Kaynak: Usame Çavuş / Arabi 21
Çev: Sümeyye Taştekin / Haksöz-Haber
Polis yardımcısı olay yerinden aceleyle ayrılırken emrindekilere bağırdı: "Hadi, çabuk arabalara bin." Bu bana 25 Ocak Devrimi sırasında sokaklardan kaçan Mısır polisini hatırlattı, özellikle de İçişleri Bakanlığı güçleri’nin Nil Nehri üzerindeki bir köprüde protestocuları bastırmaya çalışırken yaşadığı stresi. Bu olayda, polis memuru olay yerinde birini vurmuş ve öldürmüştü.
Uveys er-Ravi, Yukarı Mısır'daki Al-Awamiyah köyünden genç bir Mısırlıydı. Kardeşini tutuklamaya çalışırken babasına tokat atan polis memuru ile karşılaştı. er-Ravi, kibirli polisin yüzüne benzer bir tokatla karşılık verdi. Polis herhangi bir soruşturma, tutuklama emri veya tartışma olmadan kısa mesafeden büyük bir soğukkanlılıkla Uveys er-Ravi’yi öldürdü.
Geçen hafta Mısır’ın el-Hiwar kanalının “Mısır’a açılan pencere” adlı programında izleyicilere “Sisi’nin son gösterilere karşı olan tavrını nasıl buluyorsunuz? Baskıcı mı yoksa önleyici mi?” şeklinde bir soru soruldu. Yayına katılan izleyicilerden biri son derece alaycı bir tavırla “Keşke bu soruyu ‘Sisi’yi karşınızda görseniz ne yapardınız?’ şeklinde değiştirseniz, şayet soru böyle olsaydı size Mısır’ın itibarını geri kazandıracak, kalbimizi iyileştirecek bir cevap verirdim. O cevap da Uveys er-Ravi’nin polisin yüzüne bıraktığı cevap… Bedelini hayatımızla ödeyecek olsak da cevabımız kuvvetli bir tokat olurdu.”
Ravi’nin bu tokadı aslında Sisi ve rejimine atılan kuvvetli bir tokattır. Bunun anlamı, eğer Sisi rejiminin adaletsizliği devam ederse halkın ona karşı çıkacağıdır. Bu olaydan sonra söz konusu polisin Ravi’yi öldürmesine rağmen sahte otoritesi sarsılmış ve bu tokat caninin yüzünde iz bırakmasının yanı sıra Mısır’daki tüm polis güçlerinin ve ordunun yüzünde, kalbinde ve zihninde derin bir iz bırakmıştır. Artık tüm bu güçler vatandaşa el kaldırmadan önce sonucunu bin kez düşünecektir.
Hüsnü Mübarek iktidarının son yıllarında çok popüler olan “Heya Fawda” (Chaos) filminde rahmetli Halid Salih’in ustaca canlandırdığı polis Hatem karakteri, polis tiranlığının ve Mısır halkına yapılan adaletsizliğin vücut bulmuş haliydi. Hatem’in yıllarca zulmüne uğrayan bölge halkı en sonunda bu baskılara dayanamayıp ayaklandı ve Hatem’in tutuklanmasını talep etmek için karakola baskın düzenledi. En sonunda halkın bu tepkisini kaldıramayan Hatem intihar etti. İşte şu anda Sisi rejiminin Mısır halkına yaptığı tam da budur. Büyük bir vizyon eksikliğinden kaynaklanan ve her geçen gün artan baskı, vatandaşların kurban edilmesi ve sürekli alınan yanlış kararlar ile Sisi benzer bir senaryoyu ülkenin dört bir yanına yayıyor. Peki Sisi ve rejimi zayıf halkın sisteme karşı ayaklanmasına sebep olmadan daha ne kadar onları kenara itebilecek?
Bu baskıların bir patlamaya sebep olacağı kaçınılmaz bir gerçek… Ülkeyi geri dönüşü olmayan bir yola sokan Sisi dışında herkes bu gerçeğin farkında. Burada dikkati çeken şey, Merkezi Seferberlik ve İstatistik Ajansı’nın 2017 yılı tahminlerine göre, beklenen patlamanın kıvılcımının Mısır’ın yoksul nüfusunun yarısından fazlasına ev sahipliği yapan Yukarı Mısır’ın ötekileştirilmiş bölgelerinden gelebileceğidir.
Yukarı Mısır’daki asıl sorun birbirini izleyen hükümetlerin halkı kasıtlı olarak görmezden gelmesidir. Sınırlı kaynaklar, yetersiz altyapı, temel hizmetlerin yokluğu, sürekli fiyat artışları, baskıcı güvenlik güçleri… Bir kefede tüm bu sorunlar diğer kefede Yukarı Mısır halkının haysiyeti… İşte bu nedenle Uveys er-Ravi’nin polis memuruna attığı o tokat olayı tıpkı bir orman yangını gibi Yukarı Mısır halkının küçük yerleşim yerleri dahil olmak üzere her bölgesine yayıldı.
16 Ağustos 2013’te Rabiatu’l Adeviyye katliamından yalnızca iki gün sonra Yukarı Mısır’daki şehirlerde büyük gösteriler düzenlendi. Önemli ölçüde bazı vilayetler Sisi’nin kontrolünden çıktı. “Öfke Dalgası” o günlerin başlığıydı. Bir süre sonra ordu harekete geçen halkı sakinleştirip, hayatın normale dönmesini sağladı. Fakat bugünlerde Yukarı Mısır şehirlerinin harekete geçmeye karar vermesi durumunda ayaklanan halkı sakinleştirecek bir lider yok. Mısır sivil halkı, kitleleri kontrol altına alacak karizmatik liderlerden ve etkili siyasi kişiliklerden yoksun. Aslında Sisi ve ordusu halkın itibarını bir kenara bıraktığını düşünse de halk itibarını korumak için daha büyük bir şekilde ayaklanacak.
Uveys er-Ravi’nin tokatı, Sisi askeri rejiminin kontrol altına almasının zor olacağı yeni bir aşamanın başlangıcına işaret ediyor. Korku bariyeri kırıldı ve Mısır halkı artık ister polis ister ordu subayı, ister Abdül Fettah el-Sisi'nin kendisi olsun, herhangi bir zorbaya karşı tokat atma cesaretine sahip.