Bayramda Arakan'ı hatırlamak!

Ahmet Varol, bayramda İslam aleminin ahvalini yazarken Arakan'daki duruma da değiniyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Bayram ve İslam âlemi -3

İslam âleminin unutulmaması gereken sıkıntılı bölgelerinden biri de bugün budist Myanmar yönetiminin işgali altında olan Arakan bölgesidir. Arakan meselesinin geçmişiyle ilgili daha önce yazılarımız yayınlandığından burada geçmişle ilgili ayrıntılara girmeye gerek görmüyoruz. (Bu yazılarımıza ve Arakanlı mültecilerin yaşadığı kamplardaki hayat şartlarını gözler önüne seren fotoğraflara kişisel web sitemiz olan www.vahdet.info.tr’den ulaşabilirsiniz.)

Arakan Müslümanlarına yapılan zulüm yüzünden buradaki Müslümanların çoğu kendi ana yurtlarını terk ederek başka yerlere sığınmış durumdadır. En fazla Arakanlı mültecinin yaşadığı ülke ise Bangladeş’tir. Bangladeş’te 1 milyon civarında Arakanlı mülteci yaşadığı tahmin ediliyor. Bunların tamamına yakını mülteci kamplarında çok zor şartlarda hayatlarını sürdürüyorlar. Ancak kendi topraklarına döndüklerinde çok ağır bir zulme, şiddete ve aşağılayıcı baskıya maruz kalacaklarını bildiklerinden bu zorluklara katlanarak mülteci kamplarında kalmayı tercih ediyorlar. 

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin geçtiğimiz ay yayınladığı Arakan İnsani Krizine İlişkin 2024 Ortak Müdahale Planı’nda Bangladeş’teki Arakanlı mültecilerin ekonomik sıkıntılarının arttığına dikkat çekilerek gerek mültecilerin kendilerine ve gerekse onlara ev sahipliği yapan Bangladeş’e 852 milyon dolar civarında bir yardım yapılmasına ihtiyaç olduğu vurgulandı. 

Bangladeş’teki mülteci kamplarında yaşayan Arakanlı Müslümanlar sağlıksız ortamlarda hayatlarını sürdürdükleri gibi aynı zamanda gıda yetersizliğinden dolayı açlık veya yetersiz beslenme sorunu da yaşıyor. 

Öte yandan, Myanmar’da askeri cunta yönetimine karşı muhtelif bölgelerde isyan ve çatışmalar yaşandığından, Arakan’da yaşamaya devam eden Müslümanlar da Müslüman kimliklerinden dolayı maruz kaldıkları baskı ve zulümlere ek olarak yeni hadiselerle bağlantılı sorunlar yaşıyorlar. Cunta yönetimi Arakan eyaletinde yaşayan Müslümanların gençlerini toplayarak isyan bölgelerine götürmeye ve oralarda isyancılara karşı cepheye sürmeye çalışıyor. Tabii bütün bu sorunlar ve baskılar başka yerlere sığınmış durumdaki Arakanlı Müslümanların yurtlarına dönme cesareti göstermelerinin önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. 

Bu mübarek bayram vesilesiyle Güneydoğu Asya’nın Filistin’i niteliğinde olan, topraklarının tamamı budist Myanmar yönetimi tarafından işgal edilmiş ve halkının yarıdan çoğu kendi topraklarından çıkarak başka yerlere iltica etmek zorunda kalmış Arakan’ı ve Arakanlı Müslümanları da hatırlamamız gerekiyor.

Hindistan’da iktidarı elinde bulunduran ırkçı kadronun izlediği politika tüm Hindistan Müslümanlarını olumsuz yönde etkilediği gibi işgal altındaki Keşmir bölgesini biraz daha özel anlamda etkiliyor. Keşmir’in özel statüsünün kaldırılmasından sonra Hindistan hükümetinin bu bölgedeki asimilasyon faaliyetlerinde ve Müslüman sayısını azaltarak Hindu sayısını artırma amaçlı uygulamalarında ciddi artış oldu. 

Keşmir’de yaşayan Hinduların çoğu aslen buralı değildir. Hindistan hükümeti bölge üzerindeki tahakkümünü güçlendirmek amacıyla Hinduları buraya nakletmiş ve desteklemiştir. Aynen siyonist işgal rejiminin 1948 Bölgesi’nde, Batı Yaka ve Kudüs’te yaptığı gibi.

Hindistan şimdiye kadar Keşmir bölgesine yerleştirdiği Hinduların bölgenin yerli halkına yönelik terör faaliyetlerine genellikle sessiz kaldı. Şimdi ise güya onların silahlı saldırılara maruz kaldığı iddiasını kullanarak silahlanmalarını sağlıyor. Böylece bölgeyi işgal altında tutmak için bulundurduğu resmi askerlere ek olarak bir bakıma “gönüllü gerilla gücü” oluşturmak ve baskı gücünü artırmak istiyor. 

Keşmir’deki gelişmelerle ilgili haberlerde Hindistan’ın ırkçı başbakanı Narendra Modi’nin şimdiye kadar silahlandırdığı milislerin, bölge ahalisine yönelik birçok terör faaliyetinde bulunduğuna, saldırı, gasp ve hatta tecavüz eylemleri gerçekleştirdiklerine dikkat çekildi. Modi’nin Şebbiha çetelerinden kaynaklanan problem her geçen gün biraz daha büyüyor.

Yorum Analiz Haberleri

Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası
"Mustafa Kemal'in askerleri"ne ne zaman dur diyeceğiz?
Gazze katliamı ve Hasbara’nın iflası
Medyadaki ahlaksızlığa neden göz yumuluyor?