Bir Faili Meçhul Dava Daha Sonuçsuz Kaldı

Muş'ta 1993 yılında gözaltına alındıktan 13 gün sonra kurşuna dizilerek öldürülen 4 kişinin faili olarak yargılanan dönemin Jandarma Alay Komutanı olduğu iddia edilen Naim Kurt, beraat etti. Böylece bir katliam daha faili meçhul kaldı.

1993 yılının son baharında Jandarma tarafından köylerde gözaltına alınan 70 kişiden 4’ü, sorgularının 13’üncü günü, Tarihi Murat Köprüsü yakınlarında kurşuna dizilmiş halde bulundular. Bu faili meçhul olayın Muş’ta görüldüğü davanın son duruşması dün yapıldı. Cinayetle ilgili yargılananların ceza almaması ise tepki topladı.

Olaydan tam 20 yıl sonra, o gün orada ölü olarak bulunanlar; Mehmet Emin Bingöl, Yakup Tetik, Mahmut Acar ve Alican Öner'in yakınlarından Abdülkadir Bingöl, Muş Ağır Ceza Mahkemesinde dava açtı. 2013 yılında açılan davada sanık olarak dönemin Alay Komutanı Albay Naim Kurt yargılandı. Davanın ilk duruşmasına katılan Sanık Naim Kurt, duruşmada o dönemde Alay Komutanı olmadığını ve Alay komutanı yardımcısı olduğunu belirtti. Albay'ın yaptığı ilk savunmasından sonra dava 22 Aralık 2014 gününe kadar sürdü.

1993 günü öldürülen dört kişiyle birlikte gözaltına alınan tanıklardan A. K. isimli tanık, ifadesinde; 1993 yılı Kasım ayı başında meydana gelen olayda öldürülen kişilerin Jandarma tarafından öldürüldüklerini düşündüğünü, çünkü öldürüldükleri yerin Jandarma Alay Komutanlığına üç kilometre mesafede olduğunu söyledi.

Mahkeme A. K. isimli tanıktan sonra 4 tanığı daha dinledi. 22 Aralık günü davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmada Mahkeme, Savcının mütalaası ve isteği üzerine sanık olarak yargılanan dönemin Alay Komutanı olduğu iddia edilen Nuri Kurt hakkında beraat kararı verdi.

Karar davacı yakınları ve avukatı tarafından şaşkınlık ile karşılandı. Muş Barosu Başkanı ve aile Avukatı Feridun Taş, Muş Cumhuriyet Savcılığı'nın 20 yıldır alay komutanını tespit edemediğini belirterek, yapılan soruşturmanın ciddiyetten uzak yapıldığını vurguladı.

“Gözaltına alındıktan 13 gün sonra katledildiler”

Baro binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Taş, “Muş'un Yaygın Beldesine bağlı Karşıyaka Mahallesinde 27 Aralık 1993 tarihinde, Muş Alay Komutanlığı'na bağlı birlikler tarafından gözaltına alındıktan 13 gün sonra katledilmiş bir şekilde Murat Köprüsü'nün kenarında bulunan Mehmet Emin Bingöl, Yakup Tetik, Mahmut Acar ve Alican Öner'in dosyası zaman aşımına uğramasına bir gün kala 5 Kasım 2013 tarihinde dava açılmıştı. Naim Kurt'un beyanı üzenine dönemin alay komutanı olduğu iddia edilen Savaş Aksoy hakkında soruşturma açılması talebinde bulunarak, sanığın cezalandırılmasını istedik. Ancak Mahkeme bu talebimi delil yetersizliği iddiasıyla, Naim Kurt'un beraatına karar verdi.” diyerek karara tepki gösterdi.

“Soruşturma gayrı ciddi yürütüldü”

Feridun Taş, sanık Naim Kurt'un mahkemede, "Ben o dönemde alay komutanı değildim" diyerek, savunma yaptığını ve alay komutanın Savaş Aksoy isminde bir kişi olduğunu söylediğini aktardı. Muş Cumhuriyet Savcılığı'nın 20 yıldır alay komutanını tespit edemediğini dile getiren Taş, "Bu kadar gayrı ciddi yürütülen bir soruşturma sonucunda mahkeme dosyayı karara bağladı." dedi.

“Dönemin Başbakanın bile bu konudan haberi vardır” 

Katledilenlerden Mehmet Emin Bingöl ‘un oğlu Abdülkerim Bingöl ise "Tetikçinin kim olduğunu net olarak bilmiyoruz. Ancak tetikçinin arkasındaki güç çok net bir şekilde ortadadır. Dönemin Başbakanın bile bu konudan haberi vardır. Devlet burada kendi kimliğini gizlemiyor ki. Kimliği açık bir şekilde ortada! Tetikçi Yeşil midir?  Başkası mıdır?  Hiç önemli değil. Önemli olan tetikçinin arkasındaki güçtür. Biz isteriz ki, Devlet bu olayı ortaya çıkartsın. Bu kararlar nerden alındı. Bu kararın açığa çıkarılmasını talep ediyoruz.  Hukuk arayışımız devam edecektir.” şeklinde konuşarak hak taleplerinin devam edeceğini belirtti.

 İLKHA

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı