Son olarak Charlotessville’de ırkçı grupların silahlı milisler eşliğinde oluşturduğu, ölümle sonuçlanan şiddet, ABD’nin tek kıvılcımla iç savaşa yol alabileceğini gösterdi.
Cumartesi günü ABD’nin Virginia eyaletine bağlı Charlottesville şehrinde Konfederasyon ordusunun komutanına ait heykelin kaldırılması planı üzerine yaşanan beyaz ırkçı terör dikkatleri bir kez daha ülkenin kanayan yarasına çekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın ırkçı şiddete karşı yeterli tavrı göstermediğini ileri süren ırkçılık karşıtı gruplar, Beyaz Saray’da Trump’ın etrafında kümelenen alternatif-sağın ideologları olarak nitelenen isimleri hedef aldı. Ku Klux Klan (KKK), Neo-Nazi ve beyaz üstünlükçü örgütlerin ülkedeki ekonomik ve sosyal problemlerin artan ağırlığı ile politik destek kazanması, bir zamanlar yeraltına inen bu grupların, silahlı milis güçleri ile gövde gösterisi yapacak konuma getirdi. Charlottesville’de 3 kişinin ölümü 30 kişinin yaralanması ile neticelenen son ırkçı terör, ABD’de gerilimin dozunun her geçen gün tırmanacağına dair işaretler taşıyor. Gösteriler sırasında ırkçı grupları izlemekle görevli bir polis helikopterinin düşmesi ise şüphe uyandırdı.
TAM TEÇHİZATLI MİLİS GÜÇLER
Charlottesville’de yaşanan terörde en dikkat çekici manzaralardan biri, Beyaz Irkçı gruplar adeta koruma çemberine almış, tam otomatik silahlar ve askeri teçhizat sahibi milis güçlerin varlığıydı. Silahlı milislerin gece görüş dürbünlü silahlar, kasklar, yedek şarjörler, telsiz ve askeri bıçaklar ile donandığı ve adeta savaşa hazır konumda olduğu görüldü. Ağır silahlarla donanmış, kamuflaj kıyafeti giyen onlarca beyaz ırkçı milisin Charlottesville sokaklarında gövde gösterisi yapması, bir kıvılcım ile iç savaşın başgösterebielceği endişesi doğurdu. Beyaz Irkçı grupların gösterisinde dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise, yürüyüşe katılan kişilerin tek tip kıyafet, haki pantolon ve beyaz tişört/gömlek, giymesiydi.
ŞÜPHELİ HELİKOPTER KAZASI
Charlottesville’de ırkçı grupları izlemekle görevli bir polis helikopterinin düşmesi de şüpheyle karşılandı. Bölgede ırkçı silahlı milis grupların bulunması, helikopteri görüntülenmek istemeyen bu gruplar mı hedef aldı sorusuna sebep oldu. Helikopterin düşmesi sonucu iki polis memuru hayatını kaybetti. Yerel yetkililer helikopterin düşme sebebiyle ilgili soruşturma başlattı.
TRUMP’A ÖFKE
Charlottesville’de ırkçı grupların oluşturduğu teröre ilişkin açıklamasında ABD Başkanı Trump’ın “çok yönlü şiddet” vurgusu yapması, ırkçı karşıtı grupların ve demokrat parti taraftarlarının tepkisini çekti. Trump, Cumartesi gecesi yaşanan şiddet olayları karşısında “Yaşanan bu çok yönlü şiddet, nefret olaylarını en sert dille konıyoruz, çok kötü” ifadelerini kullanmıştı. Irkçılık karşıtı gruplar Trump’ın mesajını, KKK ve Neo-Nazi gruplara cesaret verici olarak niteleyerek, Beyaz Saray’da Stephen Bannon, Stephen Miller ve Sebastian Gorka gibi aşırı sağ ideologların etkisine dikkat çektiler.
SALDIRGAN YAKALANDI
Aracını göstericilere sürerek 1 kişiyi öldüren, 20 kişiyi de yaralayan saldırgan yakalandı. Aracın Ohio plakalı olduğunu kaydeden polis, otomobilin 20 yaşındaki James Alex Fields üzerine kayıtlı olduğunu açıkladı.
IRKÇI SALDIRININ KURBANI
Fields'in aracıyla çarparak, öldürdüğü kişinin 32 yaşındaki Heather Heyer olduğu açıklandı. Irkçı saldırıda hayatını kaybeden Heyer’in ailesi için bir yardım kampanyası başlatıldı.
CHARLOTESVILLE’NİN ORGANİZATÖRLERİ
Charlottesville şehrinde Konfederasyon Ordusu’nun komutanına ait heykelin kaldırılması planı üzerine, ırkçı grupların başlattığı gösterilerde söz alan konuşmacıların çoğu kötü şöhretli beyaz Amerikan milliyetçisi.
