Çeteye, Anvers'te yıllarca "en iyi polis şefi" olarak anılan ve bir dönem jandarmayı da yöneten 77 yaşındaki Willy Van Mechelen'in liderlik ettiği belirlendi.
Van Mechelen, özellikle 1990'larda Belçika medyasının gündeminden düşmeyen bir isimdi. Belçika'nın en büyük tekstil üreticilerinden Roger De Clerck'in torunu Anthony, 1992 yılında fidye için kaçırıldı.
Tekstil patronunun 11 yaşındaki torunun 32 gün rehin tuttuktan sonra, ailesinin 254 milyon Belçika frangı (6,3 milyon euro) ödemesi üzerine, Anthony De Clerck'i serbest bıraktılar.
Fidyeci iki kişi, ertesi günü polis şefi Willy Van Mechelen tarafından yakalanıp, mahkeme tarafından ömür boyu hapse mahkum edildiler.
Eski bir meslektaşı olan François Kind, Nieuwsblad gazetesine, Van Mechelen'in uyuşturucudan soyguna, cinayetten adama kaçırmaya kadar her alanda iyi bir polis olduğunu söylüyor.
Anvers polisindeki ağır suçlar şubesinin başına geçen Van Mechelen, o yıllarda polisin davranışları üzerinde yeterli kontrol bulunmamasından da yararlanarak, adeta kendi krallığını kurdu.
"Tanrı Baba" diye adlandırılan polis şefi, kendine has katı yöntemleriyle, her defasında suçluları yakalamayı başardı. Bu da, onun kimi zaman hukuk dışına taşan yöntemlerinin sorgulanmasını engelledi.
Eski polis adliye muhabiri Jean - Charles Verwaest'e göre, Avrupa'daki en önemli uyuşturucu kaçakçılığı merkezlerinden biri olan liman kenti Anvers'te, Van Mechelen yer altı dünyasının hep içindeydi. Bu sayede Arnavut ve Rus mafyasına yönelik ciddi operasyonlar yaptı.
Lüks yaşam tarzıyla dikkat çekti
Yaptığı operasyonlar kadar, lüks otomobil, altın çerçeveli gözlüğü, kol düğmeleri, Rolex saati ve şık takım elbiseleri ile de dikkati çeken polis şefi, başı belaya girdiğinde polis maaşı ile pahalı bir avukat tutabiliyordu.
Van Mechelen, 1990'ların ortalarında mesleğinden ayrılıp Kamboçya'dan çay ithal eden bir şirketin müdürü oldu. 1995 yılında Belçika'ya gelen çayların arasında 3 ton esrar bulununca gözaltına alındı.
Bu olaydan bir yıl sonra Gine'den gelen bir konteynerdeki 20 ton esrarla ilgili olarak, Belçikalı uyuşturucu kaçakçısı Martin Swennen, eski polis şefinin adını verdi.
Kısa bir süre sonra itirafçı Martin Swennen, Amsterdam'da bir kafede karşısına oturan ve "polisle çok fazla konuşuyorsun" diyen bir kişi tarafından vurularak öldürüldü.
Tetikçi, cinayetten sonra sessizce oturup polisi bekledi ve ifadesinde hiçbir şey anlatmadı.
Hapis cezası aldı ancak kaçtı
Eski meslektaşı François Kind, Van Mechelen'in, uyuşturucu nakliyesi ile bağlantısını saptamayı başardı. Van Mechelen, 2002 yılında beş yıl hapis cezasına çarptırıldı ancak Angola'ya kaçarak izini kaybettirdi.
Daha sonra kardeşi Paul'un pasaportunu kullanarak, yıllarca Hollanda'da saklanan eski polis şefi 2011 yılında yakalandı. Kalp rahatsızlığı gerekçesiyle de iki yıl sonra serbest bırakıldı.
Van Mechelen, 2014 yılında Hollanda'da yeniden gözaltına alındı. Aracında 326 bin euro nakit para bulunan Belçikalı eski polisin, Anvers'teki bir grup elmas tüccarıyla birlikte Güney Amerikalı uyuşturucu çetelerinin paralarını akladığı ortaya çıktı.
Bu hafta yapılan operasyonlar, uzun süredir sessizliğe gömülen Willy Van Mechelen'in Anvers Limanı'ndaki uyuşturucu ticaretini yönettiğini ortaya koydu.
Eş zamanlı operasyonlarda, Ferrari, Porche ve Bentley gibi 40 lüks araç, çok sayıda silah ve mücevher ve altın ile nakit para ele geçirildi.
Tayland'da emeklilik hayali kuran eski süper polis Willy Van Mechelen, yeniden demir parmaklıkların ardına döndü. Eski meslektaşı François Kind, Van Mechelen'in bir dönem mücadele ettiği suç örgütlerinin bir parçası olmasıyla ilgili olarak, "Köpekle yatarsanız pireyle kalkarsınız" diyor. (BBC)