Kenan Alpay / Haksöz Haber
Tedirgin etme, dehşet salma veya ajitasyon ve kara propaganda yetkinlikleri az değil. Lakin yeni bir siyaset kurma, topluma güven ve siyasete istikrar kazandırma yetenek ve potansiyelleriyse sıfırın bile altında. Ne yapabilirler, ne kadar yapabilirler, ne zamana kadar sürdürebilirler?
Ülkemizin ve bölgemizin müflis siyaset tüccarlarının, tabansız ve yolsuz siyaset esnafının en ahlaksız ve zalim stratejilerde nasıl da ortaklaştığına şahitlik ediyoruz aslında. Yeni bir ‘31 Mart Vakası’ şoku yaşatma azmindeler anlaşılan. Lakin bu sefer cephe bütün zıtları bir arada toplayacak kadar geniş ve renkli gözüküyor.
Çağlayan Adliyesi’nde savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınmasıyla birlikte sergilenen tiksinti ve nefret duygularına tavan yaptıran kanlı tiyatro radikal sol bir örgütün marifeti olmayı çoktan aşıyor. Bir örgüt böyle bir eylem yapamaz, beceremez diyemeyiz. Elbette böyle hatta daha büyük infiale sebep olacak saldırılar da yapılabilirdi. Fakat iş sadece eylemden ibaret değil. Asıl olarak eylemle birlikte ortaya çıkan ve eylemi takip eden süreçte örgüt dışındaki kimi aktör ve kurumlar tarafından kullanılan kelimeler, kavramlar, kıyaslar, benzetmeler, sebep ve sonuç arayışları nasıl da geniş bir cepheyle, ne türden kirli bir ittifakla karşı karşıya olduğumuzu göstermiş oldu.