Yaşar Değirmenci / Yeni Akit
Kurban Bayramımız kurtuluş vesilesi olsun!
Kurban Bayramımız; maddi manevi sıkıntılarımızdan, maddi manevi hastalıklarımızdan kurtuluş vesilesi olsun!
Bildiğimiz Kevser suresinin ışığında ve En’am suresi 162. ayetin bizlere verdiği mesaj ile Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum.
Kevser suresinde Rabbimiz “Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Asıl soyu kesik olan, senin düşmanın (sana buğzeden)dir.”
(Biz Kevser’i, peygamberliği, Kur’ân’ı, hayrı ilke edinen bir ümmeti, dünya hâkimiyetini, âhiret saadetini, lütfumuz ve ihsanımızla sana verdik.) Meali buyuruyor.
En’am suresinde 162. Ayetin mealinde:
“Benim namazım, kurbanım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah rızası içindir” de.
Bu âyet, Kur’an’ın mü’minlerine talim ettirdiği anddır. İnsanı Allah ‘en güzel kıvamda’ yaratmış, kıvamını bulması için üstün yetilerle donatarak yolun başına bırakmıştır. Böylece insanı kendi kendisine emanet etmiştir. Eğer insan emanete sadâkat göstermek istiyorsa, kendisini Allah’a adayacaktır. Zira insanın kendisini armağan edeceği ve aldanmayacağı tek kapı Allah’ın kapısıdır. Allah dışındaki bir kapıya adanış bin aldanıştır. Zira insana ‘değerini’ yalnızca Allah verir. Bu yüzden kendisini Allah’a armağan edene fiyat biçilemez. Fiyat biçilenin ise değeri olmaz. Onu alan da çıkar, satan da. Bu âyet muhatabına bu hakikati tebliğ eder.
Bayram sabahına ulaşmanın huzur, mutluluk ve heyecanını yaşıyoruz. Bizleri Kurban Bayramı’na ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve sena olsun. Bayramların hikmet ve önemini bizlere öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun. Kurban Bayramımız mübarek olsun.
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
“Bugün ilk işimiz, bayram namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur.”
Unutmayalım ki, kurbanlarımızın ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşacaktır. Rabbimize ulaşacak olan, ancak takvamız ve samimiyetimizdir.
Bugün, kurbanlarımızı Allah’a yakınlaşmaya ve O’nun rızasına ulaşmaya vesile kılma günüdür. Hz. Hâcer’in samimiyetini, Hz. İbrâhîm’in sadakatini, Hz. İsmâil’in teslimiyetini kuşanma günüdür.
Bugün, dünyanın dört bir yanından gelerek Kâbe’de buluşan kardeşlerimizin “Lebbeyk Allâhümme lebbeyk! Buyur Allah’ım buyur! Emrine uydum, Sana geldim” nidalarının arş-ı âlâya yükseldiği gündür.
Bugün, sevinme ve sevindirme; hatırlama ve hatırlanma günüdür. Geçmişlerimizi hayırla yâd etme, anne babamızı, kardeşlerimizi, akraba ve komşularımızı ziyaret edip gönüllerini hoşnut etme günüdür. Yetimlere ve öksüzlere, yaşlılara ve hastalara bayram sevincini ulaştırma günüdür. Bugün, affetme ve kucaklaşma günüdür. Kırılan kalpleri, mahzun gönülleri, bayramın bereketi ve güzellikleriyle mamur etme günüdür. Kardeşliğimize gölge düşüren her türlü çekişmeye, dargınlığa ve küskünlüğe son verip barış ve huzur iklimiyle yenilenme günüdür.
Bayramı sadece bir tatil değil, sıla-i rahim için bir fırsat bilelim. Anne babamız başta olmak üzere, sevdiklerimizi ziyaret edelim. Vefat etmişlerse kabristana gidelim. Hastaların hayır dualarını, yaşlıların gönüllerini alalım. Ebedi âleme göç eden yakınlarımızın kabirlerini ziyaret edip onlara dualar edelim. Cennet kokulu çocuklarımızı hediyelerle sevindirelim. Farz namazlarımızdan sonra “teşrik tekbirleri” getirmeyi unutmayalım. Kurbanlarımızı kabul etmesini, günahlarımızı bağışlamasını, bayramımızı sevinç ve huzurumuza, birlik ve beraberliğimize vesile kılmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
Yüce Rabbimiz, bizleri her türlü kaza ve beladan âfatı semaviyeden, âfatı araziyeden hıfzu himaye buyursun. Salgın hastalıklardan, yangınlardan, sellerden, depremden, savaş ve acılardan halâs eylesin. Nice bereketli bayramlarda buluştursun. Allah’ın selamı, rahmeti, ikram ve inayeti üzerimize olsun! Bayramımız mübarek olsun!