RAZİYE NUR ÖZKÖSE / HAKSÖZ-HABER
Her şeyin bir önceki güne çok benzediği zamanlardı… Hatta bir önceki ay veya bir önceki yıla da çok benziyordu her şey…
Uykuya dalarken zorla veda edilen o küçük aletler, gözlerini açar açmaz insanların bir anda ellerinde oluyor; yerken, içerken, giyinirken, konuşurken, dışarıda, içeride, yürürken, otobüs veya arabada büyük bir maharetle ellerden düşürülmüyordu.
Kafaları hep önlerindeydi bu şehrin insanlarının… Hayır hayır, çok hayâlı veya aşırı düşünceli olduklarından değil; hep bakmak zorunda oldukları ve hiç kaçırmamaları gereken bir başka dünyaları olduğu içindi bu başı önde gezmeler, başı önde yemeler ve başı önde yarım yamalak konuşmalar…
Herkes ya çok memnun, ya çok çaresizdi bu tuhaf yaşantıdan…