HAKSÖZ HABER
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 28 Şubat darbesinin 25. yılında Beyoğlu’nda açılan “Korku ve Yüzleşme” sergisi 25 Mat tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.
28 Şubat sürecini grafik, obje ve deneyimlerle aktaran sergide süreç küresel ve ulusal bağlamıyla anlatılıyor. 28 Şubat döneminden izler taşıyan hikâyeler üzerinden sürecin bireyler üzerindeki travmatik etkilerini de yansıtan sergide 25 yılla yüzleşme olanağı sağlanıyor. Hafızalara kazınmış ikonik imajlar eşliğinde “Korku mu yüzleşme mi?” sorusu sorularak izleyiciye iki seçenek sunuluyor: “Korkunun esiri olarak ‘Kısır Döngü’de kaybolmak veya yüzleşmeyi seçerek korkunun üstesinden gelmek...”
“Hikâyeler” bölümünde 28 Şubat sürecinde basında sadece isim ve soy isimlerinin baş harfleriyle yer alan insanların hikâyelerine yer verilirken “Dalgalar” bölümünde, grafik unsurlarla 90'lı yıllardan 2000'lere dünya, Türkiye ve 28 Şubat süreci kronolojik olarak ikonik imajlarla işleniyor.
Serginin, “Yüz Yüze” bölümü ise 28 Şubat sürecindeki insan hikâyelerine odaklanıyor ve mağdurlara ait objelere yer veriyor. Sergideki ekranlarda bu objelerin sahipleri objelerin hikâyelerini anlatıyor.
Dönemin utanç objeleri olarak gazete nüshalarına da yer verilen sergide gazete manşetlerini baskı tekniğiyle boyama bölümü bulunuyor.
Serginin küratörü Bekir Cantemir, 28 Şubat'ın 25. yılında bir sergi yapma fikrinin nasıl oluştuğunu Anadolu Ajansına şöyle anlattı:
"Tarih okuması yaptığımızda dönemin problemlerinin korku üzerine kurulduğunu, darbenin, post modern darbenin bir korku imparatorluğuyla başarıya ulaşmaya çalıştığını ön plana çıkartma kararı aldık. Korkudan amacımız şuydu: Türkiye'de görevlerini yapmayan askeri bürokrasi ve sivil bürokrasi, Türkiye'de birçok sorun varken irticayı birinci tehdit algılayarak bir korku iklimi oluşturdular ve korku ikliminde yapmaya çalıştıkları şey gündelik yaşamanın ritmini bozmaktı."
Bir kesime "Türkiye İran olacak, şeriat geliyor" denildiğini aktaran Cantemir, şunları kaydetti:
"Öbür tarafa da 'Bu bin yıl sürecek. Siz gündelik yaşam, dini pratiklerinizden vazgeçin.' Aslında bu bir ritim bozulmasıydı. Biz de sergide bunu, korku duvarları nasıl aşılabileceğini, nasıl oluşturulduğunu anlattık."
Sergi, 25 Mart’a kadar İstiklal Sanat Galerisi’nde (Rusya Konsolosluğu yanı) gezilebilecek.