Bir babanın evlat acısını hafife alan utanmazlar!

Antalya’daki özel bir yurtta yaşanan cinayet hakkında maktulün babasının sözlerine yapılan yorumlar sorunlu bir zihniyeti gözler önüne seriyor!

HAKSÖZ HABER

Antalya’daki özel yurtta yaşanan cinayet sol-seküler kesimlere algı oluşturma imkanı verdiği için günlerdir hadise üzerine gitmeye devam ediyorlar!

Özel yurdun bağlı olduğu ALİMDER isimli STK’nin dini cemaatlerle ilişkili olması üzerine kopartılan yaygara vicdansız bir bakış açısından ortaya çıkıyor. Haksöz Haber’de konu hakkında birden fazla değerlendirme yapıldı.

Antalya'da özel yurtta aşçı olarak çalışan İhsan Güney (38) tarafından vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul’un babası Halil Tuğrul’un cenaze namazında dile getirdiği sözler ise iman etmiş bir insanın teslimiyetini gösteriyor.

Türkiye’de adet sevdiğini kaybeden kimselerin yaka paça yırtarak bağırıp çağırıp sağa sola saldırmalarıdır. Ancak başına gelen musibeti bir mümine yakışan vakarla karşılayan Halil Tuğrul meşum hadiseyi soğukkanlılıkla anlamaya çalışıyor. "Kelimelerin, sözün bittiği yerdeyiz. Bugün bizim Şeb-i Arusumuz, biz bunu düğün gecesi olarak düşünüyoruz Mevlana'nın diliyle. Dünyanın geçici bir yer olduğunu, emanet sahibinin vakti saati geldiğinde emanetini aldığını, bizim bu konuda bir irademizin, bir etkimizin olamayacağının bilincindeyiz. Evet, önü vahşet gibi biz arkasındaki rahmete talibiz. O şekilde düşünüyoruz. Evladımız, biz annesi babası olarak yaşı, ömrü, hikâyesi bizim için kısa oldu. Ama o kısacık zaman diliminde bile her noktada bize gururlar yaşattı"

Devamında ise Halil Tuğrul cinayetin bireysel bir eylem olduğunu oğlunun kaldığı yurt ile bu yaşanan hadisenin doğrudan ilişkisi olmadığını izah ediyor:

Kendisinin kaldığı, konakladığı eller, emin ellerdi. Biz bundan eminiz. Daha önce deafatle kardeşlerimizden, değişik kişilerden bu emanet yuvasına koyduklarımızdan hep randıman aldık. Biz o konuda asla yanlış fikre asla katılmıyoruz. Sadece bizim buradan çıkaracağımız bir ders var. Bu hastalıklı şahıs maalesef son zamanlarda kontrollerinin dışına çıktığı için böyle insanları işe alıp yerleştirirken adeta pimi çekilmiş birer bomba gibi toplumun, halkın içine koyarken devlet büyüklerimizin bir daha, bir daha düşünmesini istiyorum. Buradan dersler çıkarılmalı, ibretler çıkarılmalı, aynı hatalar tekrar edilmemeli. Bizim evladımız orada herhangi bir kavga, herhangi karşılıklı bir tartışma değil, tamamen denk geldiği için o şahsın kriz anına, bunun neticesinde olan bir vahşet. Biz kendisinden razı olduk, defaatle bizi gururlandırdı, sevindirdi. Rabbim daha çok seviyormuş ki bizden, daha kısa sürede yanına aldı.”

“Hastalıklı şahıs” dediği katilin gerekli kontrollerinin yerine getirilmediğine dikkat çeken Tuğrul bu meşum hadiseden yola çıkarak cemaat ve tarikatların mahkum edilmemesi gerektiğini de ifade etmiş oluyor. Halil Tuğrul’un bu basiretli, ahlaklı ve vicdanlı tutumu sosyal medyadaki bazı utanmazlar tarafından iğrenç bir şekilde mahkum edildi.

İnsanlıktan nasibini almamış kimselerin yazdıkları yorumlar iman ve ahlaktan yoksun olanların ne kadar rezil durumlara düşebileceğini gösteriyor. Bizler de bu vesileyle rabbimizden Mehmet Sami kardeşimize rahmet, başta annesi ve babası olmak üzere yakınlarına da sabr-ı cemil nasip etmesini diliyoruz.

T24'ün haber paylaşımının altına yapılan yorumlar:

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!