Yahya Fırat / Haksöz-Haber / AA
Berlin Başsavcılığının açıklamasında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında zarar gören küçük işletmelere yapılan maddi yardımın haksız yere alındığı gerekçesiyle 5 işletmede ve bir camide arama yapıldığı belirtildi.
Sabah saatlerinde camide gerçekleşen ve 150 polisin katılığı aramalar sırasında polislerin Mevlana Camisi'nin halılarına botlarla basması ve namaz vaktinde arama yapılması tepkilere yol açtı.
Aramalar sırasında camide bulunan Ali Özkan, gazetecilere yaptığı açıklamada, sabah namazının farzını kılmak için namaza durduklarında arka taraftan sesler geldiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Biz namaza devam ettik. 'Herhalde kendisini bilmezin biri camiye geldi ve içeride bağırıyor' diye düşündük. Polis sesleri fazlalaşınca bir kontrolün olduğunu fark ettik. Biz namazımıza devam ettik. Namazımızı bitirdikten sonra takriben 50 kadar polisin ayakkabılarıyla cami içinde dolaştığını görünce biz 'Niye ayakkabınızla camimizin içine giriyorsunuz. Cami adabı sizde hiç mi yok. Aynı şekilde kiliseye veya sinagoga girebilir misiniz?' şeklinde tepki gösterdik. Onlar da, 'Elimizde arama talimatımız var, biz buna göre arama yapıyoruz’ dediler."
Özkan, cemaatin, polislerin ayakkabılarını çıkarması veya galoş giymesine ısrar etmesi üzerine yarım saat sonra polislerin başka halılar getirip serdiklerini aktardı.
Müslümanların bu şekilde sabah namazı sırasında camide arama yapılmasından rahatsız olduğunu vurgulayan Özkan, "Camimize böyle bir baskın yapmaları bizi çok rahatsız etti. Bu şekilde arama yapılmasını şiddetle kınıyoruz." dedi.
Ali Erbaş: “Almanya’daki cami baskınında kutsallarımız hiçe sayılmıştır”
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Almanya’nın Başkenti Berlin’deki Mevlâna Cami’sine sabah namazı vaktinde baskın düzenleyen Alman polislerinin nefret dolu tutumlarını şiddetle kınadığını belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Berlin’deki Mevlâna Cami’sine sabah namazı vaktinde düzenlenen baskına ilişkin açıklama yaptı.
Erbaş, “Alman polisleri tarafından yapılan baskında hassasiyetlerimiz ve kutsallarımız hiçe sayılmıştır. Bu nefret dolu tutumu şiddetle kınıyorum.” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da İslam düşmanlığı üzerinden üretilen nefret dilinin resmi makamlar tarafından da desteklendiğine şahit olduklarını ifade eden Erbaş, “Müslümanlara yönelik yapılan bu ayrımcı ve saygısız muamele hiçbir bahane ile kabul edilemez!” açıklamasında bulundu.