Bir Komplo Teorisinin Serencamı -2: Bir Komplo Teorisi Nasıl Yayılır?

“Çalışmamızı komplo teorisini kimin yaydığını ortaya çıkarmak, kullanıcıların yüzde kaçının teoriye inandığını saptamak ve hangi adımda teoriyle savaşmamızı gerektiğini anlamak amacıyla planladık.”

The Conversation konularında uzman dört akademisyene koronavirüsü 5G teknolojisiyle çeşitli şekillerde irtibatlandıran komplo teorilerinin nasıl ortaya çıktığını, özellikle Batı dünyasında nasıl yayıldığını sordu. Dört uzmanın kaleme aldığı söz konusu yazıların ikinci kısmında Wasim Ahmed ve Joseph Downing’in konu hakkında yaptıkları sosyal medya analizinden hareketle verdikleri cevapta “Sosyal medyanın aktivitesinin ‘gerçek dünya’daki eylemi doğrudan yönlendirmesinden çok tersi doğru” sonucuna ulaşılırken “gerçek dünya”da kurgulanan komplo teorilerinin sosyal medya ve diğer araçlar üzerinden nasıl yaygınlaştırıldığı ortaya koyuluyor. Söz konusu yazıyı ilginize sunuyoruz:

Wasim Ahmed - Joseph Downing / The Conversation
Çeviri: Hatice Orhan / Haksöz-Haber

Sosyal Medya Analizleri

Wasim Ahmed - Joseph Downing*

Bizim çalışmamız twitterdaki 5G komplo teorilerini araştırmak için Nisan 2020 başlarında yani komplonun İngiltere trend olduğu, görünürlüğünün artığı zamanda başladı.

Bu zaman dilimi İngiltere’de 20 5g telefon direğinin yakıp yıkıldığı bir hastanenin hasara uğradığını bildirilen zamanla çakıştı. Bu süre zarfında kıta Avrupa'sında da 5G kundaklama saldırıları yapıldı.

Çalışmamızı komplo teorisini kimin yaydığını ortaya çıkarmak, kullanıcıların yüzde kaçının teoriye inandığını saptamak ve hangi adımda teoriyle savaşmamızı gerektiğini anlamak amacıyla planladık. Sosyal ağ analizi yapmak için NodeXL adlı bir program kullandık. NodeXL, Twitter gibi bir dizi sosyal medya platformundan veri almak için kullanılabilen bir Microsoft Excel eklentisidir.

Verilerimizi “5Gcoronavirus” anahtar kelimesini aratarak ayrıca #5Gcoronavirüs tagında atılan tweetleri tekrar gözden geçirerek topladık. 27 mart ve 4 nisan tarihleri arasında gönderilen tweetler analiz edildi. Veri ağımız 19358 mention,4003 tweet ,759 retweet içindeki mention ve 2328 ayrı tweet olmak üzere 10140 tweetten oluşuyordu.

@5gcoronavirus19 adında 383 takipçili spesifik komplo teorisi yayan bir twitter hesabı bulduk. Bu hesap yedi günde 303 tweet göndermişti. Ayrıca Başkan Trump'ın sık sık tweetlerde etiketlendiğini ve kendini tweetlemeden ağ içinde etkili olduğunu gördük. Bunlar teorilerin aşırı sağ tarafından desteklendiğini vurgulamaktadır.

Toplam 2.328 bireysel tweet'ten, kullanıcıların% 34.8'i teoriyi ve / veya bunu destekleyen görüşleri paylaştı. Örneğin çalışmamızın etik değerleri nedeniyle ismini vermek istemediğimiz bir kullanıcı şöyle bir twitter mesajı paylaşmıştı:

5G öldürüyor!!! #5gcoronavirus- birbiriyle bağlantılı! İnsanlar gerçeklere gözlerini kapamasın!!

