Bir kehanet denemesi

Abdurrahman Dilipak

Kod adı “Gandi Kemal”. Operasyon bütün hızı ile sürüyor. Daha ilk günden yapılan kamuoyu yoklamalarında, CHP’nin oylarında %10’luk bir artışı Kılıçdaroğlu’nun alnına yapıştırdılar..

Doğan Medianın bu işte büyük payı var..
Bana göre bu sonuç, daha işin başında planlanmıştı. Hormonlu bir büyüme sözkonusu.. Media dopingi ile ilk verilen “umut verici”.. Ve tabii Sarıgül’ün yeni oluşumu da bu yekun içinde toplanacak..
MHP’nin oyları %11’e gerilemiş gözüküyor. O zaman haber vereyim sırada MHP ve Bahçeli var..
Bu operasyonların amacı, AK Parti’nin oylarını %40’ın altına çekmek. Ondan sonra sıra DP’ye gelecek.. Bu süreçte SP ve BBP’nin oylarının artması bekleniyor..
AK Parti’yi alaşağı etmek için CHP, MHP, DP hatta BDP koalisyonu bile kurulabilir. Yeni CHP BDP ile seçim ittifakı kurabilir. Zaten DSP şimdiden havlu attı. Bayan Ecevit yeni CHP’yi destekliyor..
Kılıçdaroğlu’na minik bir uyarı: Dikkat! Ecevit’in başına gelenler, sizin de başınıza gelebilir..
AK Partililer şimdi sıkı dursunlar. Baykal’ı yıpratmak için kullandıkları takdik, işe yaramış gözüküyor. Şimdi birileri AK Parti aleyhindeki birtakım kasetleri internete servis ederse şaşırmayın.. Ellerinden gelirse, AK Parti’nin çözülmesine çalışacaklar..
Bu arada 1. Ergenekon davasının belgelerini, Yargıtay’ın yasal yollardan elde edilmediği gerekçesi ile “YOK hükmünde” sayması halinde yargıda yeni bir dönem başlayacak.
Bu YAŞ’da bana göre çok sayıda subay tasfiye edilecek.. Önümüzdeki günlerde yüksek yargıda yeni bir kaset şoku yaşanırsa şaşırmayın.. Bu işler durulmaya başlayınca, Gülen hareketi içinde risk oluşturmasından korkulan birtakım unsurlara yönelik bir operasyon başlatılırsa şaşırmayın. Çok hızlı ve fazla büyüdüler.. Kontrol dışı unsurlar ya da risk grubu olarak tanımlanan unsurların sistemden ayıklanması için fazla beklemeyecekler gibi sanki..
Bir de kendini aldatılmış, ihanete uğramış gibi görenler var, her kesimde.. Ya da üzerlerinin çizilmesinden korkanlar. İşte onlara dikkat! Bu alemdeki herkes, hiç kimsenin dokunulmaz olmadığını gördü ve kendinden korkuyor..
Şimdi bir de başımıza Travesti bir Demokrasi manzarası çıktı.. Eski faşistler, Demokrasi boyasına boyanırsa şaşırmayın.. Bu memlekete Komünizm gerekiyorsa, onu getirecek olanlar yine onlar olacaktı.
Madem Demokrasi gelecek, o zaman onu getirecek olanlar da aynı kadrolar olacaktır.
Dikkkaaaat.. Demokrasiye geçileceeeek.. Geç! Böyle olur derin devletin reel politiki..
Genleri ile oynanmış, hormonlu bir demokrasi olacak tabii ki bu.. Demokrasi “hamsi paluğu” gibidir!?. Mesela Halksız bir demokrasi bile inşa edebilirsiniz..
Taksim meydanında Mustafa Kemal’in arkasında duran Generaller kimlerdi ve oradan nasıl oldu da “Türk aleminin en büyük düşmanı” haline geliverdiler ve sonra o Rusya’da Komünistler bir gecede nasıl faşist ya da yağmacı, vurguncu, Mafia karakterlerine büründüler..
Siyasilerin cinsiyet değişikliği, bilinen Travestilerden daha hızlıdır.. Hem de defalarca cinsiyet değiştirebilirler..
Bunun sağı-solu yok.. Önder Sav daha dün Baykal’ı geri getirmek için MYK’da şeref sözü veren kişi değil mi idi. “Düne dair ne varsa dünde kaldığı cancağızım. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanıdır” değil mi? Siyasette vefa denen şeyin pek bir anlamı, değeri yok.. Bir suç/günah-şantaj dengesi vardır sektörde.. Aktörler saflarını sık tutarlar ki, araya kimse girmesin diye.. Siyaset kimileri için bir ihale gibidir.. Kimileri için bir Truva atı. Kimileri için servete, makama sıçramanın Trampen tahtası. Kimileri için zıhtır. Kimileri için derin gerçeklere, seküler ruhaniler meclisine girmek için efsunlu bir Truva atı.. Kurallar acımasızdır. Racona göre yanlış yapan gider..
