Ali Saydam / Yeni Şafak
Dokunamayacaksınız!..
CHP’nin anlaşmasını tek taraflı feshetmesiyle yeni kaynak arayışlarına girdiği anlaşılan Halk TV, kendince “Bombayı patlatmış!”
Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) nisan ayında ‘insansız hava aracı’ (İHA) kiralamak için çıktığı ihaleyi haberleştiren(!) mecra, Baykar A.Ş.’den kiralanan İHA’lara “uçuş garantisi” verilmesini eleştirmiş...
İhalenin “fahiş fiyatla” sonuçlandığını iddia etmiş…
Neredeyse iki cümlesinden birinde “Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı” ifadesini kullanarak, devlet kaynaklarından akrabaların yararlandırıldığı ‘algılamasını’ oluşturmaya çalışmış…
Fakat onlar daha sevinemeden Baykar CEO’su Haluk Bayraktar bir açıklama yayınladı ve patlattıklarını sandıkları bombayı etkisiz hâle getirdi:
“Bayraktar TB2 kiralaması dünyadaki benzer uçuş/saat maliyetli kiralamalardan en az 6 kat daha ucuz. Yurt içindeki muadilinin de 3’te 1’i kadar.”
Bayraktar TB2 İHA’lar 2020’de 345 orman yangınını ilk anda tespit etmiş. 2021’de 267 yangının tespiti ve müdahalesinde aktif rol oynamış. 2022’de Bayraktar TB2’ler tam 1109 yangını ilk anda tespit etmişler. 2023’te ise şimdiye kadar tespit edilen 285 orman yangınının müdahalesinde aktif görev yapmışlar.
Bayraktar’ın açıklamasına göre; OGM’nin yangına ilk müdahale süresi yüksek teknolojinin kullanıma girmesiyle birlikte 45 dakikadan 11 dakikaya düşmüş. Hatta önceki gün Haber Global yayınına katılan Doç. Dr. Levent Yılmaz, bu sayının geçen haftalardaki yangınlarda 8-9 dakikaya kadar indiğini belirtti. Ayrıca, “2020 Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi” raporlarına göre; Türkiye’nin, orman yangınlarına müdahaledeki en başarılı ülke olduğunu, İHA’ların ise üzerlerindeki kameralar ve kullandıkları yapay zekâ teknolojisi sayesinde yeni başlayan bir yangın ile mangal dumanını ayırt edebilecek hassasiyete sahip olduklarını aktardı.
Öte yandan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Ömer Çelik ‘fahiş fiyat’ iddialarının “yalan” olduğunu açıkladı. Peki ya maddi gerçekler ne söylüyor? gdh digital adlı platform, Türkiye’nin bugüne kadar yaptığı İHA kiralamalarını derlemiş ve bir tablo hâlinde yayınlamış. Durum şöyleymiş:
Nasıl? Fahiş fiyat yalanı anında çöktü, öyle değil mi?.. Uçuş garantilerinin tüm dünyadaki sözleşme şartlarının bir zorunluluğu olduğunu da neredeyse tüm uzmanlar dile getiriyorlar…
Üstelik Halk TV’nin nedense(!) 28 Temmuz’da yayınladıkları haberinde yer vermediği bir detay daha var: Baykar, OGM’nin ihalesine en düşük bedeli vererek 5 Bayraktar TB2 İHA kiralamasının yanı sıra 4 Bayraktar İHA’yı da ücretsiz olarak OGM’nin kullanımına sunmuş. Bakım, onarım, yakıt, personel, altyapı vb. tüm masrafları da Baykar üstlenmiş.
Peki, yalancının mumunun yatsıya kalmadan söndüğü, hakikatin somut verilerle anında ortaya çıktığı bu çağda ve bu şartlarda Halk TV çarpıtmalara, iftiralara, karalama kampanyalarına neden başvurdu?..
Bu ve benzeri ‘kara propaganda’nın nedeni ne olabilir?..
Durumu, öyle basit bir gazetecilik hatası, ‘tüm taraflardan görüş almalısın’ ilkesinin gözden kaçması veyahut yalnızca bir itibar suikastı olarak değerlendirmemek gerek…
İş, bunların çok ötesinde…
Lübnan’da, Azerbaycan’da etkinliği kanıtlanmış, Ukrayna’da adına şarkı yazılmış bu teknolojinin üreticisi Baykar, 2021’de 664 milyon dolarlık satışla Türkiye’nin en büyük silah ihracatçısıydı. Geçen yıl 27 ülkeye 1,18 milyar dolar değerinde insansız hava aracı ve diğer teknolojileri ihraç etti.
“Tarihin Sonu” teziyle tanınan Amerikalı siyaset bilimci Francis Fukuyama’nın “Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak yükselmesine önemli katkı yapan” diye tanımladığı, ABD Dışişleri Bakanlığı eski Türkiye uzmanı Rich Outzen’in “Savaşların yürütülme biçiminde devrim yaptılar” dediği Bayraktar ailesi ve şirketinin ülkemize sağladığı katma değer, bizimle ‘çıkar çatışması’ hâlindeki ülkelerden uluslararası silah tüccarlarına, hatta ‘savaş baronlarına’ kadar pek çok kesimin hedefi hâline elbette gelecekti… Geldi de…
O nedenle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ‘karalama’ kampanyaları başta olmak üzere pek çok saldırıyla Baykar’ı yıpratmak isteyecek, hatta uluslararası ihalelerden uzak tutmak için uğraşacaklardır… Türkiye’nin aleyhine çalışan bu güç odaklarının elbette içeride iş birlikçileri de olacaktır… Onları durdurabilecek olan; devlet ve milletin omuz omuza hareket etmeyi sürdürmesi ve millî çıkarlarımıza ‘dokundurtmamasıdır’…