Sen misin Arama İzin Belgesi Soran?
HAKSÖZ-HABER / Özel
Bir akşam annesi ile birlikte Üsküdar’da yolu polis ekipleri tarafından kesilen Gökhan Bayram polisin oldukça sert hatta kaba bir muameleyle istediği ehliyet ve ruhsatını uzatırken şöyle söyler: Lütfen biraz nazik olun.
Nezaketli davranış talebine polisin tepkisi “Arayın şunun üstünü, aracını!” olur. Fakat Gökhan Bayram’ın izin belgesi sorması ile gerilim artar ve iş inada biner: “Her arama için izin belgesi mi göstereceğiz?” Olay mahalline yakın bir yerden arama izin belgesi olan bir ekip intikal eder. Ancak işler yine de düzene girip kurallara riayet çerçevesinde ilerlemek bilmez.
Al Sana Prosedür!
İki ayrı ekip ve sekiz kişiden oluşan polisler Gökhan Bayram’a arama izni gösterdikten sonra arabasını didik didik etmekle de iktifa etmezler. Arabaya dayayıp ayaklarını tekmeler vurarak açtıkları Bayram’a “Prosedür mü istiyorsun al sana prosedür” tehditleriyle üst araması bahanesiyle vücudunun her tarafını acı verecek şekilde sıkarak taciz ederler.
Acı vermek üzere sürdürülen bu çirkin ve saldırgan muameleye itiraz kollarına, kafasına vurularak nihayet çelmeleyerek yere düşürülmesiyle devam eder. Anne Sevinç Bayram’ın hiçbir sözü, ricası fayda vermez. Devreye camlara, balkonlara üşüşen mahalle sakinleri girer.
Sekiz kişilik polis ekibi yerlerde sürüklediği Bayram’dan annesine yönelik sinkaflı küfürlerini de esirgemezler. Arkadan ellerini kelepçeledikleri Gökhan Bayram’ı iyiden iyiye takatsiz bırakıncaya kadar tekmeleyip ezerler. Annesi bir taraftan etraftan yetişen komşular diğer taraftan ne kadar çaba sarf etseler de polislerin öfke ve saldırganlığını dindiremezler.
Karga-Tulumba Karakola
Yerde sürüklenen, tekmelenen, küfürlere maruz kalan Gökhan Bayram elleri arkadan kelepçelenmiş olarak Doğancılar polis karakoluna götürülür. Öfkelerini halen alamamış olan polisler Gökhan’ın ifadesini almadan saatlerce ayakta bekletirler. Nihayet gece yarısından sonra ifadesi alınır ve doktor kontrolü için hastaneye götürülür.
Bayram, elleri kelepçeli halde ve refakatindeki polisle birlikte muayene olur. O kadar hırpalanmış olmasına rağmen doğal olarak (!) herhangi bir sağlık sorununa rastlanmaz. Çünkü Bayram’ın çelik gibi sağlam vücudunu ezmek için uğraşan sekiz polis başarılı olamamıştır!
Mutat olduğu üzere olaya müdahale eden polislerden ikisinin, Abdullah Efe Canıaz ve Zafer Akçelik’in kol ve bacaklarından, boyunlarından yaralandıkları doktor tarafından rapor edilir. Böyle olunca da Efe Canıaz ve Zafer Akçelik’in yaralanmasına ve ekipteki diğer 6 polisin de görevini yapmasını engelleyip hakaretler eden Bayram’dan şikâyetçi olup dava açmak vacip olur. Sekiz polis ortak imza ile bir tutanak tutup annesinin yanında kendilerine saldırdığını resmen kayıt altına alırlar. Fakat bu yerli yapım basit senaryo bazı soruların sorulmasını engelleyemez.
Kendini Koruyamayan Polis mi?
Annesi ile birlikte Üsküdar gibi sakin bir bölgede bir akşamüstü yaşanan bu olayda bazı gariplikler var. İlk elde kimliğini, ehliyetini, ruhsatını beyan eden Bayram’ın önce nezaket sonra da arama izni talep etmesine karşı polislerin saldırganca karşılık vermeleri amaçsız ve anlamsız bir öfke sonucu mudur? En sıradan bir durumda dahi öfkelenip kontrolden çıkan memur profili birey ve topluma emniyet değil olsa olsa tahakküm telkin eder.
Sekiz kişiden müteşekkil silahlı iki ekibin kimliği açık, belgeleri tam üstelik de annesi ile birlikte olan bir şahsı mahalle ortasında küfürler ve tekmeler eşliğinde darp ederek gözaltına alması hukuka uygun mudur? Bu nasıl emniyet teminidir ki silahlı sekiz kişi bir genç tarafından darp edilmektedir? Akla, mantığa ve tarafların fiziki dengesine tamamen ters bir anlatının polis tutanağı adı altında kayıtlara geçirilmesinde bir tuhaflık yok mu?
İl ve ilçe Emniyet Müdürlükleri, görevli personeli hukuk ve nezaket kurallarına riayet konusunda yeterince uyarıp eğitmiyor mu? Emniyet personeline kuralsız, kanunsuz, keyfi bir denetim yapamayacakları hususu defaten hatırlatılmalı değil mi? Düzmece tutanaklarla suçlarını örtmeye çalışan personelin istismarına kesin olarak son verilmesi elzem değil mi?
İçişleri Bakanlığı Soruşturma Açacak mı?
İnsanları mağdur edecek, emniyet personelinin kabahatlerini örtecek sözde rapor ve tutanak düzenbazlığına İçişleri Bakanlığı kesin bir tedbir almak zorundadır. Arama izni soran bir gence annesinin ve mahalle sakinlerinin gözleri önünde saldıran polisler hakkında bakalım İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ne yapacak? Hak, hukuk tanımaz ve üzerine saçma tutanaklar tertipleyen personelini koruyup kollayacak mı yoksa Gökhan Bayram’ın mağdur edilmesine yol açtıkları için soruşturma açıp cezalandıracak mı?
Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı ve Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde gerekli evraklar bulunuyor. Bakalım ne zaman ciddi bir adım atılacak?