5G ile ilgili tweet atanların %32 si ise teoriyi kınamış ya da teoriyle alay etmiş. Örneğin bir kullanıcı şöyle diyor:

5G hiç kimseye zararlı ya da hayatı tehdit edici değildir! COVıd-19 #5gcoronavirus’’

Kalan %33 ü ise genel, herhangi bir kişisel görüş bildirmeyen tweetler. Örneğin bir kullanıcının tweeti şöyle:

Pazartesi günü 10: 00'da Skype Sohbetim var COVID-19 #5Gcoronavirus

Ama bu açıktan olmayan destek zamanla problem olmaya başladı çünkü bu konuda daha çok kişinin tartışmaya katılması ile konu trendlere girmeye başladı.

Ağ Kümeleri

Bir sosyal ağ grafiği (yukarıda) oluşturduk, kümeleme ağ içindeki farklı şekilleri ve yapıları tanımladı. Ağda en geniş grubu “izoleler grubu” temsil ediyordu. Bu gruptakiler tipik olarak başka bir kullanıcıyı etiketlemeden hashtagi kullanan kişilerden oluşuyordu. Büyük markalar, spor etkinlikleri ve son dakika haberleri bu geniş ağ içindeydi. Bu durum bu süre zarfında komplo konusunun popüler hale geldiğini ve ağda yeni olan kullanıcıların görüşlerini ve fikirlerini etkilediğini göstermektedir.

En büyük ikinci ağ şekli bir "yayın" ağına benziyordu ve retweetlenen kullanıcıları içeriyordu. Bu tip tweetler ünlülerin ve gazetecilerin twitter yayınlarında görülebilir.Teoriyi yaymak için kurulan Twitter kolu @ 5gcoronavirus19, yayın ağı şeklini andıran kendi grubunu oluşturdu ve komplo teorisinin kullanıcılar içeriği retweetledikçe nasıl yükseltildiğini gösteren bir dizi retweet aldı. Komplo teorisyenlerinin ateşe körükle gitmek için ünlü fenomenlerin yorumlarını kullanması çok muhtemel bir şeydir.

Önemli bir örnek olarak televizyon sunucusu Eamon Holmes ‘un “medya 5G teorisinin kesin olarak doğru ya da yanlış olduğunu söyleyemedi” dediği zaman olabilir. Bu yorumlar çalıştığımız sürenin dışında kaldı. Ancak sosyal medya platformları üzerinde bir etkisi olması muhtemeldir. Holmes, yorumlarının halkın bilime olan inancını zedelediğini belirtilerek Ofcom tarafından şiddetle eleştirildi.

Yanlış Bilgi Salgını

İngiltere’de cep telefonu direklerinin saldırıya uğramasından aylar önce, ‘infodemik’ (hızlı ve geniş yanlış bilgi yayılımı) hızlı bir şekilde gelişiyordu. Fransa’da Facebook’ta virüs için lezzetli bir koruma yöntemi haberi yayılıyordu: Rokfor peyniri. Gerçekten de, rokfor peynirinden çok daha tehlikeli bir halk sağlığı sorunu olan kokainin Kovid-19'a karşı koruyabileceğine dair söylenti, Fransız Sağlık Bakanlığı'nın bir uyarı bildirisi yayınlamasına neden oldu.

Bazıları, tüm dünyaya internet tarafından yayılan yalan haber ve eksik bilgilendirmeler şeklindeki bu gibi garip olayların Trump’a ABD başkanlığını sağladığını iddia ediyor. Bir anketin, Amerikalıların%75'inin seçim sırasındaki sahte haberlere inandığını gösterdiği göz önüne alındığında, bu iddia başlangıçta göründüğü kadar acımasız değil. Fakat bir teori daha var. Sosyal medyanın aktivitesinin “gerçek dünya”daki eylemi doğrudan yönlendirmesinden çok tersi doğru. Örneğin, Arap Baharı gibi büyük bir olay, sosyal medyada dalgalanma etkisi yaratan gerçek bir dünya eylemiydi.

