Hakan Albayrak’ın Karar’da yayımlanan konuyla alakalı yazısı (26 Ocak 2019) şöyle:
Bangsamoro Özerk Bölgesi’ne EVET!
Moro İslami Kurtuluş Cephesi ile Filipinler Hükümeti arasında varılan anlaşma gereğince 21 Ocak 2019 Pazartesi günü düzenlenen referandumda sandıktan ezici bir çoğunluk (yüzde 80) ile “evet” çıktı; Filipinler’e ait Mindanao Adası’nın batısındaki “Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi” bir miktar genişleyerek “Bangsamoro Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi” oluyor.
Şimdiye kadar lafta kalan özerklik, kabul edilen yeni kanun sayesinde bihakkın gerçekleşecek inşaallah.
***
Bağımsızlık iddiasıyla yola çıkan Moro İslami Kurtuluş Cephesi, özerkliğe razı olmakla hata mı ediyor?
Yoksa, verilen on binlerce şehide rağmen bağımsızlık konusunda tünelin ucunda bir ışık yanmadığı ve üstelik silahlı mücadelenin kanlı kaostan başka bir şey vaat etmeyen “IŞİD” gibi örgütler tarafından itibarsızlaştırılması tehlikesi doğduğu halde, bu fırsatı geri tepseydi mi hata ederdi?
Bence ikincisi.
***
Referandumda kabul edilen kanuna göre -aşağı yukarı 15 bin kilometrekarelik bir sahayı kapsayan ve nüfusu beş milyon civarında olan- Bangsamoro (Moro Vatanı), demokratik bir düzende kendi ahalisi tarafından idare edilecek…
Her sene Filipinler bütçesinin yüzde 5’i doğrudan Bangsamoro Hükümetine aktarılacak ve Bangsamoro Hükümeti bu parayı istediği gibi kullanabilecek; bölgede toplanan vergilerin ve doğal kaynakların yüzde 75’i de Bangsamoro Hükümetinin tasarrufunda olacak…
Müslümanlar arasındaki davalarda İslam hukuku uygulanabilecek…
Bidayette umulan kadar değilse de büyük bir zafer bu.
***
120 senedir işgalci güçler tarafından yönetilen Moro Müslümanlarının nihayet kendi yönetimlerine kavuşmalarını, yarım asırdan beri devam eden kurtuluş mücadelesinde çektikleri çilenin semeresini nihayet görmelerini, pençesinde kıvrandıkları yoksulluktan nihayet kurtulmalarını ifade eden “Bangsamoro Özerk Bölgesi” hayırlı olsun.
Allah utandırmasın.