Anayasa Mahkemesi, KCK davası sanıklarından BDP milletvekilleri Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın, tutukluluklarının makul süreyi aştığı ve seçilme haklarının ihlali iddiasıyla yaptıkları başvuruyu haklı buldu.
Tahliye talepleri reddedilen 4'ü BDP'li, biri bağımsız 5 tutuklu milletvekili, avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştu.
Diyarbakır 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen KCK davalarında tutuklu yargılanan BDP Şırnak milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan ve Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş'ın avukatları, başvurularında, "Uzun tutukluluk süresi" ve "Seçilme hakkının ihlalini" gerekçe göstermişti.
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvurulardan ikisi hakkında kararını verdi. Diğer üç başvurunun henüz ulaşmadığı, ulaştıktan sonra ele alınacağı öğrenildi.
BDP milletvekilleri Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın başvuruları, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiaları yönünden "Başvuru yollarının tüketilmemiş olması" nedeniyle kabul edilemez bulundu. Başvurular diğer iddialar yönünden ise kabul edildi.
Başvurucuların, tutukluluğun makul süreyi aştığı iddiasıyla ilgili Anayasa'nın seçme ve seçilme hakkını düzenleyen 67. maddesinin 1. fıkrasıyla bağlantılı olarak, Anayasa'nın 19. maddesinin 7. fıkrasındaki, "Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişinin, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkı"nın ihlal edildiğine karar verildi.
Seçilme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla ilgili de Anayasa'nın 19. maddesinin 7. fıkrasıyla bağlantılı olarak, 67. maddesindeki seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine hükmedildi.
Başvuruculara 3'er bin lira manevi tazminat ödenmesine de karar verildi.
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümünün oy birliğiyle aldığı kararlar, yayımlanmak üzere Resmi Gazete'ye de gönderildi.
Kararda şu görüşlere yer verildi:
"Tutukluluğun devamı ancak masumiyet karinesine rağmen Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkından daha ağır basan gerçek bir kamu yararının mevcut olması durumunda haklı bulunabilir."
"Seçilme hakkı sadece seçimlerde aday olma hakkını değil, aynı zamanda seçildikten sonra milletvekili olarak parlamentoda bulunma hakkını da ihtiva etmektedir. Bu da hiç kuşkusuz, kişinin seçildikten sonra milletvekili sıfatıyla temsil yetkisini fiilen kullanabilmesini gerektirir."
"Bu bağlamda seçilmiş milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasına yönelik müdahale, sadece onun seçilme hakkına değil, aynı zamanda seçmenlerinin serbest iradelerini açıklama hakkına da yönelik bir müdahale teşkil edebilir."
"Mahkemelerin milletvekili seçilen kişilerin tutukluluğunun devamına karar verirken hem kişi hürriyeti ve güvenliği hakkından hem de seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının kullanılmasından kaynaklanan yarardan çok daha ağır basan, korunacak bir yararın varlığını somut olgulara dayanarak göstermeleri gerekir."
"Yargılamanın tutuklu sürdürülmesinden beklenen kamu yararı ile başvurucuların seçilme ve milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma hakkı arasında ölçülü bir denge kurulmadığı ve bu nedenle tutuklu kaldıkları sürenin makul olmadığı sonucuna varılmıştır."
"Başvurucuların milletvekili olduktan sonra tutuklu kaldıkları süre de gözetildiğinde, seçilme ve milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma haklarına yönelik bu ağır müdahalenin ölçülü ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu söylenemez."
BDP'li Beştaş: Tahliye bekliyoruz
BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Anayasa Mahkemesi'nin kararına ilişkin olarak, ''Mahkemenin, özgürlük lehine tutukluluğu sonlandırmak için karar vermesini önemli bir adım olarak görüyoruz'' dedi.
''4-5 yıllık bir tutukluluktan sonra bu kararın verilmesi tabii ki bizim için mutluluk verici'' ifadelerini kullanan Beştaş, BDP'li milletvekilleri Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın yarın (bugün) hemen tahliye edilmelerini beklediklerini söyledi.