Beraat Kararıyla JİTEM Gerçeğinin Üstü Örtülmüş Oldu

Sayısız faili meçhul cinayetin sorumlusu olmakla suçlanan Cemal Temizöz ve 7 sanık hakkında beraat kararı verildi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 1993-1995 yıllarında işlenen 20 faili meçhul cinayetle ilgili Eskişehir'de görülen davada, aralarında emekli Albay Temizöz'ün de bulunduğu 8 sanık beraat etti.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 1993-1995 yıllarında işlenen 20 faili meçhul cinayetle ilgili davanın, sanık avukatlarının talebi üzerine Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi tarafından Eskişehir'e alınan duruşması, Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı.

Duruşmada tutuksuz sanıklar Cemal Temizöz, Adem Yakin, Burhanettin Kıyak, Fırat Altın, Hıdır Altuğ ve Kamil Atağ ile avukatlar hazır bulundu. Diğer tutuksuz sanıklar Temel ve Kukel Atağ ise duruşmaya katılmadı.

Sanık Temizöz, yıllarca terör ve suç örgütleriyle mücadele ettiğini, Cizre'yi huzurlu bir ilçe haline getirdiği için kendisine dava açıldığını belirterek, tüm suçlamalardan beraatini talep ettiğini söyledi.

Diğer sanıklar Adem Yakin, Burhanettin Kıyak, Fırat Altın, Hıdır Altuğ ve Kamil Atağ ise suçsuz olduklarını anlatarak, beraatlerini talep etti.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların, isnat edilen suçlardan ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.

Yeni Şafak’taki köşesinde konuya dikkat çekerek beraat kararının JİTEM gerçeğinin üzerine örtme manasını geleceğini belirten yazısını tekrar iktibas ediyoruz:

***

JİTEM beraat kapısında...

Ali Bayramoğlu / Yeni Şafak

Seçim sonrası Türkiye geleceğini tartışıyor.

Ancak bu tartışma dün olduğu gibi bugün de pek çok açıdan geçmişin de tartışılmasına, geçmişle gerçek anlamda, her konuda, herkes için hakkıyla yüzleşilmesine bağlı.

Kürt sorununun canımızı ne denli yaktığı ve bu konuda geçirdiğimiz safhalar ortada. 1990'lı yılların ilk yarısında bir “güvenlik tedbiri" olarak devlet adına ve içinde kurulan infaz çetelerinin estirdiği terör, aldığı canlar bu ülkenin belleğinde derin bir yer tutuyor. Ne var ki, söz konusu olan “devlet", özellikle “asker" olduğu zaman yüzleşme, hesaplaşma konusunda yol almak hala o derin refleksle mümkün olamıyor.

Bugün bu açıdan önemli bir dava görülecek.
Aşağıda okuyacağınız satırlar “Cezasızlıkla Mücadelede Güç Birliği"nin davaya dikkat çekmek isteyen, Cemaat-Ak Parti arasındaki çatışma başladığından bu yana dava olumsuz bir seyre girdiğini hatırlatan çağrı metninden…
Bu çağrı hepimizindir.

Şöyle: 1993-1995 yılları arasında Şırnak'ın Cizre ilçesinde bugüne kadar tespit edilebilen 35 zorla kaybetme vakası yaşandı. Bunların 13'ü 2009'da Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı'nın hazırladığı iddianameye dâhil oldu ve 21 kişinin kaybedilmesi ve keyfi infazının faillerini cezalandırmak üzere Temizöz ve Diğerleri Davası başladı.

Olayların üzerinden 22 yıl geçti, açılan dava kapsamında 48 duruşma görüldü ve birbiriyle tutarlı pek çok tanık ifadesi alındı. Bugüne geldiğimizde, savcı Hasan Ali Erkan, 18 Haziran 2015 tarihli duruşmada “suç işlemek amacıyla teşekkül oluşturma ve bu teşekküle üye olma, adam öldürmeye azmettirme ve adam öldürme suçlarından" 48 duruşmadır yargılanmakta olan, ve hakkında hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istenen davanın en önemli sanığı emekli Jandarma Kıdemli Albay Cemal Temizöz dahil 8 sanık için 'tanıkların ifadelerinin hükme esas teşkil edemeyeceğini ve olaylarla ilgili kesin, inandırıcı ve vicdani kanaate uygun delil bulunmadığı' gerekçesiyle ayrı ayrı beraat talep etti!

5 Kasım'daki karar duruşmasında bu talep hükme bağlanacak! (...)
Temizöz davası da dâhil 90'larda işlenen devlet suçları ile ilgili açılan bir dizi dava, bu yıllarda devlet içerisinde gayrı resmi bir statüyle faaliyet gösteren Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Birimi'nin (JİTEM) de parçası olduğu kirli savaş operasyonları ile hesaplaşmak için çok önemli bir imkân sunmaktaydı. Fakat son dönemde beraatla sonuçlanan davaların da gösterdiği üzere bugün farklı bir siyasi iradenin yargı kararlarına yansıdığını görüyoruz.

Kısa süre öncesine kadar haklarında güçlü iddianameler hazırlanan ve ağır hapis cezaları talep edilen, insanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla yargılanan komutanların teker teker aklandığını gördük. Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinin Aşağı Ölçek köyünde Nisan 1995 tarihinde Nezir Tekçi'yi zorla kaybettiği için canavarca his ile veya işkence ve tazip ile kasten öldürmeden suçlanan Yarbay Kemal Alkan ile emekli Albay Ali Osman Akın, Eylül 2015'te beraat ettirildi. Mardin'de 1992-94 yılları arasında 13 kişiyi yargısız infaz etmek iddiasıyla yargılanan Musa Çitil, Mayıs 2015'te Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/50 esas sayılı ve 2014/118 numaralı kararı ile beraat edip, ardından geçtiğimiz Ağustos ayında da terfi ettirilerek Diyarbakır ili Jandarma Tugay Komutanı olarak atandı. Keza Silopi'de altı köylünün zorla kaybedilmesiyle ilgili yargılanan Emekli Tuğgeneral Mete Sayar, Temmuz 2015'te beraat ettirildi.

Aynı akıbet Temizöz Davası için de kapıda!
Cizre İlçe Jandarma Komutanı Emekli Albay Cemal Temizöz, eski Cizre Belediye Başkanı ve korucu başı Kamil Atağ, Kukel Atağ, Tamer Atağ, Adem Yakin, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ ve Burhanettin Kıyak hakkında, davanın 18 Haziran 2015 tarihli son duruşmasında savcılık tarafından beraat istendi.

Sadece Türk yargısı için değil, Türkiye'nin vicdanı için de önemli bir gün...

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu