"Ben" dedi, senin gerçekten kardeşinim. artık onların yaptıklarına üzülme"

“Yusuf'un yanına girdikleri zaman, o, kardeşini bağrına bastı: "Ben" dedi. Senin gerçekten kardeşinim. artık onların yaptıklarına üzülme."

Yusuf'un yanına girdikleri zaman, o, kardeşini bağrına bastı: "Ben" dedi. "Senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme." (Yusuf-69)

Taberi bu âyetin izahında özetle şöyle diyor: " Yusuf aleyhisselam, kardeşleri kendi yanına gelince, onlara bir ziyafet vermiş, herkes ikişer ikişer oturmuş, Bünyamin ise yalnız kalmış ve ağlamış ve şöyle demişti: "Kardeşim Yusuf sağ olsaydı o da benimle oturur, biz de iki kişi olurduk." Bunun üzerine Yusuf aleyhisselam onu kendi sofrasına oturtmuş ve yemeği beraber yemişler. Yusuf aleyhisselam, yemekten sonra herkesi ikişer ikişer odalarına taksim etmiş, Bünyamin bu sefer yine yalnız kalmıştı. Bunun üzerine Yusuf aleyhisselam demiştir ki: "Bunun arkadaşı yok o halde benimle kalsın." Böylece Bünyamin, kardeşi Yusufla beraber gecelemişti. Yusuf aleyhisselam, Bünyamine demişti ki: "Ölen kardeşinin yerine benim sana kardeş olmamı ister misin " Bünyamin de demiş ki: "Senin gibi bir kardeşi kim bulabilir " Fakat ne yazık ki sen, Yakub ve onun hanımı Rahiyl´den doğmadın. "Bunun üzerine Yusuf aleyhisselam ağlamış ve kalkıp Bünyamin’in boynuna sarılarak: "Ben senin kardeşin Yusufum, sen, kardeşlerinin bana yaptıklarına üzülme. Benim söylediklerimi de kardeşlerine haber verme." diye tenbih etmiş. Şu büyük iradenin takdirine bakın.

TABERİ TEFSİRİ

Ayetler, akış temposunu hızlandırarak sözü hemen bu buluşmaya getiriyorlar. Oysa doğal olarak anlıyoruz ki, kafile Hz. Yusuf’un yanına varır varmaz, hemen arkasından meydana gelen olay, bu konuşma değildi. Daha önce Hz. Yusuf, mutlaka küçük kardeşi ile tanışmış, samimiyet kurmuş olmalı idi. Fakat kuşku yok ki, kafile Hz. Yusuf’un yanına girdiğinde ve Hz.Yusuf, uzun yıllardır ayrı kaldığı öz kardeşini gördüğünde aklına gelen ilk iş, ona bu çağrıyı yöneltmekti.

İşte Kur’an-ı Kerim, bu yüzden bu çağrıyı, yapılmış ilk iş olarak sunuyor. Çünkü akla ilk gelen iş oydu. İşte bu nükte, bu harikulâde kitabın, yani Kur’an’ın anlatım inceliklerinden biridir! Yirmi yıl aradan sonra tekrar bir araya gelmelerinin bütün hikayesi bu kısa cümlede özetlenmektedir.

Ayetlerin akışı, kafilenin konukluk dönemini de atlıyor. Bu süre içinde Hz. Yusuf ile kardeşleri arasında neler geçtiğinden de söz etmiyor. Bunları bir yana bırakarak kafilenin son geriye dönüş sahnesini gözlerimizin önüne getiriyor. Bu sahnede bize Hz. Yusuf’un öz kardeşini yanında alıkoymak için başvurduğu önlem anlatılıyor. Amaç, hem kardeşlere son derece önemli olan bir ders vermek, hem de her zaman ve her yerde bütün insanların ibret alacakları bir örnek sunmaktır.

FİZİLALİL KUR’AN

Kur'an Haberleri

“Biz bu yere bozgunculuk çıkarmak amacıyla gelmedik”
“Su kabını kardeşinin yükü içine bıraktı”
"Bu, onlara Allah'tan gelecek olan hiç bir şeyi gidermeyi sağlamadı"
“Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben o'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca o'na tevekkül etmelidirler”
"Ben onu size değil, Allah’a emânet ediyorum. Çünkü Allah, koruyup gözetenlerin en hayırlısıdır"