Genelkurmay’dan savcılığa ulaşan belgeler, “Bin yıl sürecek” denen Batı Çalışma Grubu faaliyetlerinin 2009’a kadar devam ettiğini ortaya koydu.
Ankara TMK’nın 10. maddesiyle Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilliğince yürütülen 28 Şubat postmodern darbesiyle ilgili soruşturmada, Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) 15 Mayıs 2009’a kadar faaliyetlerini sürdürdüğü ortaya çıktı.
Genelkurmay tarafından savcıya gönderilen 10 Nisan 1997 tarihli belgeden, BÇG’nin kurulmasından sonra yapılan toplantıda; dernekler, kamu kurumları, siyasi partiler gibi birçok kurum ve kuruluş ile buralarda görev yapan kişiler hakkında “raporlama sistemi” oluşturulması kararı aldığı görüldü.
15 Nisan 1997’de ise bu sistemin sürekli olarak devam etmesi yönünde görüş bildirildiğine dair bilgilere ulaşıldı.
Arzu Yıldız’ın Taraf’taki haberine göre, raporlama sisteminin “günlük raporlama” başlığıyla da işlediği belirlenirken, savcılık gönderilen evraklardan “raporlama sisteminin” daha sonra da “Olay Bildirim Raporu” adını alarak sürdüğünü tespit etti.
Tutanaklar ortaya çıkardı
Bunun üzerine soruşturma savcısı, Genelkurmay’a yazı göndererek, Olay Bildirim Raporları’nın bir suretini talep etti. Genelkurmay’dan gelen cevap yazısında, Olay Bildirim Raporları’nın imha edildiği bildirildi. Savcılık bu kez de imha tutanaklarını istedi. Söz konusu tutanaklar, Genelkurmay Başkanlığı’nca savcılığa gönderildi. Tutanaklara göre, Olay Bildirim Raporları, Batı Çalışma Grubu’na “Batolbilrap” (Batı Olay Bildirim Raporlama) kısaltma adıyla 15 Mayıs 2009 yılına kadar gönderildi. Jandarma Genel Komutanlığı’na “Batolbilrap” başlığıyla Türkiye’nin dört bir yanında bulunan bölge komutanlıklarından gönderilen raporlarda; dernekler, kişiler, kamu kurum ve kuruluşları hakkında tutulan raporlar, imha tutanaklarında yer aldı. Öte yandan, Olay Bildirim Raporları’na ulaşılamadığı için raporların tam metinleri, kaç sayfa olduğunun yanı sıra içerikleri hakkında kesin bir sonuca varılamadı.
Darbenin başlangıcı 17 Ocak
Raporlama işleminin başlangıç yılı savcılıkça yapılan araştırmalarda 1995 olarak belirlenirken, Milli Güvenlik Kurulu kararları öncesi Çankaya köşkünde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e “irticai faaliyetler” başlığıyla 17 Ocak 1997’de kuvvet komutanları tarafından verilen brifing, darbenin başlangıcı olarak kabul edildi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan askerler, savunmalarını MGK kararlarına dayandırıyordu. Ancak savcılığın söz konusu faaliyetlerin 1995’de başladığını ve süreç öncesinde Çankaya köşkünde brifing verilmesinin tespit etmesiyle söz konusu savunmalar geçerliliğini kaybettiği belirtildi.
BÇG’nin fikir babası içeride
Batı Çalışma Grubu (BÇG), postmodern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli Millî Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kuruldu. BÇG, Güven Erkaya’nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösterdi. Fikir babası ise Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir olduğu ortaya çıktı. İrticai faaliyet içerisinde olduğu iddia edilen kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BÇG, 28 Şubat sürecinde milyonlarca kişiyi fişledi. 28 Şubat soruşturması kapsamında Çevik Bir 15 Nisan 2012’de Ankara’da tutuklandı.
Ceviz Kabuğu konuşmaları dava dosyasında
Dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak’ın ifadelerinin dışında 2000 yılında gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun ‘Ceviz Kabuğu’ isimli programında “Evet yaptığımız bir darbeydi. Erbakan istifa etmese müdahale edecektik’ ifadeleri ve programdaki konuşmaları da soruşturma dosyasında delil olarak yer aldı. Cevizoğlu’nun 28 Şubat süreciyle ilgili kaleme aldığı kitaplardaki bilgiler de yine soruşturma dosyasına eklendi.