Karanlık güçler hala büyük olaylar için internet üzerinden çalışıyorlar. Yalan haber gündemini yaymanın ve olayların tehlikeli biçimde anlamlandırılma ve inşa edilmesinin yollarını arıyorlar. Salford üniversitesinden Richard Dron ile yaptığımız başka bir araştırmada, Grenfell yangını esnasında Müslümanlar hakkında yazılanları inceledik ve 14 haziran 2017’nin erken saatlerinde hala yangın devam ederken yangının Twitter’da nasıl ele alındığını takip ettik. Sonraki günlerde hem ünlüler hem de politikacılar yangın konusunda resmi hesaplarla ilgili güvensizlik yaydıkları için kınanacaklardı.

5G ve Kovid-19 komplosunun ortaya çıktığı zaman bir dünya lideri tarafından güçlü bir şekilde kınanması, teorinin halk üzerindeki etkisini hafifletmeye yardımcı olurdu. Ancak bu süre zarfında İngiltere başbakanı Boris Johnson'un kendisi Kovid-19'dan hastaydı ve ondan bu konuda doğrudan bir reddiye gelmedi.

Bu mücadelenin komplo teorisinin yayıldığı platformda gerçekleşmesi bizce daha faydalı olacaktı. Fitness fenomenleri üzerine devam eden çalışmamızda gördük ki Twitter ve diğer sosyal medya platformlarında yüksek takip oranlarına sahip popüler kültür figürleri bazen resmi hesaplardan ve politikacılardan daha çok ilgi çekiyor ve daha güvenilir bulunabiliyor. Bizce işte bu yüzden yanlış bilgilendirmeleri engelleyebilmek için hükümetler ve sağlık yetkilileri sosyal medya fenomenlerinden faydalanmalı.

Ayrıca teorinin üretilmesinde ve yayılmasında kilit rol oynayan, insanlar tarafından paylaşılan web sitelerini not etmek de çok önemli. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde Infowars gibi “yalan haber” siteleri Kovid-19 ve 5G teknolojisi arasındaki ilişkiyi gösteren bir dizi makale yayınladı. Keza Youtube da Twitter kullanıcılarını teoriyi yayan çeşitli videolara bağlandığı etkili bir alan olarak ortaya çıktı.

Endişelenerek belirtiyoruz ki, çalışmamızda çok az sayıda Twitter kullanıcısının 5G direklerinin yağmalandığı görüntüleri mutlulukla karşıladığını ve daha fazla direğin yağmalanmasını istediği sonucuna ulaştık. Twitter bu konuda harekete geçti ve 5G komplo teorilerini paylaşan kullanıcıları bloke etti. YouTube ayrıca tıbbi yanlış bilgiler bulunduran içerikleri de yasaklıyor. Fakat pandemi döneminde birçok komplo teorisinin konuşulduğu sosyal medya platformlarının bunu yapması çok da kolay olmuyor.

Halkın komplo teorileri ile olan mücadeleye katılmasının bir yolu sosyal medya platformlarında bu tarz içerikleri uygunsuz ve/veya tehlikeli içerik olarak bildirmek ve daha da önemlisi bunlarla meşgul olmamak ve paylaşmamak olabilir. Bu sırada televizyon, gazete ve radyodaki ana akım medya; komplo teorilerin ortaya atılınca bunları tartışma ve geri püskürtme rolünü üstlenmelidir.

Fakat sosyal medya platformları, vatandaşlar ve hükümetin tekrar güven kazanmak; yalan haberleri ve gün geçtikçe geliştirilmeye devam eden teorileri çürütebilmek için uzmanlarla birlikte çalışması gerekmektedir.

* Wasim Ahmed, Newcastle Üniversitesi'nde Digital İş Dünyası okutmanı
Joseph Downing, London School of Economics'de Milliyetçilik alanında akademisyen

Çeviri Haberleri

Clarissa Ward'ın 'kurgulanmış' Suriye haberi CNN'in önyargısını bir kez daha ortaya çıkardı
Suriye’nin ‘gulyabanisi’ Mahir Esed nerede?
Baas çetesini deviren 11 günün hikayesi
Bir zalim, Filistin'in özgürlüğünün gerçek müttefiki olamaz!
Ölüm her yerdeydi: Kimyasal silah kurbanları yaşadıklarını ilk defa korkusuzca anlatabiliyor!