TRT Haber'de soruları yanıtlayan Başbakan Binali Yıldırım, istihbarat raporlarına göre PKK ve Gülen örgütünün darbeden önce ve sonra bir araya geldiğini söyledi. Yıldırım "FETÖ ve PKK arasında bir ilişkinin de olabileceğinin işaretlerini görüyoruz." denilmesi üzerine şunları söyledi:
"Var, bu sır değil. Konuşmalardan, istihbarat raporlarından ortaya çıkıyor. Darbeden önce de bir araya gelmişler, sonra da bir araya gelmişler. Birtakım aralarında işler de kararlaştırmışlar."
Başbakan Yıldırım'a, Kandil ve özellikle örgütün elebaşlarını ele geçirmeye yönelik operasyonların, bombalamaların önüne FETÖ tarafından geçildiğiyle ilgili iddialara is eşu yanıtı verdi:
"Şimdi tabii asker içinde bu yapının çok etkin olduğunu özellikle o bölgede terörle mücadele, 15 Temmuz öncesinde görevli olanların FETÖ darbe teşebbüsünde başrolde olduklarını gördük. Hal böyle olunca geriye doğru değerlendirme yapıp, 'Acaba oradaki operasyonlarda, terörle mücadelede doğru işler yaptılar mı, yapmadılar mı?' Bu soru gündeme geliyor, bunların da hepsi incelenecek, ortaya çıkacak."
"İç istihbarat servisi oluşturulacak"
Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen örgütüne yönelik operasyonların bilançosunu da verdi.
Başbakanın verdiği bilgiye göre, 35 hastane, 1061 okul, 823 yurt, 1125 derneğe el konuldu.
79 bin 900 kamu görevlisi görevden el çektirilirken, açığa alınanlarla birlikte bu sayı 84 bin 914 oldu. Başbakan bu sayının içinde memuriyetten çıkarılan yaklaşık 5 bin kişinin de bulunduğuna işaret etti. Yıldırım, "Açığa alınanlar şu anda inceleniyor. Masum olanlar görevelerinde kalmaya devam edecek" dedi.
Başbakan "Tehlike geçti mi?" sorusuna da "Tehlike derken bunu ikiye ayırmak lazım. Bir kere darbe teşebbüsü, Cumhurbaşkanımızın ve milletimizin kararlı duruşuyla akamete uğratıldı. Darbe bastırılmış oldu. Ondan sonraki süreç uzun sürecek. 40 yılın birikimi olan kapalı bir örgütten söz ediyoruz. Burada titiz bir çalışma yapma ihtiyacı var. Biraz zaman alacak bu. Bu darbeyi ortaya çıkaran sebepleri ortadan kaldırmak. Yaptığımız çalışma bu." yanıtını verdi.
'Çorap söküğü gibi gelecek'
Operasyonların 'hukuk kuralları içerisinde sürdürüleceğini' belirten Başbakan Yıldırım "İfadeler alındıkça yeni bağlantılar ortaya çıkıyor ve onlara doğru gidiyorlar. Bu böyle çorap söküğü gibi gelecek. Nereye kadar gidecekse gidecek. 'Şurada dursun', 'Buraya dokunmayalım' şeklinde bir telkinimiz olamaz. Yargı, tarafsız ve bağımsız bir şekilden görevini yapmaya devam edecek."
Başbakana 'Sizi en çok ne şaşırttı' sorusu da yöneltildi; Yıldırım buna "Vatandaşın meydanları doldurup, "iş bizde" demesi bizi çok şaşırttı. Çünkü Menderes zamanında da darbeden bir gün önce Menderes'i 100 bin karşılarken, darbe sırasında çıt yoktu" karşılığını verdi.
'Desteklerini ifade ettiler'
Başbakan darbe girişimi sırasında siyasi parti liderleriyle iletişimini de anlattı, "Biz durum tespiti yapmaya çalışırken sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bizi aramış. İlk anda kendilerine dönemedim. Sonra aradığımzda, hemen o anda tereddüte mahal vermeden desteklerini ifade ettiler. Ben de hep birlikte meydanlara inelim dedim. Tabii bu oluşan birliktelik daha sonra devam etti. Biz onları davet ettik. Konunun detaylarını anlattık. O karanlık geceyi anlattık. Yapmamız gereken işleri anlattık. OHAL'in gerekliliğini anlattık. Desteklerini istedik. Yenikapı'da söylediğim bir şey var: Bu birlikteliği gözümüz gibi koruyacağız. Her yapacağımız işte, önemli kararlarda muhalif partilerimizin genel başkanlarıyla diyalaoğu sürdüreceğiz. Her konuda anlaşamayabiliriz ama uzlaşabileceklerimiz de olabilir. Bu sürecei bu şekilde sürdüreceğiz" dedi.
'Genelkurmay asli görevine devam edecek'
Başbakan, gazetcilerin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden yapılandırılması konusunda "Ordu zayıflıyor mu tartışmaları var" ifadesi üzerine "Tam tersine güçleniyor. Genelkurmay asli görevini yapmaya devam edecek. Genelkurmay başkanının uğraştığı bir sürü yan işler var. Bunları Milli Savunma Bakanlığı'na veriyoruz. Milli sAvunma Bakanlığı da tamamen yeniden yapılandırılıyor" karşılığını verdi.
İstihbarat için koordinasyon merkezi
İstihbarat yapılanması konusunda da bilgiler veren Başbakan, bir üst mekanizma oluşurulacağını ve bunun koordinasyon merkezi gibi çalışan çatı bir yapı olacağını söyledi. Başbakan, "Bir tarafta MİT, bir tarafta da jandarma ve emniyetin dahil olduğu iç istihbarat servisi oluşturulacak. Bu iç sithbarat, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olabilir. MİT ise zaten Başbakanlığı'na bağlı. MİT ve iç istihbaratı üstünde bir koordinasyon merkezi olabilir. Onun da Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olması daha doğru olur" diye konuştu.