HAKSÖZ HABER
Türkiye’de işçi birlikleri, barolar ve sendikalar devlete karşı kamu çalışanlarının hakkını savunmakla uğraşan kurumlar değildir! Normal şartlarda varoluş gerekçeleri olan bu işler ikinci veya üçüncü plandadır. Onların çok daha önemli işleri var. Kemalist statükoyu korumak gibi…
Mimarlar Odası, ‘bir şeyleri engellemeye çalışması’ ile meşhur olan bir meslek örgütü. Engellemeye çalıştığı işler ise Türkiye’nin ‘doğal ve kültürel güzelliklerine’ zarar vermesi ihtimali olan inşaatlar olmuyor. En başından beri tamamen ideolojik saiklerle hareket eden Mimarlar Odası vesayeti merkeze alarak hareket ediyor!
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin son açıklaması da bu duruma örnek olarak verilebilir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ‘kaçak inşaat’ olduğunu iddia eden şube başkanı Tezcan Karakuş Candan, iddiasını ‘yönetmeliğe aykırı yapılanma’ sebebinden ziyade yine aynı ideolojik argümanlarla temellendiriyor. ‘Atatürk’ün şartlı mirasına rağmen’ inşaatın gerçekleştiğini ileri süren Candan hemen ardından ekliyor, “Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’ne taşınmalı!”
Haydi bakalım, buraya nereden geldik acaba?! Çankaya Köşkü çağrısı, Mimarlar Odası’nın derdinin hiçte kurallara aykırılık vs. olmadığını göstermiş oluyor. İşin asık komik tarafı ise ‘Atatürk’ün şartlı mirası’ denilerek neyin kast edildiği. Mustafa Kemal bu mülkleri kendi üstüne hangi hukuki düzenleme çerçevesinden almış acaba? Her hangi bir ücret ödemesi yapmış mı? Mimarlar Odası’nın bu tarz sorularla işi yok herhalde. Onlar hukuku sadece kendileri için bir hak olarak görüyorlar!