Suriye’nin Kobani kentinde IŞİD ile YPG arasında yaklaşık 45 gün önce başlayan çatışmalar şiddetlenerek devam ediyor.
Uçaklar Kobani’ye bomba yağdırıyor
ABD öncülüğündeki koalisyon uçakları da Mürşitpınar Sınır Kapısı yakınlarındaki IŞİD mevzilerini bombalamaya devam ediyor. Bombalamalar Suruç sınırından da, net bir şekilde görüldü. Keşif uçuşları ise aralıksız sürüyor.
Geri dönme umutları tükeniyor
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine sığınan Kobani halkının büyük bir bölümü geçici çadır kentlerde kalıyor. Zor şartlar altında hayata tutunmaya çalışan Kobani halkının evlerine geri dönme umutlarının ise yavaş yavaş tükendiği gözlemlendi.
''Evimiz yerle bir olmuş, şimdi ne yapacağız?”
Bir buçuk aydır çatışmaların devam ettiği Kobani'de sınır hattındaki binaların büyük bölümünün yıkıldığı veya büyük zarar gördüğü görüldü. Sınıra yakın bir tepede oturarak Kobani’yi seyre dalan bir Kobanili, savaşın uzun süre devam etmesinin verdiği travmadan dolayı ilk başta konuşmak istemese de mırıldanarak söylediği, “Evimiz yerle bir olmuş, şimdi ne yapacağız?” sözü içinde bulundukları durumu gözler önüne serdi.
“Birçok Kobanili YPG’ye karşı savaşıyor”
Kobanili bazı mülteciler, isimlerinin yazılmaması şartıyla IŞİD’ten kaçarken PYD’ye neden sığınamadıklarını İLKHA’ya anlatarak şunları söylediler: “IŞİD’ten kaçtığımız doğru, ancak PYD’nin zulmü de canımıza tak etmişti. PYD’ye güvenemediğimizden dolayı sınırı geçerek Türkiye tarafına geçtik. Hatta birçok kişi geçen yıl Türkiye’ye gelerek akrabalarının yanına yerleşmişti. 3 yıldır PYD’nin zulmü altında yaşamamamıza rağmen kimseden ses çıkmıyordu. Demek ki, ses çıkarmak için bir başkasının bizi öldürmesi gerekiyordu. PYD, kendisi gibi düşünmeyen, yanında savaşmayanlara zulmediyor. Özellikle 3 yıl önce Suriye’de savaşın başladı günden sonra bu zulümlerini arttırdılar. Her aileden en az birinin mutlaka PYD saflarında olmasını istiyorlar. Böyle bir şartları var. Bu şartı yerine getirilmeyen aileler tespit edilerek baskı altına alınıyor. Şuan bu zulümlerinden dolayı birçok Kobanili YPG’ye karşı savaşıyor. Ama kimse bunu dile getiremiyor.”