Selahaddin E. Çakırgil’in yazısı:
Ortamektepte okurken, hocalarımız 'bukalemun' diye bir yaratıktan da bahisle, 'Bulunduğu her yerin rengini alan, kertenkele tipi, ortalama 30 cm. uzunluğunda olan bir sürüngen.' derlerdi, ama nasıl bir hayvan olduğunu gözümüzün önünde canlandıramazdık. Uzun yıllar sonra bir 'Hayvanât Bahçesi'ne gittiğimde, 'İşte bu.' demişti, oradaki veteriner arkadaş; ama uzaktan bir şey gözükmüyor gibiydi.
Etrafındaki, yeşil veya sararmış yapraklar ve yerdeki toprağın renklerinin her birisi içinde, hareket etmeseydi, nerdeyse fark edemeyecektim; o kadar dikkat çekici bir fıtrî kamuflaj yapmıştı bu bukalemun.
Sonra, veteriner arkadaş, 'bukalemen'un birçok özelliklerinden bahsetti, ama her halde en ilgi özelliği dilindeydi. Kendi boyunun 1,5 katı uzunluğunda olan ve jet uçağından daha hızlı bir sür'atle ileriye fırlatabildiği o uzun dilinin yapışkan özellikleriyle de avını yakalayıp hazmedermiş. Ayrıca, 'bukalemun'lar saldırganlık anlarında da farklı sesler çıkarır, renkleri daha parlaklaşır ve yenildiklerinde ise daha koyulaşırmış. Çok çaresiz kaldığında da, 'akrep'ler gibi intihar edermiş.