Bir 28 Şubat Paşası Daha Öldü!

28 Şubat döneminin Jandarma Genel Komutanı ve 28 Şubat davası sanığı, eski MİT müsteşarı Teoman Koman öldü.

28 Şubat döneminin Jandarma Genel Komutanı ve 28 Şubat davası sanığı, eski MİT müsteşarı Teoman Koman hayatını kaybetti.

Teoman Koman, 1956 yılında Harp Okulu'ndan Asteğmen olarak mezun oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra 1980-1984 yılları arasında Tuğgeneral, 1984-1988 yılları arasında Tümgeneral, 1988-1992 yılları arasında Korgeneral, 1992-1996 yılları arasında Orgeneral rütbesiyle hizmet gördü. Orgeneral olarak 3. Ordu Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı yaptı. 1997 yılında bu görevden emekli oldu.

29 Ağustos 1988 ile 27 Ağustos 1992 tarihleri arasında Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı yaptı.

29 Mayıs 2012 tarihinde 28 Şubat soruşturması nedeniyle gözaltına alındı ve daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.

28 Şubat Davası'na bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, emekli Orgeneral Teoman Koman'ın sağlık durumu nedeniyle tahliyesine karar verdi.

"MİNARELERİ YIKIN, AYETLERİ KALDIRIN" TALİMATI VERMİŞTİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 28 Şubat darbesiyle ilgili soruşturmada Teoman Koman ile ilgili ilginç tespitler yer almıştı. 

Soruşturmada yer alan belgelere göre; Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman tarafından yayınlanan genelgede, ordu birliklerinde bulunan cami ve mescitlerin kaynaklama suretiyle dikilen minarelerinin yıkılması isteniyor. Rütbeli personel ile sivil memurların namaz kılması yasaklanırken tespih, takke ve cübbelerin toplatılması, mescit duvarlarında bulunan Kur'an ayetlerinin kaldırılması emrediliyor.

GENELGEDE NELER VARDI?

28 Şubat döneminde aktif görev alan dönemin Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman tarafından yayınlanan 2052-10-96 nolu genelgede, askeri birliklerde bulunan camilerin yerine yenilerinin açılmaması emrediliyor. Genelgede mevcutlarda bulunan kaynaklama sureti ile dikilen minarelerin yıkılması, rütbeli personel ile sivilmemurve işçilerin bu mescitlere girişlerinin yasaklanması, birlik komutanlarının camilerde ezan okunmasını durdurması, ezan okumak için konulan tertibatın sökülmesi, manası bilinmeyen eski Türkçe (ayetler kastediliyor) yazılarla rahle, tespih ve takkenin de kaldırılması emrediliyor.

İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı başlıklı, 15 Şubat 1996 tarihli genelgenin müşterek hususlar konulu bölümünde şu ifadeler yer aldı: "Din ve inanç hürriyettir, ibadet bir ihtiyaç olmakla birlikte devlet mevzuatı resmi dairelerde cami ve mescit açılmasına cevaz vermemektedir. Mescitlere rütbeli personel ile sivil memur ve işçiler girmeyecek, bunlar dinimizin hoşgörüsüne sığınarak ibadetlerini evlerinde ve sivil kıyafetle olmak kaydıyla herkese açık camilerde yapacaklardır. Ancak gerek kışla gerekse dışarıda yapılacak ibadetlerde mesai saatlerine riayet esas alınacaktır. Kışla mescitlerinde ve camilerde ezan okunmayacak, bunun için askeri maksatla verilmiş ses kayıt cihazları kullanılmayacak, mevcutlar sökülerek yerlerinde kullanılacak, ezan dışarıdaki camilerden dinlenecek veya saatlere göre ibadet başlayacaktır.

Mescit ve camilerde bulunan ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na mahsus imamların resmi kıyafetleri kullanılmayacak, imamlık görevi yapan kişiler normal er kıyafeti ile bu görevi yürüteceklerdir. Cami ve mescitlerde duvarlarda manası bilinmeyen eski Türkçe yazılar kaldırılacak, rahle, tesbih, takke gibi TSK Kıyafet Kararnamesi'ne uygun olmayan malzeme kullanılmayacaktır. Emrin bölük seviyesine kadar yayınlanması ve denetleme emirleri dosyasında muhafazasının tespit edilen hususlar için kontrol formu yapılarak eksiklerin kısa zamanda tamamlanmasını rica ederim. Teoman Koman Orgeneral Genel Komutan."

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı