Bir Futbol Var, Futboldan İçeri…

Bizim gibi ülkelerde spor, toplumu uyutmak için bir beşiktir aslında.. Futbol bugün bir kumara dönüşmüştür.

Abdurrahman Dilipak; Türkiye’de futbol gerçeğini yazdı:

Bu futbol mu yani!

Futboldan hiç anlamam. Boks ve futbolu spor olarak da görmem.. Spor seyredilmez değil, ama spor seyirci için yapılmaz, onu bilirim.

Bizim gibi ülkelerde spor, toplumu uyutmak için bir beşiktir aslında..

Futbol bugün bir kumara dönüşmüştür. “Put”tur, bir başka yanı ile.. Her şey “put” olabilir.. Para, kadın, lider.. Bir şey “her şeyden önce” geliyorsa, o nesne puta dönüşebilme riski taşır.. “Her şey futbol için” ya da “kendi takımı için” ise birileri açısından, orada ciddi bir sorun var demektir..

Sosyo psikolojik açıdan mikro faşizm etkisinden söz etmek mümkün. “Taraftar” olmak, ötekine düşmanlığa kadar giden bir sürecin başlangıcı ise bunu iyi düşünmek gerek.

Futbolun bir centilmenlik filan olmadığını gördük.. İçinde saldırgan bir kişilik besliyor.

Haksızlığa uğramış olmak, başkalarına haksızlık etme hakkı vermez.. Polis gözyaşartıcı gaz sıktı diye İETT otobüs durağı tahrip edilmez.. Metrobüse saldırılmaz..

Vali diyor ki, “eğer kupa verilmeseydi GS’lılar, Florya’nın altını üstüne getirecekti!”

Ne demek bu! Tehdit, şantaj, esir alınan bir yönetim!

Hadi bu işi bir meşru bir oyun kabul edelim. Bir takım kazanmış, kupayı orada almasında ne var?

GS kazanınca FB bunu yaptı da, tersi olsa ne değişecekti.. Bana göre bir şey değişmeyecekti.. Çünki bu “taraftarlar” 3 aşağı, 5 yukarı birbirine benziyor. Aynı kaynaktan besleniyorlar..

Siyaset ve media bu olaya çanak tutuyor. Bu yapı bir şekilde destekleniyor..

Ama artık birilerinin bu işe bir dur demesi gerek.. Bu durum toplumun ruh sağlığı açısından sorun olmaya başladı. Aileler ve gençlerin ruhsal gelişimini engelliyor. Kötü bir rol model üretiyor.. Aile ve Spor Bakanı bir araya gelip bu konuyu psikologlarla, sosyologlarla birlikte gözden geçirmeli..

Erkekler yetmedi, şimdi kadınlar da bu oyunun içine çekiliyor. Kadınlar da küçücük çocuklarının ellerinden tutup bu aleme sokuyorlar..

Her önemli maçtan sonra trafik kilitleniyor. Sarhoş sürücüler birer trafik canavarına dönüşüyor, birileri silaha sarılıyor. İnsanlar birbirine giriyor, yağma olayları yaşanıyor.

Bu sefer, cemaat, camia, Ergenekon, polis hepsi birbirine karıştı..

Devlet nasıl tiyatrodan elini çekiyorsa, futboldan da elini çeksin. Belediyeler de öyle. Sporu sporculara ve halka bırakın.. Kamu karışmasın bu işe.. Spor yapana altyapı hizmeti sunsun, o kadar.

Bu son olaylar, Türkiye’nin bu konuda hangi noktaya geldiğini göstermesi açısından önemli bir gösterge oldu.. Özellikle büyük kentlerde futbolun toplumsal barış açısından nasıl bir risk oluşturduğu bu vesile ile görülmüş oldu..

Nasıl eşini döven adama eşine ve evine yaklaşma yasağı getiriliyorsa, futbolda şiddete karışanlara, stadyuma yaklaşma yasağı getirilmesi gerek.. Tekrar aynı suçu işlerlerse, çok daha ağır bir şekilde cezalandırılmaları gerek..

Birçok insan futbol maçı olduğu zaman o güzergahı kullanmıyor, erkenden evine kapanıyor.. Toplumda ciddi bir korku havası oluşmaya başladı.. Gece yarılarına kadar araç konvoyları ile toplumu terörize ediyorlar..

Basında ve toplum içinde bunları kışkırtanların da ciddi bir şekilde takib edilerek cezalandırılmaları gerek..

Spor kulüplerine maddi kaynak aktaranların bu desteklerine ya sınırlama getirilmesi ya da bunların matrahtan düşülmesine izin verilmemesi gerek..

Spor yapılır, o zaman sağlıklı bir şeydir. Ama bunu kumar ya da gladyatörlerin savaşlarına döndürenler spora hizmet etmiş olmuyorlar..

Gazetelerin bu konuya bu kadar geniş yer ayırmalarını da anlamıyorum. Doğru da bulmuyorum.. Tiraj açısından ilk 8 içinde iki de futbol gazetesinin bulunması da düşündürücü..

Bu işin içinde eğitimli, para ve statü sahibi insanlar da var. Çapulcu takımı değil bunların önemli bir kısmı. İçlerindeki akıl ve insaf sahipleri bile bunlarla başedemiyor..

Bu tribün terörü filan değil. Bu derin öfkeyi devlet, basın ve sermaye birlikte besledi, büyüttü.

Şimdi de işin içine derinler karıştı. Şike davasını biraz daha eşeleyin bakalım içinden ne çıkacak? Cemaat, Ergenekon, ABD’nin tartışma konusu edildiği bir spor olayı içine gizlenmiş derin bir sır var bu işin içinde.

Bu rezalete bir dur denilmesi gerek.. Yetti artık!

Selâm ve dua ile.

YENİ AKİT

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!