkiye’de farklı belediyeler ve Diyanet bu sebepten de olsa gerek Kuran kurslarının sayısını artırmaya gayret ediyor. Şahinbey Belediyesi de Kuran kurslarının sayısını artırmak için imzalanan bir protokolle, hayırseverlerin de katkısıyla 20 yeni Kuran kursu yapılacağını duyurmuş.
Bu durumdan rahatsız olan BirGün ve Cumhuriyet, Kuran kurslarının çocuk gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerini kanıtlamak için anlamsız bir çabaya girişmiş. Kimse çocuklarını zorla bu kurslara yollamak durumunda değilken niçin böyle bir çaba içine girdiklerine anlam vermek mümkün değil gerçekten. Cumhuriyet, Kuran kurslarına yapılan yatırımı “din istismarı” olarak değerlendirmiş. Daha önce öğrencileri umreye yollayan Şahinbey Belediyesi’nin bu sosyal sorumluluk projesinden de rahatsız olan BirGün, Gaziantep Valisi Davut Gül’ün Kuran kurslarının Anasınıfı ihtiyacını karşılaması açısından da önemli olduğunu yönündeki sözlerini de kendince tahfif ediyor.