Üç yıl önce Lübnan, tarihinin en şiddetli patlamasını yaşadı.
Beyrut Limanından önce dumanlar yükseldi. Sonrasında eşi benzeri görülmemiş bir patlama meydana geldi.
Başkent Beyrut’ta patlama nedeniyle 218 kişi öldü. 7 binden fazla kişi yaralandı.
Yüz binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Felakete Buğday silosunda depolanan 2 bin 750 ton amonyum nitrat neden oldu.
70 binden fazla apartman, çok sayıda hastane ve okul hasar gördü.
Patlamanın maliyeti 15 milyar doları aştı. Bu rakam Lübnan’ın Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının yüzde 65’ine tekabül ediyordu.
Koronavirüs salgınıyla sarsılan ülke ekonomisi, patlamayla birlikte yıkıma uğradı.
Hizmet sektörüne bağımlı olan ülkede ekonomi ve bankacılık sektörü çöktü.
Hükümet düştü, uzun süreli siyasi istikrarsızlık döneminin kapısı açıldı.
Elektrik dağıtımı günde 2 saate kadar düştü, sağlık sektörü krize girdi.
Şu anda geçici hükümetle yönetilen Lübnan’da cumhurbaşkanı da seçilemiyor.
Ülkede yıllık enflasyonsa yüzde 250’nin üstünde.
Lübnan’da yıkıma yol açan patlamanın ardından soruşturmada ilerleme sağlanamadı. Sorumluları hala bulunamadı.