Taşeron işçilerin kamuya alınma kararı geniş bir çevrede büyük sevinçle karşılanmış, yıllardır beklenen bu adımın atılmasıyla yüz binlerce aile iş güvenliğine kavuşmuştu. Ne var ki, uygulamada kimi boşluklar ve haksızlıklar bazılarının sevincine gölge düşürdü.
Bilhassa Büyükşehir Belediyesi’ne hizmet vermekte olan taşeron çalışanları içinde mağdur sayısı şimdiden on binlere ulaşmış durumda. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin farklı birimlerinde işe alınacakları umudu taşıyan çok sayıda çalışan kamuya girme hayali şöyle dursun, eski işlerinden de olmuş vaziyetteler.
Bu durum çıkartılan KHK’nın içeriğinden kaynaklanıyor. Taşeron firma çalışanlarıyla ilgili KHK düzenlemesi garip bir düzenleme içeriyor ve kamuya alınacak işçilerin çalıştıkları firmanın toplam maliyeti içinde işçilik maliyetinin en az yüzde 70’i bulması şartı aranıyor.
Bu durumda örneğin güvenlik gibi personel gideri toplam maliyet içinde belirleyici alanlarda çalışanlar direkt işe alınırken, ekipman maliyeti yüksek işlerde, örneğin teknolojik araç gereç gerektiren iş alanlarında çalışan taşeron işçiler bu alanlarda işçi maliyeti toplam maliyet içinde nispeten düşük kaldığından kamuya kabul edilmiyorlar.
Şimdiden binlerce, on binlerce mağdur üreten ve çok sayıda aileyi tedirginliğe sevk eden bu mantıksız ve adaletsiz uygulamanın bir an önce düzeltilmesi için hükümetin adım atması şart. Açık bir haksızlık içeren bu uygulamanın aynı zamanda hükümet açısından da ciddi bir risk kaynağı olduğunun görülmemesi ise çok şaşırtıcı!