Baykal olursa yasak, Kanuni olursa serbest!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, söyler misiniz?

Aklın alamayacağı saçmalıklar, normal olaylarmış gibi nasıl yutturulmaya çalışılıyor, bakar mısınız?

Kaç gündür, bir filmdeki terbiyesizliği tartışıyoruz.

Daha doğrusu, Kanuni’nin yatak odasında yaşananlar iddiası ile, gerçekdışı sahneler, gözümüzün içine içine sokulmaya çalışılıyor.

Ve bu rezilce iftira görüntülerini bize gerçekmiş gibi sunanlar, kendilerine yönelik “tarihe saygısızlık ediliyor. Kanuni Sultan Süleyman’a iftira ediliyor” eleştirilerini de “Sansür girişimi... Sanata tahammülsüzlük” gibi söylemlerle mahkûm etmeye kalkışıyorlar..

Sahnedeki tartışmalı görüntüler doğru idi, iftiraydı, ayrı bir konu..

Gelin, olaya bir başka açıdan yaklaşalım..

İnsanların, kendi tarihlerindeki önemli şahsiyetleri, böyle karalamaya hakları var mıdır, yok mudur?

Daha doğrusu, insanları karalama hakkını kendilerinde bulanlara karşı, yargı sistemi sessiz kalabilir mi, kalamaz mı?

Buyrun somut örneklerden yola çıkalım.

Çok değil, bundan 7 ay önce, Türkiye yine bir yatak odası görüntüleri ile çalkalanıyordu.

O görüntüler kimin idi?

CHP’nin Genel Başkanı Deniz Baykal’ın..

Evet; en kibar söylemi ile, Baykal’a ait tatsız görüntüler yayınlanmıştı, internet sitelerinde.

Baykal dahi “Bunlar gerçek değil; montaj. Benim o bayan ile bir ilişkim olmamıştır” demedi.

Diyemedi.

Ama yargımız hızla karar verdi: “Baykal’a ait görüntülerin, yayınlanmasının yasaklanmasına!”

İnternet sitelerine yazılar gönderildi. “Ya bu görüntüleri kaldırın. Ya da sitenizi kapatırız.“

“O görüntüler çok güzeldi. Yayınlanmalı idi” noktasında değilim. Bir çelişkiyi gözler önüne sermek için bunları anlatıyorum.

Sonrasında Akif Hamzaçebi isimli CHP’li siyasetçi ile ilgili olarak da, benzer bir görüntü skandalı yaşandı.

Onda da yasaklama en hızlısından geliverdi..

Ve gelelim, en aktüel örneğe.

Dün, gazetemize bir tebligat gelmiş. Tebligatın içeriği ne imiş biliyor musunuz: “Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın, Tarsus’ta bir otelde bir bayanla ilgili görüntülerinin yayınlanmasına tedbiren yasak koyulması kararı!”

Yasak sadece görüntülere değil, Osman Kaçmaz’ın kaçamağıyla ilgili  haber yapılması  da tedbiren engellenmiş!

Kararı veren de; Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi!

Şimdi gelin de, bu sistemin haline ağlamayın.

Deniz Baykal’ın, bir evli bayan milletvekili ile gerçek görüntülerini yayınlamak yasak.

Akif Hamzaçebi için ha keza, görüntüleri yayınlamak yasak. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nın sadece görüntülerini değil, haberini bile yapmak yasak.

Ama gelin görün ki; sadece bizim tarihimize değil, dünya tarihine damgasını vuran Kanuni Sultan Süleyman için, gerçek olan görüntüler de değil, hayali görüntüleri yayınlamak serbest!

Gelin de izah edin bana bu rezaleti.

Baykal’ın görüntüler gerçek. Ama yayınlamak yasak.

Kaçmaz’ın görüntüleri gerçek. Ama yayınlamak yasak.

Kanuni Sultan Süleyman’ın görüntüleri hayali. Ama yayınlamak serbest!

Aklı olan birisi, izah etsin bu saçmalığı.

İzah buyursun, nedir bu rezaletin sebebi?

RTÜK’ün Kanuni Sultan Süleyman ile ilgili iftira içerikli sahnelere verdiği uyarı cezasını bile, “Sansür girişimi” olarak yorumlayan CHPGenel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, izah etsin bu çelişkiyi..

Ve savcılara sesleniyorum.

Baykal’ın görüntülerinde, 24 saat dolmadan yasak getiren savcıya..

Açıp bakar mısınız, Türk Ceza Kanunu’nun 130. maddesine..

Başlığı şöyle: “Kişinin hatırasına hakaret”

Madde metni de şöyle: “Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.”

Haydi bakalım, ölmüş kişinin hatırasına yapılan hakarete, savcılarımız soruşturma açacaklar mı?

Yoksa, Baykal’ın gerçek görüntülerini, Kaçmaz’ın gerçek görüntülerini yasaklayan hakimlerimiz, savcılarımız, Kanuni’ye her türlü iftira serbest mi diyecekler?

YENİ AKİT