28 Şubat sürecinde Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız TRT Haber’de konuk oldu.
28 Şubat sürecinin flaş isimlerinden dönemin Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, TRT Haber’de konuk olduğu Gündem programında 1997’deki ‘Kudüs Gecesi’ hakkında gündeme damgasını vuracak açıklamalarda bulundu.
1997 yılının son derece karmaşık bir dönem olduğunu anlatan eski Sincan Belediye Başkanı Yıldız, “Bir alabora, tufan dönemi diyebiliriz. 10 yıl önce yapılan konuşmalar ve o dönem yapılan bazı konuşmaların yanlarına ilave yaparak verildiği ve milletin algılarıyla oynayarak kafa karışıklığı oluşturulan bir dönemdi. Milletin görmek istediklerinin önüne geçerek sanki Refahyol hükümeti şeriatı getirecekmiş, İran yönetimi Türkiye’ye gelecekmiş, dindar insanlar ellerinde satırlarıyla sokaklara çıkacakmış gibi gösterildi.” dedi.
Kudüs Gecesi’nin 31 Ocak 1997’de gerçekleştirildiğini anlatan Yıldız, “1 Şubat’ta gündemde bir şey yok. 2 Şubat’ta da gazetelerde bir şey yoktu. Sadece Sabah Gazetesi bir haber yaptı. Daha sonra televizyonlar ‘Türkiye’ye Şeriat geliyor’ korkusu yaratmak için bir sunum yaptı. Dolayısıyla o günkü basın birilerini tahrik etmek için ciddi çalışma yaptı, bir tür servis yaptı. Askeri tahrik etti, hukukçuları tahrik etti. Biz o günkü medyaya rahatlıkla çanakçı medya diyebiliriz.” şeklinde konuştu.
“Kudüs Gecesi”ni o dönemde yoğun saldırıları ve katliamların olduğu Filistin’de yaşananları gündeme getirmek amacı ile düzenlediklerini kaydeden Yıldız: “O günkü konuşmamda şeriatla ilgili hiçbir madde yok. Benim konuşmamda hiçbir şekilde tahrik yoktu. Konuşmam sırasında duyulan tekbir sesleri de Almanya’daki bir teşekkülün organizasyonundan Kelime-i Tevhid yazılı programdan kesilerek benim konuşmam üzerine montajlaşmıştı.” diye konuştu.
28 Şubat süreciyle ilgili yargıdaki sorgulamalara, davalara müdahil olacağını da aktaran Yıldız: “O gün demokrasiye yapılan balans ayarıyla bütün mekanizmaların ayarlarını bozdular. Bütün hukukçulara brifing verildi. Bu hukukçular ister istemez etki altında kaldılar. Toplum da sonradan bu kararları kabul etmediğini ortaya koydu. Tayyip Erdoğan bir şiirden dolayı 10 ay hapse mahkûm oldu. Millet bu kararların doğru olmadığın belirterek ‘muhtar bile olamaz’ denilen Tayyip Erdoğan’ı başbakan yaptı. Bugün şükürler olsun yargı süreci istenen noktada. Bizim davalarımız yürütülürken çok baskı söz konusuydu.” dedi.
‘Kudüs Gecesi’ Refahyol’u Yıkmak İçin Kullanıldı
O dönemde Filistin’deki haksızlıkları gündeme getirmek istediklerini belirten Yıldız: “O dönem genç bir belediye başkanıydım, sapın samana karıştığı ortalığın flu olduğu bir dönemde bu gecenin sonuncun ne olacağını tahmin edemedik. Geceye programın ortasında katıldım. Olağanüstü bir medya ilgisi gördüğümde garip bir şeylerin olduğunu anlamıştım. Aslında orada programı sonlandırmayı da tercih edebilirdik. Bizim gecemizin amacı sadece Filistin’deki sorunu gündeme getirmekti. Bize karşı yapılan yayınlar Amerika’dan gelen kriptolar uyarınca Refahyol hükümetini yıkmak için kullanıldı. Bizim gecemiz Refahyol hükümetini yıkmayı hızlandıran bir gece oldu.” şeklinde konuştu.
‘Türkiye’ye Yönelik Faaliyet Yoktu’
O gece anlık bir karar almamız gerektiğini, sonlandırıp sonlandırmamayı düşünürken devam etmeye karar verdiklerini bildiren Yıldız: “Belki de hayırlı olmuştur, biz onu bilemeyiz. Kudüs Gecesi bugün olsa yine yapılabilir. Hamas’ın lideri gelip Başbakanımızla burada çok rahat konuşabiliyor. O gün oradaki posterlerde Türkiye’ye karşı bir poster yoktu. Orada bulunanların Türkiye’ye yönelik faaliyet ve yapıları yoktu.” dedi.
‘İnşallah Son Darbedir’
O günkü mahkemenin olağanüstü bir mahkeme olduğunu söyleyen Yıldız: “O zaman, gazetecilerin, siyasetçilerin, politikacıların büyüklerinin karakterleriyle oynandı. 28 Şubat inşallah yaşanan son darbedir. Böyle olmasını temenni ediyorum. Bundan sonra geleceğe nasıl bir dünya bırakacağız önemli olan bu. Bundan sonra inşallah başka darbe görmeyiz.” şeklinde konuştu. TRTHABER