Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin genişletilmiş grup toplantısında yaptığı konuşmada PKK ile kucaklaşan BDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda "Gereğini yaparız" demişti. Bunun üzerine BDP'den "Bir kişiye bile dokunulursa o çatının altında kalmayız" cevabı geldi.
BDP'li vekiller, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 9 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin "Yargıya gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de parlamentoda gereği neyse onu yapacağız" sözleri üzerine Meclis'i terk etme tehdidinde bulundular.
Radikal'in haberine göre BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, "Bir arkadaşımıza dokunulursa bizim Meclis'te ne işimiz var! Hiçbirimizin Meclis'te kalmaması lazım" derken, BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise "Öyle bir durumda BDP olarak kaldığımız yerden devam edelim anlayışında olmayacağız" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasını, "1990'lı yıllara geri dönüyoruz sanırım" sözleriyle değerlendiren BDP Grup Başkanvekili Buldan, şöyle konuştu: "Bu konuşmayı, Türkiye 'nin önümüzdeki günlerde çok farklı bir sürece gireceğinin ve ülkeyi hiç de iyi şeylerin beklemediğinin göstergesi olarak değerlendiriyorum. Umarım aydınlar, yazarlar bu sözlere tepki gösterir ve aynı şeyler yaşanmaz. Aynı süreç yaşanırsa Türkiye kaybetmiş bir ülke konusuna gelir."
Buldan, "Bir arkadaşımıza bile dokunulsa hiçbirimizin orada kalmaması gerekiyor. Birisine dokunmak hepimize dokunmak demektir. Dolayısıyla anayasa çalışmaları da ortadan kalkmış olur. Çok gergin bir sürece girmiş oluruz. Bir milletvekiline dokunmak o kadar kolay değil. Bir kişiye bile dokunulsa ona göre karar alırız. Öyle bir durumda o çatı altında kalmamızın bir anlamı olmadığını düşünüyorum" dedi.
BDP'nin dünkü MYK toplantısında da Erdoğan'ın sözleri masaya yatırıldı. MYK sonuç bildirisinde, "BDP'nin 8 bin siyasetçisini cezaevine göndermek nasıl BDP'yi bitirememişse, bugüne kadar parti kapatmak, milletvekillerini Meclis'ten alıp cezaevine göndermek nasıl Kürt halkının demokratik siyaset mücadelesini durduramamışsa, bugün 'dokunulmazlıkları kaldıracağız' tehdidi de, daha ötesi de mücadelemizi ve doğru bildiğimizi söylememizi, doğru bulduğumuzu yapmamızı engelleyemeyecektir" denildi.