Ahmiçi Katliamı’nın yaşandığı Ahmiçi köyünü 2012 yılında ziyaret etmiştik. Köyün imamı Mahir Husiç, o gün sabah namazı vakti yaşananları yerinde göstererek anlatmıştı bize. İnsanların diri diri yakıldıkları, bebelerin fırından kömürleşmiş cesetlerinin çıktığı köyde yaşananları öğrenmek insanın içine doğru bükülmesine sebep oluyordu sanki. 16 Nisan 1993’te Hırvat Savunma Konseyi’nin Kül ve Duman adı verdikleri operasyonla 116 sivil katledilmişti. Daha yaşını almamış Seyo bebeden 82 yaşındaki ihtiyara kadar nice insan acımasızca öldürülmüştü. Salkiç ailesinin çoluk çocuk dahil tüm üyeleri katledilmiş, adeta soyları kurutulmuştu. Köyün camilerinden birinde yaklaşık elli sivil içindeyken yakılarak, diğeri ise dinamitle patlatılarak yok edilmişti. Köyün Hırvat birliklerine yardım eden, Müslümanlara ihanet eden Hırvat nüfusundan dolayı cenazeler, hemen yakınlardaki Vitez kantonuna götürülüp defnedilmişlerdi. Katliam sonrası 29 kişinin naaşı bulunamamıştı. 180 km uzaklıktaki Mostar’a götürülen cesetler olduğu gibi yıllarca aranan bedenler de vardı. Kurbanlardan 9’unun kimliği bu bahar tespit edilmiş 7 Mayıs 2022’de törenle defnedilmişlerdi. 19 yıl sonra bulunan kemikler, dualarla ve gözyaşlarıyla ailelerinin yanlarına gömülmüşlerdi. Biz de şehitliği ziyaret etmek için Vitez’e geçtik.
Vitez kantonu, Travnik yolunda bir yerleşim yeri. Ahmiçi ile arası 5 km kadar. Yatay mimarinin egemen olduğu sessiz sakin bir yerleşim yeriydi. Hemen çarşının ortasında iki beton direk arasına asılmış Bosna bayrağının savaş başladığından beri orada olduğunu, nice düşmanın indirmeye çalışsa da başarılı olamadığını öğrenmek gurur vericiydi. Hırvatların ödül vaatlerine rağmen indirilemeyen bayrak, halen bağımsızlığın sembolü olarak dalgalanıp duruyor orta yerde. Ahmiçi şehitliği, Ahmed-agina džamija’nın (Ahmet Ağa Camii) yanındaydı. Cami de büyükçe sayılabilecek bir kabristanın içerisinde bulunuyordu. 16. yy Osmanlı eseri olan bu sade ibadethanenin imamı babayiğit görüntüsü, sıcak kanlılığıyla dikkat çeken şimdilerde Vitez İslam Birliği Meclisi Başimamı olan Ömer Sikira Hoca idi. Evinde eşi Sadida hanımefendi ile bize ikramlarda bulunan hocamızla Vitez’i gezme imkânı da bulduk. Ahmiçi şehitliğine uğramak, dua edip yaşananları şahitlerinden dinlemek de nasip oldu.
Yıllar sonra Vitez’i hatırlamama sebep olan haber, 5 Ekim 2022 Çarşamba günü Anadolu Ajansı tarafından servis edildi. Haberde Bosna’da 1993'te öldürülüp 1998 yılında Mostar'daki toplu mezar kazılarında bulunan iskelet kalıntılarının boyutları nedeniyle DNA analizi yapılamayacak durumda olan kemiklerin toplu olarak gömüldüğü bildiriliyordu. Bir tabut içerisinde 22 kişiye ait parçalar vardı. 22 kişiye ait parçalar, sahipleri tespit edilemediği için bir araya getirilerek defnediliyordu. İşin acı tarafı cenazeye katılanlardan Sifet Osmancevic’in babasının üçüncü kez cenazesinin kılınmasıydı. Bulunan her parçası için bir cenaze namazı kılınmıştı. Bir insanın bedeninin farklı farklı mezarlarda olması Sırpların sıkça uyguladığı bir yöntemdi ne yazık ki. Babasının bulunan parçalarını kalan kısmı bulunamayabilir düşüncesiyle cenaze namazı kılıp defnediyor yıllar sonra başka bir parçasını bambaşka mezarlarda buluyor ve onları da defnediyorsunuz. Ne korkunç acılar, ne büyük imtihanlar bunlar. Bosnalı kardeşlerimizin yıllar süren soykırım kâbusunda neler yaşadıklarını, ne denli büyük acı dolu kuyulara atıldıklarını gösteren korkunç örnekler bunlar.
22 masumu tek tabutta dar-ı bekaya uğurlayan ve "Bilim, kemik kalıntılarının kimlik tespitinin imkânsız olduğunu söylüyor. Bizler aralarında 12 çocuğun bulunduğu 22 Boşnak’a ait olduklarına eminiz." diyen kişi, yıllar önce Vitez’de yolumuzun kesiştiği Ömer Sikina hocadan başkası değildi. Yiğit, vakur ve zarif halinden bir şey kaybetmemişti. Bosna, savaşla birlikte büyük liderlikler, büyük mücahitler ve mücahit imamlar çıkarması açısından oldukça bereketli bir ülke olduğunu defalarca gösterdi.
Vitez halkı yiğittir. Etrafları Hırvatlarla çevrili olsa da düşmemiş bir beldedir. Ömer Hoca gezi esnasında durduğumuz anıtın önünde anlatmıştı: Savaş esnasında bir Müslüman kaçırılıp ailesi rehin alınıyor. Adamcağızı bomba yüklü kamyona bindirip şehrin içerisinde aracı patlatmasını istiyor işgalciler. Bunu yapmazsa rehin olan ailesini öldürmekle tehdit ediyorlar. Adamcağız, çaresiz kamyona biniyor. Tam şehrin içine girecekken direksiyonu kırıp Hırvatların üzerine kamyonu sürerek patlatıyor. Halkı adına kendisini feda ediyor. Pek çok işgalcinin can verdiği bu olay, Vitez meydanında yapılan bir anıtla ölümsüzleştiriliyor. Vitez halkına muhabbetimiz baki. Zaferleri zaferlerimiz, acıları da acılarımız. Bir mezar yerinde yanyana yatırılan 22 masuma rahmet diliyor, istikbali karışık olan Bosnalı kardeşlerimize bilge lider İzzetbegoviç’in şu sözünü hatırlatıyoruz: “Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.”