PKK’ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı’ndan ilk haber: “Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre dün akşam saatlerinde Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Yemişli (Mergeh) köyünde bulunan askeri üsse, HPG gerillaları tarafından baskın yapıldı!”
Bu haberden 3 saat sonra verilen haber ise şöyle: “Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, gece geç saatlerde başlayan ve sabah saatlerine kadar süren çatışmalarda 7 HPG gerillası yaşamını yitirdi.”
Biliyorsunuz, daha sonra gelen bilgilere göre ölü sayısı 12’ye çıktı..
Bu haberlerin yorumuna geçmeden önce, aynı haber kanalının bir de askerimizin şehid olduğu olayı nasıl verdiğine bakalım: “Hakkari’nin Çukurca ilçesi Üzümlü beldesi yakınlarında operasyona çıkan askeri birliğin geçişi sırasında yaşanan patlamada bir asker öldü.”
Kastamonu’daki polisimizin şehid edildiği olaydan sonra ise, aynı ajansta örgütün açıklaması şöyle veriliyordu: “Ilgaz Dağı eteklerine hareket halindeki bir konvoyda bulunan polis aracına yönelik olarak gerillalarımız tarafından halka yönelik uygulanan polis terörüne yönelik bir misilleme eylemi gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen eylem sonucunda bir polis gerillalarımız tarafından öldürülürken bir polis de yaralanmıştır.”
Onlar hatırlatmamışlar ama, şehid edilen polisimizin 6 yaşında bir çocuğu oduğunu da biz ekleyelim..
Şimdi bu haberleri alt alta koyduktan sonra, BDP listesinden bağımsız adaylıklarını açıklayanların Diyarbakır’da dün Valilik önünde bir gösteri yapmak istediklerini, yukarıda haberi verilen Uludere olayındaki 12 PKK’lının öldürülmesini kınamak istediklerini hatırlatalım..
Yine BDPlistesinden bağımsız aday olan Hasip Kaplan’ın,12 PKK’lı için büyük gösteriler yapılmasını organize ettiğini belirtelim.
Ve soralım.
Nerede sizin barış anlayışınız?
Nerede sizin insancıllığınız?
Nerede sizin hak ve adalet istekleriniz?
Kendi haber ajansınız, Kastamonu’daki polisin şehid edildiği olayı, büyük bir maharetmiş gibi veriyor.
Uludere’deki olayı, önce PKK’lıların askeri tesise (onlar askeri üs diyorlar) baskın yaptıkları şeklinde haberleştiriyorlar, sonra PKK’lılar bu baskında kayıp verince, tam tersi yönde yapılan haberler servis ediliyor..
Bu sefer olay, “çatışma” oluyor..
“Gerillanın baskını”, anında “askerin operasyonu”na dönüşüyor..
Hakkari’de şehid olan asker için de, “Operasyona çıkarken oldu” ifadesiyle, adeta “İyi oldu” deniliyor.
Bu mudur insanlık?
Tamam, Güneydoğu’daki insanlarımıza haksızlık yapıldığı dönemler oldu. En kabasından dışkı yedirilmeye çalışıldığı günler oldu..
Ama bugün, o haltı yiyenler ve onların efendileri, Silivri’de hesap veriyorlar.
Böyle bir günde, PKK’lılara, “gerilla” diyenler, onları destekleyenler, nasıl barıştan bahsedebilirler?
Polisi şehid edenler, gerçekten kendilerine yapılan bir haksızlığa mı misillemede bulunuyorlar, yoksa Silivri’ye tıkılan darbecilerin intikamını mı almaya kalkışıyorlar?
Söyleyin BDP listesinin adayları..
Söyleyin de, bilelim..
Tamam, kabul ediyoruz; “Bu ülkede hiç kimse ölmesin. Dağa çıkan insanlar da ölmesin, askerimiz de, polisimiz de..”
Ama bunun çözümünü söyler misiniz?
Sizin “gerilla” diyerek övdüğünüz kişiler, ellerine fırsat geçerse, polisi vuracaklar.. Siz de bunu, misilleme olarak takdim edeceksiniz.
“Gerilla” dedikleriniz, ellerine fırsat geçerse, yola döşenen mayınla, askeri şehid edecekler.
Buna adeta “oh oldu” gözüyle bakacaksınız.
Ama sizin “gerilla” diye takdim ettiğiniz grupdan birileri öldürülünce, yer yerinden oynayacak.
İnançlı milletvekili adaylarınız bile, PKK’lıya sahip çıkıp, şehid polis ve asker için tek kelime etmeyecek!
Öldürmelere karşı iseniz, bunların hepsine karşı çıkmanız gerekmez mi?
Barıştan yana iseniz, PKK’lılara en azından şu seçim döneminde seslenmeniz gerekmez mi: “Ya silahınızı bırakın. Ya da çıkın sınır dışına, orda yaşayın... Bu ülke içinde silahlı dolaştığınızda, ister istemez çatışma oluyor, bu da ölümlere sebep oluyor” demeniz gerekmez mi?
Söyleyin Altan Bey.. Söyleyin Hasip Bey.. Söyleyin Sırrı Bey.
Bu çatışma ortamı, PKKmerkezli mi, hükümet merkezli mi?
Söyleyin de bilelim..
YENİ AKİT