Bir hükümet geleneği: Krizi halkın birikimiyle aşmaya çalışmak

Erdoğan, halktan elindeki altın ve doları yatırım araçlarında kullanmalarını istedi.

HAKSÖZ-HABER

Dün yapılan AK Parti Kongresinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halkın elinde bulunan altın ve dövizi yatırım araçları ile ekonomiye kazandırması telkininde bulundu.

Geçtiğimiz yıllarda da hem Erdoğan hem de ekonomi yönetiminden farklı isimler benzer taleplerini zaman zaman yinelemiş, hatta döviz tutanların zarar edeceği konusunda imalarda da bulunmuşlardı fakat şimdiye kadar piyasa tam tersini gösterdi.

Örneğin Ağustos 2018 tarihinde Erdoğan yine dolar bozdurun çağrısı yaptığında o günkü dolar kuru 5,5 Türk lirası civarında idi.

Öncelikle söylemek gerekiyor ki haddi aşan miktarda para biriktirmek ekonomileri durağanlığa iten ve piyasaları olumsuz etkileyen bir durumdur. Fakat insanların ellerindeki az miktardaki birikimi “finansal araçlar” ile ekonomiye kazandırmasını istemek de çok tutarlı sayılmaz. Bu aksine elindeki az miktardaki ihtiyati meblağdan da olan vatandaşların ilk ihtiyaç duydukları anda borçlanmalarına sebebiyet verecektir.

Merkez Bankası’nın faiz artırma politikasını haklı şekilde eleştirirken insanları finansal araçlar adı altında faiz, kâr payı ya da borsa gibi yollara sevk etmek de yine çelişik bir pozisyona işaret ediyor.

Öte yandan hem dönemsel baskılar, hem ekonomi yönetimindeki problemler hem de siyasi ve hukuki gerilimlerle günden güne kırılganlaşan ve değer yitiren Türk lirası karşısında finansal araçların sağladığı getiriler de zaten pek bir anlam ifade etmiyor.

Finansal araçların riskli yapısı da ayrıca bilinen bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Geçtiğimiz haftayı 1,550 puanın üzerinde kapatan Borsa İstanbul BIST 100 endeksi, hafta sonu yaşanan Merkez Bankası Başkanı ataması sonrasında yeni haftayı 1,200’lü puanlarla açtı. Diğer bir ifade ile bu endekste yer alan tüm hisselerin toplam değeri yüzde 15-20 azaldı.

Ayrıca, reel ekonomi üzerinde baskı oluşturan, enflasyonist etkilere sahip finansal yatırım araçlarına halkı yönlendirmek İslami hassasiyet sahibi isimlere yakışmıyor.

Erdoğan “Sadece kendilerini güvende hissetmek amacı ile evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlarıma buradan bir çağrıda bulunuyorum” diyor fakat insanların güven sorununu çözmek için güven tesis edici politika ve fiillere ihtiyaç duyuluyor. Bu yapıldığında zaten insanların kendilerini güvende hissetme ihtiyacı da ortadan kalkacaktır.

İnsanların artık itimat duymadığı liyakat sorunu ayyuka çıkmış isimleri makamlardan uzaklaştırmak, daha şeffaf ve tutarlı bir ekonomi politikası izlemek, hamasi söylemler yerine doğrular üzerine inşa edilmiş bir siyasi kültür inşa etmek atılacak ilk adımlar olmalı.

Halk yine dolar almasın, yine biriktirmekten kaçınsın, yine ekonomi canlansın, tamam, ama hükümet, sürekli halktan günü kurtarıcı adımlar beklemek yerine kendisi kurtarıcı adımlar atmayı ve halka güven sağlamayı bir borç bilmeli.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!