Bir 28 Şubat Mağduru: Metin Kaplan

28 Şubat Medyası çanağı tuttu, 28 Şubat Yargısı da Metin Kaplan’ın kalemini kırdı. Ellerinden gelseydi asacaklardı, fakat idam cezası kalkınca bunu yapamadılar.

Hakan Albayrak / KARAR

Türkiye’yi kana bulayan PKK ve DHKP-C gibi terör örgütlerinin mensupları Almanya’da serbestçe cirit atar.

Cirit atarken örgütlerinin sloganlarını da atarlar.

Pervasızca haykırırlar teröristliklerini.

Hiç gizlisi saklısı yoktur bu işin.

Federal Almanya Cumhuriyeti, resmen ve alenen barındırır, ağırlar, himaye eder Türkiyeli teröristleri.

Adeta “Türkiye’nin canını yakın, canımı yiyin” der.

28 Şubat cuntasının idamlık terörist ilan ettiği Metin Kaplan’ı ise 2004’te Türkiye’ye iade etti Almanya.

Metin Kaplan için iyi bir referans.

Türkiye’ye zarar verme potansiyelini haiz bir terörist olsaydı, bugün hâlâ Almanya’da özgürlüğün tadını çıkarıyor olabilirdi.

“Metin Kaplan’ın İslamî kimliği olduğu için durum farklı” diyebilirsiniz; fakat Almanya’ya göre FETÖ de İslamî kimliğe sahip bir cemaat ve Almanya onu da barındırıyor, ağırlıyor, himaye ediyor.

Efendim?

Bu sefer, “Ama onların Batı’yla bir derdi yok, bilakis Batı’ya çalışıyorlar” mı dediniz?

İşte şimdi iyi dediniz.

Batı’ya çalışmıyorsa, üstelik Batı’yı telin ediyorsa, terörist olmasına gerek yok; kelepçeyi takıp Türkiye’ye postala gitsin!

Hakkındaki iddialar mesnetsiz de olsa önemli değil; gebersin fundamentalist!

***

Metin Kaplan, Mustafa Kemal’in kabrine bomba yüklü uçakla kamikaze dalışı yap(tır)maya teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılandı ve anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye yeltendiği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

İddia makamının somut bir delili yoktu, ama ne gam!

Bu manyakça raconun kesiliş tarihi resmiyette 20 Haziran 2005 olsa da, karar bundan seneler evvel, ta 1998’de alınmıştı.

28 Şubat Medyası çanağı tuttu, 28 Şubat Yargısı da Metin Kaplan’ın kalemini kırdı.

Ellerinden gelseydi asacaklardı, fakat idam cezası kalkınca bunu yapamadılar.

Bunu yapamayınca “Bari cezaevinde hastalıktan gebermesini sağlayalım” demiş olmalılar ki, hapishanede kansere yakalanan Metin Kaplan’ın bundan iki buçuk sene evvel yapılması gereken bir ameliyatı, canice engellemeler yüzünden ancak geçen ayın sonunda (31 Ağustos) yapılabildi.

Nihayet yapıldı yapılmasına da, canilikler bitmedi.

Metin Kaplan’ın oğlu Fatih Kaplan anlatıyor (Dün kendisiyle telefonda konuştuk):

“Geçen hafta, 11 Eylül Pazar, yani arefe günü, ameliyatı yapan doktor izindeydi. O günkü jandarma komutanı, gardiyanlar ve hasta bakıcısı, daha iyileşmeden ve ameliyatı yapan doktorun ‘Hastanede kalması gerekiyor, bayramdan sonra yapılacak son muayenelerden sonra durumunu değerlendirir ve uygunsa taburcu ederiz’ demesine rağmen, babamı, yürüyecek halde değilken hasta yatağından kaldırıp, apar topar cezaevine götürdü. Hapishane müdürünün ve savcının bilgisi dışında, doktorun izinde olmasını da adeta fırsat bilerek yaptılar bunu.”

Zulme bakar mısınız?

Prostat kanserinden muzdarip olan 64 yaşındaki bir mahkûma dört günlük istirahati çok gören o jandarma komutanı ve işbirlikçileri mutlaka hesaba çekilmeli.

Metin Kaplan, Kurban Bayramı’nın birinci gününde rahatsızlanmış ve korkunç ağrıları yüzünden tekrar hastaneye kaldırılmış, fakat bir iğne vurulduktan sonra hemen zindana geri gönderilmiş.

Pes!

***

Metin Kaplan’a kafayı takanlar belli: 28 Şubat’çılar ve FETÖ’cüler.

Oğlu Fatih Kaplan, o şaibeli davanın bazı önemli aktörlerinin FETÖ’cü kimliğinin ortaya çıktığını belirterek, “28 Şubat süreci sona erdiyse ve FETÖ’nün komploları boşa çıktıysa, Metin Kaplan niye hâlâ cezaevinde?” diye soruyor.

Biz de soruyoruz bunu.

Geçtiğimiz yıllarda dava yeniden görüldü ve Metin Kaplan’ın cezası 17 küsur seneye düşürüldü; ama 17 sene de olsa, niye olsun ki?

Neyin 17 senesi bu?

28 Şubat’çıların ve FETÖ’cülerin çamurundan başka bir şey yok ki ortada.

12 senedir zindanda olan Metin Kaplan’ın, infaz kanununa göre bir buçuk sene daha yatması gerekiyormuş; niye yatsın Allah aşkına?

***

Ailesi ve avukatları, FETÖ kumpaslarının iyice aşikar olması ve yargıdaki FETÖ unsurlarının temizlenmesi üzerine, Metin Kaplan’ın bu yeni dönemde yeniden yargılanmasını talep ediyorlar.

Biz de bu talebe yüzde yüz katılıyoruz.

Davanın yeniden görülmesine başlanırken Metin Kaplan’ın tahliye edilmesi de gerekir.

Hemen şimdi yapılması gereken şey ise, Metin Kaplan’ın sağlık sorunları ile doğru dürüst ilgilenmektir.

 

Hukuk Haberleri

Gazze eylemlerine hakaret eden Fatih Altaylı hapis cezası aldı
Sinan Ateş cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı
Mülakat sistemi yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor: Yazılıda rekor kırdı, mülakatta yok sayıldı!
Bu ne acele! Suriyeli muhacirlere aile hekimliği uygulaması sonlandırılıyor
Cumaya giden işçisini ekmeğinden eden işveren müstehakını buldu