CHP ya da Kılıçdaroğlu’nun sponsoru kim? Kimine göre Koç ve Doğan grubu ve ona bağlı derin unsurlar. İlk görev AK Parti’nin bitirilmesi.. Bunun için ne lazımsa yapacaklar!
Demokrasi bunlar için ucuz bir makyaj malzemesi.. Ya da Truva atı.. Oltaya takılan yem gibi..
Kılıçdaroğlu’nun kılavuzu Önder Sav.. Sav bir gecede hidayete ermedi herhalde.. Derin bir mutabakat sözkonusu olmalı.. Bu işin arkasında uluslararası bir sponsor da olmalı.. “Yeni sol”un arkasında Masonlar var mı? Ya da İsrail bu işin neresinde?.. “Ankara’nın sakinler”i ne yapıyor?..
ABD ve İngiltere bu maceraya ne der?
Tek başına CHP’yi dizayn etmek yetmiyor.. Geni ile oynanmış, yeniden yapılandırılmış, mutasyona uğratılmış bir CHP’den söz ediyoruz. Bakalım solculukları, Atatürkçülükleri, Laiklikleri, Ulusalcılıkları ne olacak? Ergenekonun avukatlığına soyunacaklar mı? Alevi, Ermeni, Kürt, Yunan açılımına ne diyecekler! Anayasa değişikliği ile ilgili başvurularını geri çekecekler mi? CHP’yi, kongreden hemen sonra samimiyet testi bekliyor. Kongreden hemen sonra eylem ve söylemlerinde bir değişiklik olup olmayacağını göreceğiz. CHP’yi yeniden dizayn ettikten sonra sıra MHP’ye, DP’ye, Yılmaz’a, Çiller’e gelecek..
Peki bu derin operasyonda, kontrol dışı unsurlar ne yapacaklar? Olup-bitenleri sessizce seyretmeye devam edecekler mi? Ya da proje tutmaz, evdeki hesap çarşıya uymazsa.. Ya Kılıçdaroğlu bu işi beceremezse!.. Bu iş yerli bir zihnin ürünü olan bir iş değil.. CHP’liler ve CHP tabanı derin egemenlerin açtığı yoldan emin adımlarla yürüyorlar.. Kılıçdaroğlu Fareli Köyün Kavalcısı rollerinde..
Cevab bekleyen bir sürü soru var..
Bu piyasada birileri Baykal örneğinde olduğu gibi birilerinin ipliğini pazara çıkarırsa ne olacak!..
Baykal sendromu sadece CHP’lilere bir hastalık değil. Aranırsa her çatının altında böyle biri bulunur..
İnanın Baykal bu haltı yediği için o görevden alınmadı, görevden almak için yıllardır arşivlerinde beklettikleri bir kaseti servis ettiler.. Ve sırasını bekleyen daha bir sürü adam var.. Belki de birileri Baykal’ı vururken, birilerine “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden mesaj uçmuştur bile.. “Herkesin bildiği bir sır”dır bu işler..
Bana göre eski sekreterinin ırzına geçen bir yaşlı politikacının aşk hikayesinden daha vahimdir hukukun ırzına geçen ve darbecilerle gönül ilişkisine giren bir yargıç. Ama bakıyorum o kesimden bir ses çıkmıyor.. Neyse, bu işler böyledir.. Selâm ve dua ile.
NOT: 1-Bu memlekette güzel şeyler de oluyor. İHH gemisi yolda.. Yolunuz açık olsun.
2-Çınar Koloğlu, bir mail gönderdi: Türkçe’ye “Gandi” şeklinde yerleşen isim Batı dillerinde, özellikle İngilizce’de “Gandhi” şeklinde yazılıyor. Adamın tam adı Mohandas Karamchand Gandhi. Lakâbı “Bapu” (baba) veya “Mahatma” (büyük ruh). Indira Gandhi ise Nehru’nun kızı. İkisinin de soyadı “Gandhi”. Farklılık yok. Indira Gandhi soyadını kocası Feroze Gandhi ile vâki evliliğinden almış. Feroze Gandhi ile Mohandas Karamchand Gandhi arasında akrabalık yok. Tamamen tesadüf, isim benzerliği. “Gandhi” ismi Gucarat dilinde “bakkal” demek. Tagore Sanskritçe değil, Bengal dilinde yazmıştır. Ecevit muhtemelen İngilizce tercümesinden çevirmiştir. Zâten yarım yamalak Sanskritçe ile şiir tercümesi yapılmaz. “Sanskritçe’den Tagore mütercimliği” Ecevit’e yakıştırılan efsanelerden bir tanesidir.

VAKİT