Jason Kessler: Charlottesville’de yaşayan “beyaz hakları aktivisti” Jason Kessler protesto gösterisinin organizatörü. Kessler, Vice News kurucularından sağcı Gavin McInnes tarafınan oluşturulan sağ-alt kardeşlik grubu “Porud Boy’s’un” yeni üyelerinden. Kessler ayrıca “sağcı siyasi savunma grubu” olarak tanımlanan Amerika için Birlik ve Güvenlik oluşumunun kurucusu. Kessler, beyazların üstünliüğünü savunan bir ırkçı olduğunu reddetse de, gösterilerde ABD’nin en eski ırkçı örgütü Klu Klux Klan üyeleri ile birlikte yürüdü.
Richard Spencer: Richard Spencer, ABD’de neo-Nazi ve ırkçı söylemleriyle bilinen aşırı sağcı ‘Alt-Right’ hareketinin lideri. Irkçı Ulusal Politika Enstitüsü’nün de başkanı olan Richard Spencer, seçimlerden sonra Trump’ın başkanlığının nazi selamı ile kutlandığı bir etkinlik düzenlemişti.
Matthew Heimbach: Heimbach “yeni nesil beyaz millyetçilerinin yüzü” olarak tanımlamıyor. Heimbach Towson Üniversitesi’nde Batı Medeniyeti için Gençlik (YWC) ve Beyaz Öğrenci Birliği (WSU) adlı haraketleri başlattı. Bu gruplar üniversitede “beyaz hakların” savunulması ve “siyah suç dalgası” ile mücadele amacıyla bir dizi provokatif eylem düzenledi.
Mike Peinovich: Bir Alt-right hareketi bloggeri olan Peinovich, Daily Shoah adlı bir anti-Semitik podcast yayıncısına ev sahipliği yapıyor.
Tim Gionet: Eski bir rapçi ve BuzzFeed sosyal medya stratejisti olan Gionet, Twitter hesabıyla Trump karşıtlarını hedef alarak Alt-right hareketinin önde gelen trollerinden biri oldu.
BEYAZ SARAY’DA KÜMELENME
Aşırı sağ grupların sesi olarak ün kazanan ve seçim döneminde Donald Trump’a açık destek veren Breitbart News haber sitesinin kurucuları ve editörlerinin Beyaz Saray’ın kilit noktalarındaki varlığı ilk günden tartışmalara neden oldu. Steve Bannon, Stephen Miller ve Sebastian Gorka gibi ırkçı ve aşırı sağ isimlerin Trump’ı iç ve dış politikada yönlendirdiği ifade ediliyor.
STEVE BANNON Trump’ın Başstratejisti Steve Bannon, Cumhuriyetçi Parti içinde bile “ırkçı ve aşırı sağcı” olarak nitelendirilmiş bir isim. ABD ordusunda subaylık yapan 62 yaşındaki Bannon’ın danışman olarak atanması Demokrat Parti yetkilileri tarafından ‘alarm verici’ olarak nitelendirilmişti. 2005’te muhafazakar gazeteci Andrew Breitbart ile tanışan Bannon’un kurduğu ortaklık, Breitbart haber sitesini Amerikan sağ kesiminin önde gelen sesi haline getirdi. Breitbart, çeşitli çevrelerce ırkçı, cinsiyetçi ve yabancı düşmanı olmakla eleştiriliyor.
StEPHEN MİLLERABD Başkanı Donald Trump’ın kıdemli politika danışmanı Stephen Miller, Trump’ın nüfusunun çoğunluğu Müslümanlardan oluşan altı ülkenin vatandaşları ve tüm mültecilere yönelik getirdiği tartışmalı seyahat yasağının mimarlarından biri. Miller özellikle Müslüman ve Meksikalı karşıtlığıyla bilinen bir politikacı. İçinde çokça “radikal İslami terörizme” atıfta bulunduğu, Trump’ın Kongre’deki ilk konuşmasını kaleme alan Miller’dan “ürkütücü bir ırkçı” olarak bahsediliyor.
Sebastian Gorka: Müslüman karşııt görüşleriyle tanınan Beyaz Saray’daki dış politika danışmanlarından Sebastian Gorka, Beyaz Saray Baş Stratejisti Steve Bannon’a yakınlığıyla biliniyor. Britanya doğumlu ve Macar asıllı Gorka’nın, 2. Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından yönlendirilen faşist Vitézi Rend isimli grubun bir üyesi olduğu iddiası tartışmalara neden olmuştu. Trump yönetimine katılmadan önce Gorka, Bannon tarafından yönetilen aşırı sağ görüşlü medya kuruluşu Breitbart News için terörizm analisti ve editörü olarak çalışmıştı.
Kaynak: Yeni Şafak